Pandemide evde beklerken...

"Bir belirsizlik içinde gümrük işlemlerini tırın üzerinde beklerken aklına kitaplar geliyor..." Yıllar önce yine bu köşede okumuştum Bir tır şoförü anlatıyordu. Bir gün Türkmenistan'a yükünü alıp yola çıkmak için gümrükte bekleyen şoför kendisine üç dört tane kitaptan oluşan bir takım dinî kitap almasını teklif ettiğinde şoför içinden diyor ki: "Okuyacağımdan değil ama bu genci kırmayayım" diyerek parasını verip kitapları alıyor, arka tarafa rafa kaldırıp koyuyor. Aradan günler haftalar aylar geçiyor Yine bir tır seferinde galiba Türkmenistan'da gümrük kapısında beklemeye başlıyorlar Bir gün değil iki gün değil Televizyon yok, telefon yok. Yalnızlıktan can sıkıntısından ne yapacağını bilemezken o kitaplar aklına geliyor "Ya şurada bir kitap takımı vardı. Şunlara bir göz atayım, biraz değişiklik olur" diye kitapları eline alıyor Alış o alış Başlıyor okumaya Okudukça okuyası geliyor Okudukça içindeki manevi susuzluğa iyi geldiğini hissediyor Okudukça kendi hayatı gözlerinin önünden geçiyor Yaptığı yanlışlıklara pişmanlıklar doğuyor İbadet etmesi gerektiğini idrak ediyor Derken bu kitapları her vakit buldukça bu defa içine sindire sindire okuyor Okuyor okuyor Derken belirli bir süre sonra diğer arkadaşlarının şaşkınlığına aldırış etmeden bütün kötü alışkanlıklarını terk ediyor Namaza başlıyor O kadar ki ülkeye döndüğünde Hatay'da mahallesindeki camide namaz kılarken caminin imam hatibine "hocam şurada, şurada Ehl-i sünnete uygun hareket etmeniz gerekirdi" diye emr-i marufta bulunacak kadar konuyu hazmetmiş oluyor İşte bu yaşadığımız da benzer bir hâl oluyor Okuyucumuz Cemal Abi'den üç sene