Eren Aysan

Cumhuriyet

Alaska gibi...

1916 yılının kış aylarında Avrupa'dan dünyaya, tuhaf bir cinnet hali, trans hali, huzursuzluk, Parkinson gibi değişik semptomlarla kendini gösteren sıra dışı bir hastalık yayılmaya başladı. En sonunda doktor Economo, hastalığı teşhis etti ve ona "uyku hastalığı" adını verdi. Sonraki on yıl boyunca beş milyon kişi bu salgından etkilendi. Hastalığa y

Umudu büyütmek

Önceki gün AYM, Sivas katliamı davası hakkındaki kararını açıklamak için yeniden görüşmeye aldı. Daha önce defalarca gündemine aldığı gibi... Sivas katliamı olduktan hemen sonra Kayseri DGM'de (O zamanlar Devlet Güvenlik Mahkemeleri vardı) başlayan dava Ankara'ya alındı; ardından da yıllar sürecek yargılama süreci başladı. Bir gün adaletin geleceği

'Arkadaşlık Günleriydi'

Ahmet Telli, aynı zamanda kitabı olan "Arkadaşlık Günleriydi"de şöyle seslenir: "Sen o zamanlar hâlâ olduğun gibi şimdi sen o zamanlar aşkları uzun sürer sanarak Sen o zamanlar kadife pantolon hâki parkanla Sen o zamanlar kalbine söz dinletemediğin Sen o zamanlar sırılsıklam kır ve şehir O zamanlar arkadaşlık günleriydi adamım..." O omuzdaşlıkla ge

İyilik ve ölüm

Geçtiğimiz günlerde gazetelerde son günlerde artan bir şiddet haberi daha olanca sıradanlığıyla yayımlandı. İzmir'de bir taksi şoförü kapüşon ve cerrahi maske takan bir yolcuyu aracına aldı. Hava soğuktu, bu nedenle yolcunun bir an önce gideceği yere varması gerektiğini düşündü. Ancak yaptığı iyilik onun canına mal oldu. Katil, şoförü ağır yaraladı

Kar

Aylardır karın yağmasını bekleyenlerdenim. Yağsın da fukaralığın, adaletsizliğin, kıyımın, günbegün artan salgının üstünü bembeyaz bir örtü gibi örtsün. Belki o zaman umudu da kolundan tutup yeniden aramıza alırız. Nicedir kendini esirgiyor bizden. Yüzümüzü güldürmüyor, sevinçle sarıp sarmalamıyor, güzel günlere olan inancımızı elimizden alıyor. Çü

Bir ülkenin karanlık yüzü

Prof. Dr. Bedri Karafakioğlu, işine gitmek üzere Ataköy'de bulunan evinden çıktı. Kendinden emin adımlarla arabasına bindi. Her şey sıradandı, gözüne çarpan herhangi bir fevkaladelik yoktu. Bakırköy'e doğru yöneldiğinde çalıntı bir Anadol'dan yaylım ateşi açıldı. Oracıkta yere yığıldı. Karafakioğlu ülkemizin en önemli aydınlarındandı, aynı zamanda

Cebeci Ankara Devlet Konservatuvarı binası Devlet Tiyatroları'nda...

Ülkemizde akademik düzeyde sanat eğitiminin en önemli mihenk taşı konservatuvarın kuruluşudur. Konservatuvar kurulmadan hemen önce ise birtakım raporlar yazılmış, görüş alışverişleri gerçekleşmişti. Nitekim, "Musiki ve Temsil Akademisi" hakkında ilk raporu tanınmış yazar ve zamanın Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinden Reşat Nuri Güntekin hazırla

Şair Seslenişi

İzmir'den Hüseyin abi (Yurttaş) arıyor son zamanlarda. Onun uzaktan gelen sesi onca ölüm ve acı ortasında çok da güzel olmayan ama dayanışma duygusunun hâlâ değerli olduğu günleri hatırlatıyor. İzmir'in edebiyatta curcunalı dönemlerini yaşamadım. Yine de çocukluğum bir yerden el sallıyor gibi geliyor. Şükran Kurdakul ve Attilâ İlhan'ın ilk gençlik

Yeni Yıl İçin

Yaşadığımız sıkıntılı günlerde edebiyat ve sanat bir anlamda oksijen çadırı işlevi görüyor. Bir anlık da olsa yaşamın ve ülkenin yükünden sıyrılıp kendimize geliyoruz. Sonra tekrar aynı toplumsal karmaşanın içine gömülüyoruz. Böylece günler birbirini kovalıyor, Bizler bu tuhaf döngüye mecburen boyun eğiyoruz. Kötülük ve iyilik arasında salındığımız

Laf Aramızda Engürü Kahve Belgeseli

Aristoteles, Politika'sında, "Bir şehir farklı tür insanlardan oluşur, benzer insanlar bir şehir meydana getiremezler" der. Farklı düşüncelerden, sınıflardan, tavırlardan ve yaşam şekillerinden gelen insanlar kamusal alanda alışverişte bulunur. Bu sayede o kentin ruhu, dokusu, dolayısıyla ideolojisi yansır caddelerine, sokaklarına, binalarına... An