Ünal Bolat

Türkiye

"Senin canın sağ olsun"

"Muavin benden özür diledi, bilemedim dedi. Gönlünü aldım, canın sağ olsun dedim..." Ankara'dan Boyabat'a gidişimle ilgili 1991'de yaşadığım hatıramı paylaşmak istiyorum... Ankara Dışkapı'da bulunan Çankırı Kapı'dan bilet aldım. Sabah saat 09.00'da hareket eden otobüsümüz 12.30'da Doğruyol Tesislerine vardı. Otobüsten inip namazımı eda edecektim

Hayatımın ilk ekmeği

"Ben bile hayatımın ilk ekmeğini öğrencilerin arasında, 45 yaşında yapmış oldum..." Belçika'daki yurt dışı görevim sırasında okul gezilerine katıldım. Bu gezilerde bazı gördüklerim çok ilgimi çekti. Sizinle Paylaşmak istedim... Belçika'nın Anvers (Antwerp) hayvanat bahçesinde kalan hayvanlar için 50 kilometre ötesinde Blankenberge, denilen yerde t

İnsan en kolay kendini aldatırmış!

"Biz yola çıkmaya hazırlanırken kamyon şoförü 'ben de sizinle geleceğim' demesin mi" Yıllar önce bir takvim satışında yaşadığım akıl almaz hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Arabanın yakıt parası vb. derken o konuşmalardan sonra aracın içi buz kesildi. Kimsenin ağzını bıçak açmadı Samsun'a vardığımızda temsilci "Ocak ayı, her taraf bu

O centilmen beyefendi olmasaydı

"Söylese de inandırıcı olmayacağını düşünmüş olmalı iki fedai ile gelip baskın yapmış" Yıllar önce bir takvim satışında yaşadığım akılalmaz hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Kahvede takvimin yanında eşantiyon verdiğimiz takvimin içinden para çıktığını gören üçüncü şahıs kimsenin "alın paranızı" diye çıkarıp cüzdan içinden parayı verd

Akılalmaz işler

"Ben 'kendisi ile birlikte dövizi bozdurup para üstünü de verdim' desem de inanmadılar..." Bazı acılar o kadar derindedir ki oraya asla gözyaşı ulaşamaz Hatıralar bazen kırgınlıklara sebep de olabiliyor ama mükemmel davranışları görmezden mi gelelim Bu köşeden okuduklarımızdan bazıları, ömür boyu unutamadığımız ve dersler çıkardığımız olaylar ger

"Kendinizi sevin, yaşınızı sıfırlayın!"

"Yeni doğmuş bebek gibi ağlayacaksın ama güleceksin, yürümeyi yeniden öğreneceksin..." Kemoterapi günlüğüme bugün de devam ediyorum... Hastane çıkışında dondurmacıya gidiyorduk Yanıyordum Geceleri soğuk kavun yiyebiliyordum. Eve gelen çiçekler beni mutlu ediyordu. Namaz kılarak Rabbime daha yakın olmak mutlu ediyordu. "Rabbim beni ve benim gibi t

Derdimi denize anlattım!..

"Arabanın kapısını açtım, kendimi koltuğa bırakmak istedim ama ona bile gücüm yoktu..." Kemoterapi günlüğüme bugün de devam ediyorum... Bahar gelmiş hissettirmeden can erikleri ceplerimi doldurmuş mide bulantılarımı hafifletmeye çalışıyor... Annemin yaptığı semizotunu bazen de patates haşlamalarından yiyebiliyordum. Geceleri buzdolabının kapağını

Kendim için bir şans diliyordum...

"Kan hücreleri oluşması için yapılan iğneler bile beni ayağa kaldırmıyordu, yalnızdım" Kemoterapi günlüğüme bugün de devam ediyorum... Telefonda eşim 'kendini nasıl hissediyorsun" diye sorunca gülerek "turp gibi" olduğumu söylüyordum. Bilmiyorum ki ne olacak, bedenim nasıl bir tepki verecek Uzandığım yatağımda 4-5 saat sonrasında mide bulantılar

"Güçlü bir kadın olduğumu düşünüyordum..."

"Beni kırmızı koltukta ağırlıyorlar. Benim hiçbir şeyden haberim yok! Şoktayım!" 24 Şubat 2016 sabahı sağ göğsümün şişmesiyle özel bir hastanenin radyoloğunda buldum kendimi. Karanlık bir odada doktor ultrason cihazını üzerimde soğuk soğuk gezdirirken cümleleri boğazına düğümlenmiş gibi: "İhmal! İhmal var! Kendine hiç bakmamışsın" diye söylenere

Pandemide evde beklerken...

"Bir belirsizlik içinde gümrük işlemlerini tırın üzerinde beklerken aklına kitaplar geliyor..." Yıllar önce yine bu köşede okumuştum Bir tır şoförü anlatıyordu. Bir gün Türkmenistan'a yükünü alıp yola çıkmak için gümrükte bekleyen şoför kendisine üç dört tane kitaptan oluşan bir takım dinî kitap almasını teklif ettiğinde şoför içinden diyor ki: "