Bana bir yaşamak söyle

YAŞAMAK

Bana bir yaşamak söyle;

Elleri cömert bir yaşamak...

Ne yana dönsem gördüğüm...

Bütün zamanları, mekânları aşk...

Susmuş; istemediğim bütün sesler.

Sinmiş boş hevesler, bitmiş düşman.

Kuş şenliği, yaz gölgesi, çılgın kokular...

Daha daha ne varsa baharlardan...

Bana bir yaşamak söyle.

Saadet toplayalım dallardan.

KELİME VE KURŞUN

Yaşamak nedir, bilmeyenler...

Ajandasına "savaş" yazar.

Yaşamak besteli bir şey...

Tel kopar, dil susar savaşırken.

Savaşmak ne diye; konuşmak varken!

Kurşunun bittiği yer var;

Kelimenin bittiği yer yok ki...

HSN-İ ÂN

Yaşamak bir sürü iş...

Arayış, buluş, kaybediş...

Kâh tırmanmak dağlara...

Kâh yokuşlardan iniş...

Yaşamak gökyüzünü öpmek...

içeklere göz kırpmak...

Yaşamak bir yol gibi açılan...

Yaşamak bir ân...

YAŞAMAK GZELİ

Sadelik yaşatır;

Şatafat değil...

Bir lokma ekmek...

Bir yudum su...

Irmak kenarında çoban uykusu...

Kupkuru hamaset değil...

Seninki laf ebeliği, gevezelik...

Zerre kadar bir sohbet değil...

NEFES NEFESE

Bana mı öyle geliyor;

Tadı mı kaçtı hayatın

Yani her şey çok tuhaf...

Herkes kaçıyor herkesten.

Şekerin, tuzun tadı yok.

Nefes nefese bir dünya...

Acaba kıyamet koptu mu!

Ben böyle hiç yaşamadım.

Yaşamak unutuldu mu yoksa

Yaşamak öldü mü anne; bazı yerlerde

Bu kadar tatlıyken her nefes...

Silahların insana uzak sesi...

Ve kan kokusu...

Dünya, işinde gücünde...

Ses seda yok kimselerde.

Ekmek yok, su yok, hava yok...

Bir avuç insana yaşamak yok.

Hayatta mısın dünya, nefes alıyor musun

Yaşıyorum deme; ölüsün ölü!

YAŞAMAK NOTLARI

Geç, geç; onu da geç!

Geç, geç; oyalama beni!

O hesabı, bu sayfayı geç!

Yaşamak çok pahalı, kardeş!

Farkında değilsin galiba!

Gel; kasaba gidelim seninle!

Gel; bir çay içelim şurda!

Etten, simitten haberin var mı!

Sana bir kebap söylesem...

stüne tatlı, çay, kahve...

Rakamlar korkunç, kardeş...

O süslü laflar hikâye...

Konuşmaksa; konuşurum sana.

Saatlerce şiir de okurum.

Nutuk karın doyurmuyor ki...

İşin içindeyim yıllarca...

Vurgulu, kurgulu konuşayım.

Tonlaması, tiyatrosu dahil...

Bunlar benim işim de...

Vitrinler cüzdanıma göre değil.

Bilirim bunları; sokaktan geliyorum.

Hem okudum; hem para kazandım.

İyi kötü yüzüyordu gemi;

Ne oldu birden; gem'i azıya aldı!