Ali Hakkoymaz

Yeni Asya

"Kâinatın mayası"

Ân diyarı (112)Selim Ali, bu sinir, sabırsızlık hayra alâmet değil. Hemen köpürüyoruz. Yeşil yanar yanmaz; uçacaksın! Yoksa kornalar, el kol işaretleri, argo laflar... Ne var, ne oluyoruz Ne var gittiğin yerde Bugün yarın öleceksin. Kul hakkı diye bir şey var. Her şeyi çiğneyip geçiyorsun. Kabalık bu. Cehalet. Arsızlık. Hadsizlik. Aslında hayatın

Namaz hazinesi

Ân diyarı (111)Selim Ali, ömrün yani günlerin nasıl geçiyor Doğrusu yaşadığının ne kadarının farkındasın Günde, haftada, ayda, yılda, ömürde çok özel zaman dilimleri vardır. Aslında her ân sonsuz ve paha biçilmez bir hediye... Dünyayı versen bir nefesini satın alamazsın. Bize bedava verildiği için çok da farkında değiliz; bu da ayrı bir mesele...

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (26)

Ân diyarı (110)Zaman yetmiyor Selim Ali; bu kadar bol zamanlar içinde. Zamansız işleri öne aldığımızdan mı yoksa olmasa da olur şeyleri bu zamanın içine doldurma gayretimizden mi "Tevehhüm-ü ebediyet" düşüncesi olmasın, dedi Bilgin Abi. Zamanı, ömrü uzun zannetmek hayatı oyalıyor demek ki. Böyle olunca bir tek çocukluk zamanlarında -bilmeden- zam

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (25)

Ân diyarı (109)Türkülerle aran nasıl, Selim Ali Yok, yok; türkü malûmatına dalma niyetim pek yok şimdilik de ilerde belki. Ne diyecektim; türküler her milletin ölümü ve düğünüdür; bunu da bilmeni isterim. Bazı türküleri dinlerken de kaybolup giderim. Zor da gelirim oralardan. "Düğün" dediğime pek bakma; acılar yoğurmuş şu bizim topraklarımızı. Bunl

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (24)

Ân diyarı (108)Ah Selim Ali ah! Anlıyorum seni; dünya nereye gidiyor, diyorsun. Döndüğüne göre her gün başka yerdeyiz demektir. Arada ırgalanmasa hepten sabit olduğunu sanacağız. Ayrılıklarda anlıyoruz ki bir gidiş var. Aynaya bakınca alnımızdaki çizikler yolculuğumuzdan izler. Saçlarımız ak pak türküler söyler. Ölümler pamuktan örtüler içinde kuc

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (23)

Ân diyarı (107) Daha çok gençsin Selim Ali. Senin ve gelecek Selim Aliler adına sıkıntıları bizler çekmişizdir diye düşünecek oluyorum derken... yok; cehaletin, zulmün, fukaralığın bir yerden çıkıp geldiğini görüyorum. Bitmedi bunlar, diye sessiz sorularım çoğalıyor. Nedir bu bazı "şaşmayan" adresler Bilgin Abi Yeşilçam filmleri gibi şu bizim dön

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (22)

Ân diyarı (106)Şu dünyanın hâline bak Selim Ali! Bir gündem bitmeden öteki... Yaşamaya vakit ayırabiliyor musun bu lüzumsuz adamların gevezeliğinden. Bu, insan hakkına girenlere hakkın helâl midir Nedir bu bunların insan tanımazlığı Bu gevezelik bir kanser gibi sarmış her yanımızı. Bu böyle mi gidecek, Bilgin Abi Zaten Bilgin Abi'nin sevmediği ş

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (21)

Ân diyarı (105)Devlet nedir, diye soruyorsun, Selim Ali de... ben de merak ederdim; devlet nedir, kimdir, nerededir diye. Meğer gayet netmiş devleti görmek, bilmek, duymak... Devlet... "saadet" demek, Selim Ali. Aç açık kalmadığın, cahil bırakılmadığın, horlanmadığın, zorlanmadığın, hürriyet gibi gezdiğin, adaleti sezdiğin, hakikatle göz göze geld

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (20)

Ân diyarı (104)İki şey dışında dünyanın ipi, lezzeti, kokusu, ruhu koptu gidiyor, Selim Ali. Aslında bu iki şeyden başka bir şey de yoktu insanlığın gündeminde de... dünyada çok işimiz var sanıyoruz. Yok! Olsa ne olacak ki... birden değişen bu tiyatro sahnesinde! Bilgin Abi, bütün her şeyi iki şeye sığıştırdığımı duyunca sözün gerisini beklemek içi

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (19)

Ân diyarı (103)Selim Ali, hayatın kıyı köşesini, içinin acısını ve neşesini görmene şiir iyi aynalardan biridir. Anlasan da anlamasan da arada şiir oku. İçinden ve de sesli... Konuşurken araya şiirler serpele. Mısra; kapı diye geçer sözlükte. Şiirin ne kapılar açtığını bilemezsin kalpte. Şiirin hayatta ne kadar yer tuttuğuna dair Bilgin Abi diyo