Ünal Bolat

Türkiye

En sevdiğin arkadaşın kim

TGRT FM'de Faruk Salt Beyefendi'nin sunduğu "İletişim Dünyamız" programını yıllardır takip eder çok faydasını görürüm. Hazırlayıp sunan kıymetli hocamız gönül gözüyle görüp çok takdir ettiğimiz ender şahsiyetlerdendir. Gazetemizin "Hayatım Roman" köşesinde hep bir hatırasına rastlamayı bekledim ama rastlayamadım. Bu durumu kendilerine arz etme cesa

Kim öldü kim yaşıyor..

Akrabamız İsmail ile Mahmut'un hatırasına anlatmaya bugün de devam ediyorum:İsmail beni görünce güldü: "Orhan kefeni yırttık. Elhamdülillah iyileştim, Mahmut dün yanıma geldi. İşlemleri bitirmiş iki gün sonra yani perşembe günü beni hastaneden çıkaracak" dedi.Ben "İsmail abi sen hemen toparlan, üstünü giy. Ben seni şimdi çıkaracağım. Baştabip benim

"Sapasağlam insandı nasıl olur"

Akrabamız İsmail ile Mahmut'un hatırasını anlatmaya bugün de devam ediyorum:Ben şaşkın hâlde apar topar hastanenin acil servisine gittim. Baktım Mahmut yatakta, başında doktorlar var, müdahale ediyorlar. Ben de diğer görevlilere "bizim hastanın durumu nedir" diye sordum. "Galiba kalp krizi" dediler.Aman Allah'ım mukadderata bak... Üst katta abisi İ

Üç gün sonra taburcu olacaktı

Hastane doktoru genel cerrah da para istiyormuş. O yıllarda "bıçak parası" deniliyordu... Akrabamız İsmail ile Mahmut'un hatırasını anlatmaya bugün de devam ediyorum:Neyse sabaha kadar Mahmut abiyle hastane bahçesinde oturduk. O ara İsmail ameliyattan çıktı. Doktoruyla görüştük. Ameliyatın başarılı geçtiğini söyledi, biraz rahatladık.Mahmut abiye d

Babamın yeğeni İsmail

Gecenin yarısı tatlı uykudayım, kapının zilinin çaldığını duydum. Ben de hanım da telaşlı bir şekilde uyandık. "Hayırdır inşallah bu gece yarısı, hayırlar ola" diyerek hemen kapıya yöneldim."Kim o" diyerek kapıyı açayım.Baktım alt katta oturan rahmetlik Babam Hacı İbrahim.Ben daha ne oldu demeden babam telaşlı bir hâlde "oğlum çabuk hastaneye gidel

Baki kalan bu dünyada hoş bir sada...

Öğrencilik yıllarımda kiracı olduğumuz apartmanla ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum:Bizi yöneticiye öyle bir övmüş ki sabahın köründe kapının zili çaldığında karşımızda gördüğümüz İsmail Amca "Gençler sizler çok iyisiniz, apartmanda bir dairemiz boşaldı, sizler gibi aklı başında öğrenci arkadaşlarınız varsa daireyi seve seve onlara

Öğrenci yurdundan kendi evimize

Okumak, iyi bir üniversiteyi kazanıp bitirerek iş sahibi olmak birçok gencin hayalindeki bir durumdur. Bunu gerçekleştirmek için de nice mücadeleler verilmekte, nice uykusuz geceler yaşanmakta, nice alın teri akıtılmakta ve nice gözyaşı dökülmektedir.Ben de böyle çetin bir mücadelenin ardından 2002 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesini kazanara

Oturmayı seven gençlik

Çocukken bize öğretilen kültür, büyüklere saygı gösterip yer vermekti. Bugün bile kendimize göre yaşlı gördüğümüz biri geldiğinde kalkıp yer vermezsek mahcup oluyoruz.Çağımız kültür üstüne kültür değiştirdi ve enteresan boyutlara evrildi. Gençlerin artık büyüklere yer vermediğinden dert yanmak bile eskide kaldı. Şimdi yer verilen yaşlı kimse oturam

Çocukluğum ve köpük helva...

"Aslında bildiğimiz un, şeker, yağ, su, maya ve nişasta kullanılıyor, sıvı yağda kızartılıyor" Bizim Manisa Gördes'in aslında meşhur tatlısı adına "gelin kız tatlısı" dedikleri tatlıdır.Ramazan aylarında hemen her sofrada bulunur. Bu gelenek neredeyse üç asırdan beri varmış memleketimizde. Günümüzde de bir aile bu geleneği hâlen sürdürmekte. Ramaza

Okuyamayanlara sormak lazım!

"Bugün bunun ne demek olduğunu okumak isteyip de okuyamayanlara sormak lazım."İstanbul Eminönü'nden yıllar sonra yaşadığım bir bahtiyarlığı paylaşıyorum... Ben, Darende'nin Balaban bucağında bitirdim ilkokulu. Lakin beldemizde ortaokul ve lise yoktu. Başka yerde öğrenim yapmaya da imkânımız yoktu. Babam;"Bari bir sanat öğrensin" diye marangoza verd