İsmail Kılıçarslan

Yeni Şafak

Gazze'nin Kıbrıs'la ne alakası var

Çok alakası var. İlki şu: Gazze, an itibariyle Türkiye'nin savunmasının başladığı nokta gibi duruyor. İkincisi şu: İsrail, Gazze'yi ele geçirmeyi başarırsa yahut "Gazze meselesi" dediği şeyi hallederse durmayacak. Bu domuz sürüsünün "arz-ı mevud" inancında Kıbrıs da "alınması gereken topraklar" arasında. Üçüncüsü şu: Bu domuz sürüsü, büyük abisi AB

Sorulunca

Soruldu: Mesafe almak için ne yapmak lazım gelir Cevap verildi: Bir adam düşünün ki suyu arıyor. Bunun için de her önüne gelen toprağı biraz kazıp "burada su yok" diyerek başka bir yere yürüyor ve yeniden kazmaya başlıyor. O adamın su bulma ihtimali nasıl yoksa bu soruyu soran adamın mesafe alma ihtimali de o kadar yoktur. İtiraz edildi: Ama bu örn

"Avrupa toplumu parçalanıyor ve ABD yeni Hitler'ini alkışlıyor"

Başlıktaki cümle BM kürsüsünde, Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro tarafından kuruldu. Tıpkı Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın konuşması gibi Petro da tarihi önemde bir konuşma yaptı. Petro konuşmasında ayrıca şunu da söyledi: "Üstün ırk diye bir şey yoktur. Tanrının seçilmiş halkı diye bir şey yoktur. Bu ne ABD'dir ne İsrail'dir. Tanrının seç

Gazze'ye giden yol sadece güçten geçer

Siyonist domuz sürüsünün Gazze'de uyguladığı varlıkkırımın nasıl sonuçlanacağını aslında hepimiz biliyoruz. Bugün bu domuz sürüsünün işlediği suçları ülkeleriyle, uluslararası kurumlarıyla, bilmem neleriyle herkes seyrediyor olabilir. Allah göstermesin, Gazze'de taş üstünde taş, omuz üzerinde baş kalmayabilir. Bu, sonuç bakımından değil süreç bakım

Domuz sürüsü tüm insanlığa karşı: Genocide değil biocide

Aydın Ünal abi yayında Mustafa Özel'in tespitini, daha doğrusu kavramsallaştırmasını söyleyince taşlar iyice yerine oturdu zihnimde. Bence bu domuz sürüsünün Gazze'de giriştiği kötülüğün tam adı "biocide" yani "varlık kırım." Anlatayım."Soykırım" kavramını ilk kez 1944 yılında Polonyalı avukat Raphael Lemkin atmış ortaya. Hitler Almanya'sının Yahud

Fazıl Say'ın yaptığını "bu artizler" niçin yapamaz

Gördünüz mü Fazıl Say'ın ne dediğini: "Batı'daki başlıca klasik müzik kurumları öyle İsrail yanlısı ki, bu, benim için utanılacak bir durumdur. Gazze'de yapılan bir soykırımdır. Nokta! İnsan olun! Bu cinayete sessiz kalmayın! Çok yalnız hissettiğim bir ortamdayım, müzik yaparken, duyguları paylaşırken bile… Öyle manipüle ki, Filistin destekçilerini

Zorluk seferinde zorluk erleriyle yol Gazze'ye

Sumud Filosu için ne söylesek, ne anlatsak, o gemilerdeki insanları nasıl taltif etsek vallahi de az billahi de az. Çocukluğumun en meşhur ezgilerinden biriydi "Es Rahmet Rüzgârı." Ömer Karaoğlu o eşsiz sesiyle okumuş "Zorluk seferinde, zorluk erleriyle yolumuz Şam'a" dedikçe bizi bizden almıştı. "Zorluk seferi" biliyorsunuzdur, dönemin güçlü ve mü

Bütün fırsatların yamacında

O anlattı ben dinledim. Şöyle dedi: Dostlarım, sevdiklerim, efendilerim… Siz Cenab-ı Hakk'ın emniyeti, emaneti içindesiniz. Sizi gelecekle müjdeliyorum. Allah'ın rahmeti içindesiniz. Sizin bir araya gelmeniz rahmetin kaynağıdır. Bu birlikteliğinizde ince hikmetler var. Sizi sevenler yükselir, birbirini sevenler yükselir. Şeyh el Alevî Hazretleri bi

Başka (S)umudumuz kaldı mı

Devletler, uluslararası kurumlar, devasa organizasyonlar… Alayı ama alayı bir domuz sürüsünden korkarak etek giymeyi tercih etmiş, perdelerini çekmiş, ışıklarını kapamış ve "keşke bitse" diye bekleşirken başka umut yok. Son iki yılda "Dünya bir daha asla eskisi gibi olmayacak" cümlesini çabucak fark ederek bu farkındalığın peşine düşen cesur yürekl

"Hiç sevmiyorlar Gazze'yi"

İşin orasına geliriz. Önce Cüneyt Özdemir'in son derece doğru tespitiyle başlayayım. İsrail'in vahşetini ve bir bakıma dünyaya yaptığı ağalığı iyice kabullenen uluslararası toplumdan, uluslararası örgütlerden ve bence Gazze soykırımında sadece bayraklarından ibaret kalan ülkelerden herhangi bir beklentisi yok Sumud Filosu'nun. Bu kâğıttan kaplanlar