Zeynep kafile ile dönmeyince!..

"Hanım Abla Zeynep'i göremeyince telaşa kapılır. Kadınlarsa görmediklerini söylerler..."

Zeynep halamın çile dolu hatırasına devam ediyorum...

Oyıllarda kadınların ekonomik ve sosyal bir güvencesi yoktu. Memlekette fakirlik de vardı. Kadın, ancak kocaya giderse bakılabiliyor yoksa perişan oluyordu.

Bu arada gelelim ziyaret yerine... Ziyaret yerinde kadınlar yemek işini bitirip sofraları toparlayıp eşyalarını yavaş yavaş arabalara bindirme telaşındayken, Hanım Abla kadınların içinde gözünü gezdirir Zeynep'i göremeyince telaşla kadınlara sorar. Onlar da görmediklerini söylerler.

Kızlara sorar onlar da;

"Zeynep Abla salıncaklarımızı kurduktan sonra oradan ayrıldı biz de zannettik buraya yanınıza gelmiştir."

Hanım Ablayı bir sancı tutar. Zaten o da hamiledir. Hemen İsmail Yunus'u çağırır. "Çabuk Kopalan köyünün dükkân sahiplerine sorun. Yolda yalnız başına Göksu (koça) tarafına giden bir kadını görmüşeler mi"

İsmail, Yunus hemen köy meydanına gider herkese sorar soruşturur ama gören duyan yoktur. Geri dönerler. Hanım Abla ve oradaki kadınlar yanıp tutuşurlar. "Biz şimdi köye dönünce ailesine ne diyeceğiz Onlar kadını bize emanet ettiler sıkı sıkıya da tembih ettiler ne yapacağız şimdi"

Kadınlar sağa sola bakarlar biraz daha beklerler gelen giden olmayınca öküzleri getirip arabalara koşar üzüntülü ve pişman bir hâlde yola koyulurlar.

Akşamüstü Havuç Tepesinin boz yollarında kağnı arabalarının cızıltısıyla iniş aşağı köye doğru inerler. Kafile sesiz ve moralsiz kimsenin çıtı çıkmaz. Köy meydanına varınca Zeynep'in analığı Zeycan hemen yanlarına gelir: "Bizim Zeynep nerede onu göremiyorum"