Ünal Bolat

Türkiye

"Esir iken düşündüm ki..."

"Sadece ayağı sakat arkadaşımız haricinde hepimizin durumu da iyi elimiz tutuyor."Çocukluğumdaki Sosyal Bilgiler öğretmenimizin verdiği ödevi ve ilçemizdeki gazilerle ilgili hatıramı anlatmaya devam ediyorum...Yıllar sonra Orhaneli Şube Başkanı ilçemizdeki İstiklal Harbi gazilerimizi ağırlamak, herhangi bir ihtiyaçları olup olmadıklarını anlamak am

"Abimin kokusu var sende"

"Meşhur Sarıkamış faciasında Allahuekber dağlarında şehit olanlardan birisi de amcam..."İlkokul beşinci sınıfa gidiyordum. Sosyal Bilgiler dersinden ödevimiz olduğunda kaynak olmadığı için bazen babama sorardım. Annem de babam da ilkokulu pekiyi derecede bitirmiş zeki insanlardı. Yıllarca onlardan ders konusunda yararlandım.Ev ödevimizin konusu ilç

Yaşamasam inanmazdım!

Daha "ne oldu ne var" diye sormaya fırsat bulamadan iki polis içeriye daldı!..Memuriyetin beraberinde akşam saatlerinden sonra ve tatil günlerinde benim de katkı sunduğum bir bakkaliyem vardı yıllar yıllar önce...Bir gün, çok yakından tanıdığım dostum arkadaşım olan bir müşterimin amca oğlu dükkândan içeri kendini attı. Ardından atlı mı kovalıyor d

Gördes'in ihtiyarları...

"Günümüz hayatında artık gece erken yatmalar yok ve sabah erken kalkmalar yok..."Çocukluğumun Gördes'inde mahallemizin ihtiyarları bir bakıma benim çocukluk kahramanlarımdır. Hayatı öğrendiğim ilk yaşlarım hep onların gözlerinin önünde, ellerinin altında ve de sohbetlerinin arasında geçmiştir. Ya evimizin önünde oynarken ya misafirliğe bize geldikl

Çocuklar iskelede ekmek bekliyordu

Vapur iskeleye yanaşırken beni gören çocuklar "Hasan Abi var mı" diye bağırırlardı.Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki ekmek yokluğunu Hasan Amca'dan anlatmaya devam ediyorum:"Ekmek bulunamayınca bu meyanda subay ailelerine Eyüpsultan'daki askerîfırından, ailedeki nüfusa göre ekmek verilmeye başlandı. Ama artık bu ekmekler; arpa, çavdar, hatta süpürg

Hasan Amca'nın ekmek öğüdü

"Beykoz'da oturan Irak cephesinde savaşan bir binbaşının emir eriydim..."Bir askerîlise talebesi olarak yıllar yıllar önce ağustos ayında İstanbul'a gittiğim zaman tanıdığım ve ulaşabildiğim kadarıyla, İstanbul'da bir tek Aksekili aile oturmaktaydı: Yusuf Ak Ailesi. Rahmetli Yusuf Bey, İstanbul'da görevli bir sivil polisti. Akbıyık'ta bir yalıda ki

Gerçekleşen rüya

"Sınav başlamadan önce burnum kanadı, bu herhâlde heyecandan olsa gerek..."Soruların tamamını bilirsem beni yemeğe götüreceğini söyleyen öğretmenim gerçekten çok sevindi ve beni yemeğe götürdü. Buna çok mutlu olmuştum.Nihayet abimle sınava gireceğim okulun bulunduğu Kadıköy'e gittik. Abim sınav bitene kadar beni okulun çıkışında bekledi.Sınav başla

İki hatıram var...

"Adam şeker diye bardağın yarısına kadar tuzu doldurup karıştırdı, bir yudum çekti!.."Harmanımızda tınaz makinesinde öğle molasındaydık. Makine görevlilerinden birisi çayını neredeyse yarısına kadar şeker doldurarak içiyordu. Bu durum orada bulunan "Doktor" lakaplı birinin dikkatini çekmişti. Sen tut bu misafirin dalgınlığından istifadeyle şeker ka

"Bana işimi mi öğretiyorsun"

Dükkân sahibi selamı aldı. Beni unutmuş ki "hayrola bir emrin mi var, buyur" dedi.Van'da görev yaptığım yıllardaki bir hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...Bakaya sebebiyle askere çağrılınca kömür borcumu tezkere sonrasında öderim veya askerden borcumu o günün şartlarına göre gönderirim" diye düşündüm.O yıllarda enflasyon 125'lere çıkıyordu

"Daha sonra ödersin"

"Elektrikle ısınma hem yeterli olmayıp hem pahalıya gelince bir kömür sobası aldım..."Van'ın Muradiye ve Özalp ilçelerinde 1990 1997 yılları arasında görev yaptım. Bu süre zarfında çok güzel hasletleri bire bir yaşadım ve bazılarına da şahit oldum. Kendi kendime çok kere "şahsi menfaatlerin galip geldiği bu zamanda bunlar nasıl oluyor" diye de söyl