Bir tiyatro kazası

Günlerden 10 Kasım... İkinci sanat yılını yaşayan İzmir Şehir Tiyatrosu'nun, Atatürkümüzün ölüm yıldönümünde, kente bir hediyesi olan "Benim Naçiz Vücudum" oyununun prömiyer temsilinin ardından tiyatronun merdivenlerinde tökezleyip düştüm. Bu beklenmedik kazayla birlikte bir anda kendimi acil servisle başlayıp ameliyatla devam eden sıkıntılı gelişmelerin ortasında buldum. Ne yazık ki sağ kol ve sol omuz kemiğim kırıldı. İki haftalık zorunlu ayrılığın ardından, eşimin parmakları aracılığıyla sesleniyorum size. Böylesine tatsız bir gelişmenin ortasında, tiyatro ışığını Anadolu'ya götürme hevesiyle gece yarısı yol almaktayken genç yaşta ölüme teslim olan tiyatro neferlerine yandım. Amasya'da geçirdikleri feci kaza sonucu, Jest Tiyatro'nun "Baş Belası" oyunu ekibinden Tolga Güleryüz, Burak Topçu ve Özgür Karataş'ı yitirdik. Kazadan kurtulan tiyatro emekçilerinin yaraları iyileşse de yaşanmış onca anı, sahne mucizeleri ve yürek sızıları kaldı geriye. Ne acı ki turne kazalarına bir yenisi daha eklendi. Ankara Sanat Tiyatrosu'nun kurucusu, oyuncu, yönetmen ve çevirmen Asaf Çiyiltepe'yi Anadolu yollarını arşınlarken Kent Oyuncuları'nın olmazsa olmazı Kâmran Yüce'yi Tekirdağ turnesinde, Erkan Yücel'i genç yaşta ve sanatının doruğunda, Devlet Tiyatrosu'nun emekçileri Nedim Mete Yüksel ve İsmet Avlar'ı, "Bir Ölümün Toplumsal Anatomisi" oyunuyla İstanbul'a giderken yaşanan tren kazasında yitirdik. Turnelerin eğlenceli, şen şakrak, muziplik ve şakalarla dolu diye bilinen yüzünün acı ve gözyaşı dolu yanlarıdır bunlar. Reşat Nuri Güntekin'in "Son Sığınak" romanında, kar fırtınasına yakalanan tren, küçük bir kasaba istasyonunda duraklayınca bir düğüne davet edilen Süleyman, orada tiyatro tutkunu Servet Bey'le tanışır. Daha sonra İstanbul'da buluşan iki tanış, hayatlarını değiştirecek büyük bir maceraya atılır. Kurdukları tiyatroyla Anadolu yollarına çıkarlar. Tek amaçları, "halkla kalp kalbe gelmek için küçük perdenin içindeki dünyaya onları çekmenin çaresini aramak"tır. "Yeni Türkiye Tiyatrosu" için zamanla deniz tükenir, yollarda açlıktan kurtulmak için tiyatro dışı işlerden para kazanmaya başlarlar, dayanışmayla ayakta durmaya çalışırken gün geçtikçe bir anaforun içine çekilirler. "Son Sığınak", tuluat oyuncularına hem övgü hem de ağıttır aslında. Reşat Nuri'nin bu son eseri, onun bir başka yapıtı "Anadolu Notları"nın izini sürer, "Bu oyunların halk üzerinde izi silinmeyen çocukluk masalları kadar tesiri vardır" diyerek yaşamlarını bin bir güçlüğe rağmen fedakârca sürdüren oyunculara selam çakar. Öyle ya... Oktay Güzeloğlu, "Turne Tiyatrocuları" kitabında, turne yollarını ezber etmiş pek çok unutulmuş oyuncunun hayatlarından kesitler sunar. Bunlardan Kofti Nusret, İzmit'te bir belediye otobüsünün altında kalarak can vermişti. İstanbul'da kaldığı huzurevinden tiyatro yapmak uğruna kaçmıştı. Öldüğünde seksen yedi yaşındaydı. İ. Hakkı Karadayı, memleketin ilk meddahlarındandı. İzmir'de bir huzurevinde öldü, kimsesizler mezarlığına gömüldü. Çadır tiyatrolarına