Şemseddin Çakır

Yeni Asya

Kur'ân salihatı neden mutlak bırakıyor

Bu sorunun cevabı için başta bu terimin anlamını verip izahını yaparak, bilahare meselenin Risale-i Nur'la vuzuha kavuşmasına gayret edelim."Salihat", Bakara Suresi 253. ayette; "iman edenler ve salih amel işleyenler" diye ifade edilir. Demek salih amelin Kur'ânî ifadesinin imanla mühim bir ilişkisi vardır. "Salihat" aynı zamanda Kur'ânî ve ihlaslı

Cemaat ve tarikat

Bediüzzaman Hazretleri bu vahameti saadete çevirmek, bu ihmalin yerine ihyayı koymak için çok gayretler sarf etmiş ve talebesi merhum Zübeyir Gündüzalp ağabey bugünkü sistemi icra etmiştir.Bu terimler; Müslümanların karşılaştıkları belli başlı iki meseledir. Maalesef bunların; 'etrafını cami, ağyarını mani' tanımlarının da yapılmadığı kanaatindeyim

Dindeki rüşd - 2

(Geçen haftadan devam)Demek kelâm-ı kadîmin de, manalarının anlaşılabilmesi en son kıyamet asrında "rüşd" mesajını vermesi gerekir. O da, ancak Mehdi'yle ve onun eserleriyle olur. Onun anlaşılması için de; olaylar, icraatlar olmalı ve bunlar da, ebced ve cifirle tespit ve ispat edilmelidir. Yani bu mesele; öyle sun'î, âfâkî, zorlama iddialarla ve t

Dindeki rüşd (1)

Bu başlığın doğru anlaşılması için öncelikle "rüşd" teriminin etimolojik ve terminolojik veya ıstilahî anlamlarını vermek istiyorum: "Rüşd" lügat olarak 'rşd' kökünden masdar olup; "doğru yolu bulmak" ve "doğru yolda olmak" gibi anlamlar ifade eder.İsim olarak; "doğruluk ve doğru yol" anlamına gelmektedir. Terim olarak tefsirde 'rüşd'; ayet-i kerim

Risale-i Nur'un vazifesine dair işaret ve beşaretler (2)

Bu yazımıza, geçen haftaki yazının son paragrafından devam edecek olursak; o yazının son paragrafında Hasan Feyzi Ağabeyin Üstada nasıl intisap ettiği vardı.Bugün de, bu intisabın teyid ve tekmili olarak kendi manzumesinden kısa bir bölüm aktarmak istiyorum. Malum, Üstadın ayrılığına dayanamayıp "Dahi nezrim bu ki, canım sana kurban olacak" deyip,

Risale-i Nur'un vazifesine dair işaret ve beşaretler (1)

"Evet, bu zaman hem iman ve din için hem hayat-ı içtimaî ve Şeriat için hem hukuk-u amme ve siyaset-i İslâmiye için gayet ehemmiyetli birer müceddid ister." (Kastamonu Lahikası, s. 145-146) Fakat hakaik-ı imaniyeyi muhafaza noktasında tecdid vazifesi en ehemmiyetlisi, mukaddesi ve büyüğüdür. Bu asırda Cenab-ı Hakka hadsiz şükür olsun ki, hakaik-ı i

Urvetü'l-vüska

Bu başlığın, öncelikle lügavî anlamıyla kavranması lüzumuna inanıyorum çünkü; "urvetü'l-vüska" tabiriyle ilgili değişik yorumlar da olduğu için yanlış anlaşılma tehlikesi olabilir. Zira bazıları 'iman' ve 'İslam' gibi anlamlar da yükleyebiliyorlar."Urve", "arv" kökünden türemiş olup; 'kovaların, testi kulplarının ve develerin bağlandığı kök salmış

En büyük gür sada

Bediüzzaman'ın en harika ve insanı coşturan, hoşuna giden müjdelerinden biri de işte budur: "Ümitvar olunuz, şu istikbal inkilabatı içinde en yüksek gür sada İslam'ın sadası olacaktır."Evet, bu cümlenin pek çok kişinin hayallerini süslediğinden eminim. Ancak doğru anlaşıldığından pek emin değilim. Zira ben bir zamanlar "hayalî bir gür sada" beklent

Bir ayetin hatırlattıkları

Bugünlerde bilvesile Kelime-i Tevhidi parçalayanları düşünüyordum.Çünkü: İsmi üstünde "Kelime-i Tevhid" olduğu haldehâşâbu tabiri rencide ederek "kelime-i tefrik"e çevirmeye çalışanların yaptıkları rahatsızlık boyutuna ulaştığından, hassasiyet kesbetmiş olmalıyım ki; camide hocaefendinin okumuş olduğu aşirdeki âyet meali dikkatimi çekti, orada şöyl

Önceliklerimiz

Bir Müslüman olarak elbette bazı önceliklerimiz olacaktır. Bunların tayinini de, haliyle ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler belirleyeceklerdir. Biz de bu temel prensibe uyarak bazı tespitlerde bulunalım.Cenab-ı Hakk bir ayet-i kerimesinde, "Allah'ın sana verdiğinden ahiret yurdunu kazanmaya bak; dünyadan da, nasibini unutma. Allah sana nasıl ihsa