Kültür-Sanat

Pislik İsrail

Bugün insanlığın iğrendiği bir pisliğe dönüştü İsrail terör örgütü. Devlet olmayı başaramayan bu katil robotlar ve toprak hırsızları, dünyada en çok nefret edilendir. Sivil halka soykırım uygulayan, çocukları açlıkla katleden İsrail'den mi sadece nefret ediliyor Hayır, destekçisi ABD de bugün dünyada en çok nefret duyulan bir ülkedir. Herkesin ağzının tadını kaçıran bu bataklık, tamamen kurutulmadıkça insanlar hiçbir zaman barışı, rahatı ve huzuru bulamayacaktır.

Mehmet Nuri Yardım

Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (116)

Mustafa Kemâl, "Kur'ân, nihâyet, serbest vezinde bir şiirdir! Allâh tarafından vahyedilmiş olamaz! Muhammed'in kendi sözleridir!" diyordu 1932 Ocak-Şubat aylarında (1350 Ramazanında) Dolmabahçe'deki "Öztürkce İbâdet Vâsıtasıyle Dîn İnkılâbı" çalışmalarının pek mühim bir şâhidi de, Hâfız Âsım Şâkir Efendi'dir

Yesevizade Alparslan Yasa

Ziyâret

Bazı kavramlar, insanın hayatını kavrar. Bizi tüm yönlerimizle anlatır, açığa çıkartır içimizdekileri. Bu kavramlar, ruhumuzun ve karakterimizin pencereleridir. Hangi kavram hayatımızın merkezinde ise ona göre hayat felsefemiz tezahür eder. Ziyâret de böyle bir kavram. Yaz mevsiminde seyahatler artar. Gurbetten sılaya dönüş olur. Kısa süreliğine de olsa oldukça makbul ve

Ali Bal

Sorumlu Olmak

Bidayette sorumluluk vardı. İnsan olmak sorumlulukla başlar. Belki biraz da bu yüzden akıl ile sorumluluk hep yan yana olmuştur. Akıl sorumluluğu dayatır, sorumluluk kişiyi akıllı yapar. Sorumluluktan kaçışın başkaları nezdinde tahfif edici tarafı buradan gelir. Kendimiz öyle olsak bile sorumsuz insanları sevmeyiz. Bizi birbirimize bağlayan akıl ipi ortak bir insanlık oluşturmak, yeryüzünü

Prof. Dr. İsmet Emre

Sevgi Korkusuz'un "Bir Islık Hikâyesi" Üzerine

Bediüzzaman'ın "İnsan küçük bir kâinattır, kâinat ise büyük bir insandır." sözü çok hoş bir sözdür. Elbette bu sözde anlatılmak istenen hususlar daha derin tasavvufi meseleleri içerir. Edebi açıdan biz de bu sözü, her insanın kendine özgü hayat hikâyeleri olduğu yönünde ele alabiliriz. Dünya sahnesinde, hayat adıyla oynanan filmin başrol oyuncusu insandır. İnsanoğlunun bugüne

Halit Yıldırım

Hangi Şah

Osmanlı'nın son dönemlerinde iki büyük şahsiyet fikri ayrılık dolayısıyla karşı karşıya gelmiştir. Bunlardan ilki Sultan İkinci Abdülhamit ve şair-mütefekkir M. Akif Ersoy'dur. Şimdiki gözle o dönemi değerlendirdiğimizde ilginç bir sonuçlarla karşılaşıyoruz. Çanakkale Savaşlarında cepheye giden yazar ve şairlere güzel eserler yazılması için Boğaz'da yalılar, köşkler verilmişken

Eyyüp Azlal

(Kimsesizlerin Camisi ) Gümüşsuyu Selimiye Hatun Camii

İstanbul Taksim Ayazpaşa'da bulunan kimsesizlerin gelip sığındığı, yıkandığı, yemek yediği ve ihtiyaçlarının giderdiği Gümüşsuyu Selimiye Hatun Camii; Mimar Sinan'ın Karaköy'de Kılıç Ali Paşa adına yaptırmış. Fahri Sarrafoğlu/ İstanbul Seyyahı

Fahri Sarrafoğlu

Yolcuları Tarafından Aranan Şehirler

İnsanoğlu yerleşik kültür kavramını keşfetmeden ya da bu kavramın anlatmak istediği detayın farkına varmadan önce, saf ve gösterişsiz bir halde tabiatın koynunda yaşıyordu. Fakat bir yandan da; korunmasız olduğu veya tam korunamadığı için, vahşi tabiatın ona verdiği zararlardan kurtulmak, kendini sağlama almak istiyordu. Eşyaya ve olaylara bakışı geliştikçe, hayatın yansıttıkları konusundaki

İsmail Bingöl

Balkanlar Rüyası

Bir süredir seyahat etmek, öncelik sırasını gezip görmeye ayırmaktan çıktı, ucu bucağı olmayan bir anlama ve öğrenme iştiyakına dönüştü bende. Tarihin efsunlu koridorlarını adımlamak, asırlık yapıların taştan, ahşaptan peçelerini kaldırarak onlarla göz göze gelmek, mekânların heybetli ve asil duruşlarından zamanın tecrübelerini dinlemek ve duyup gördüklerimi gücümün erdiğince kâğıtlara dökebilmek

Nuray Alper

Bereketsizliğin Son Deminde

Teorisyenler, dünyanın sonuna dair söylenmedik pek bir şey bırakmadılar. Ama hâlen medyanın popüler cephesi Nostradamus "kehanet"lerini, Da Vinci'nin "sırları"nı, bilimdeki aklın sınırlarını zorlayan son adımları, dünyanın sonunu getirecek türlü felaketleri sık sık önümüze getiriyor. Sebep açık; geleceği bilmeye ve tüm gizemleri çözmeye yönelik saplantılar taşıyoruz; korku ve kaygı oluşturulmak isteniyor.

Elif Sönmezışık Aydın

Gassal üzerine

"Gassal, bir dua sıcaklığında sarstı, sımsıcak, yaşanmışlığın en doğal hâlleriyle dokundu yüreklere. Belki de bu doğal insan durumları yüreklerde kilitli sevdaları, çocuksu temiz duyarlılıkları taşıyanların çehreleriydi bizleri sarsan." Tolstoy yıllar önce şöyle diyordu: "Sanatı, bir fabrika ürünü gibi telakki eden bütün fikirlere

Selvigül Kandoğmuş Şahin