Ünal Bolat

Türkiye

"Kaç yıldır bu işi yapıyorsun"

"Yaşar Abi'nin lokmaları boğazına diziliyor. Çayından son yudum alıyor, tadı kaçmış..."Bulunduğumuz semtte yaşayan ve mesleği dilencilik olan bir genç vardı... Bir ayağından engelli görünüyordu ama kişisel bakımını yapmış tıraşlı bir beyefendi idi. Caddenin belli yerlerine oturur engelli ayağını diğer ayağının üstüne atarak bağdaş kurar ve sadece e

Buğday içine saman karıştırmak!

"Buğday ve ona dayalı ihtiyacımız bedava karşılandı. Başka olumsuzluğunu görmedim..."Dünkü hatırama devam ediyorum...Arkadaş "Hangi yerikazarsak kazalım mezar yerinden sürekli yılan çıkıyor. Daha sonraları çıkmayacağı ne malum" şeklinde anlatımda bulundu. Son defin için kararlaştırdığımız yeri yılanlardan temizleyip mezarı kazdık ve arkadaşımızı or

İzzet amcanın anlattıkları

"İzzet amca yaşına rağmen dinçti. Zekâsı yerindeydi ve dolaşırken hareketleri canlıydı..."Devrek Belediyesi, yıllar öncesinde yaşlılar için çay ocağı ve kahvehanelere alternatif olarak dinlenme yeri açmıştı. Burası, belediye başkanları farklı partilerden de olsa özelliğini korudu. Açılan dinlenme yerinde görevliler "görevlerini mükemmel yaptılar "d

"Yarın cami günümüz"

"Ağustos başında gittiğimiz Zeytinburnu Millet Camii, sabah namazı tıklım tıklımdı..."Nadiren cemaatin dolup taştığı camileri de gördüm. Genelde boş, cemaatsiz. "Bu güzelim cami de bu mahallede garip kalmış" demekten kendimi alamadım.Bir de bu güzelim camileri sahiplenen imam efendiler çok dikkatimi çekti. Bazı camilerde namaz sonrası tesbihatlar,

Çocuklarım teklifimi beğenince...

"Bu muhteşem mabetlerin içinden kim bilir kimler gelip geçmiş, secde etmiştir"Ömür sermayemizi çok hızlı tüketiyoruz. Onun için vaktimizi olabildiğince dolu dolu anlamlı geçirmeye çalışalım. Evlatlarımızın, torunlarımızın zihninde küçücük deolsa hatıralar bırakalım. Sizlerle son zamanlarda yaşadığımız bir hikâyemizi paylaşmak istiyorum.Geçen yıl ço

Değirmenci Hasan ve kızı

"Çocukluğum değirmene binek sırtında buğday öğütmeye gidip gelmekle geçmişti"Bütün bölgenin ihtiyacını karşılayan su ile çalışan, buğday, mısır öğüten tek değirmen idi Hasan'ın değirmeni. Hasan'ın değirmenine kaç kere gidip geldiğimin sayısını bile bilmiyorum.Hasan, gözleri yuvalarından dışarıya çıkmış, iri gözlü iri cüsseli dev gibi bir adamdı. De

Utancımdan söyleyemedim!

"Abi sendeki bu değişim nasıl oldu İki yıl önce çok moralsiz ve umutsuz bir hâldeydin!.."Dünkü büro temsilcisi arkadaşıma yaptığım telefon şakasıyla ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...Kendisine arayanın ben olduğumu söyleyemedim ama üzüldüğüne de üzülerek iyi niyetle teselli etmeye çalıştım. Bu olaydan sonra bürodan ayrıldım.İki yı

Nihayet üzgünce itiraf etti

"O anki çaresizliği telefondan bile hissediliyordu. Nihayet üzgün bir şekilde itiraf etti..."Yıl 1993'tü... Türkiye gazetesinin Burdur bürosundaydım. Sabah mesaimiz başlamış, her zamanki yoğunluğumuz sürüyordu.Bölge Müdürümüz Nurettin Bey ve yardımcısı, bir ilçedeki büro temsilcisiyle günlük işlerimizle ilgili beni görevlendirmişti. Telefona sarıld

Elli yaşını geçtiğin hâlde...

"Cihazlar belli bir süre sonra güncellendiği gibi yaşlılar da hayatını güncellemeleri lazım..."Geçmişi hayatımızdan silemeyiz. Bizi bulunduğumuz noktaya o getirmiştir. Bizler, geçmişimizden sorumluyuz. Sorumluluk bizim tepki verme yeteneğimizdir.Hayatın sürprizlerle dolu olduğunu görüyor, yaşıyoruz. Hayatımızda hiç aklımıza hayalimize gelmeyen olay

Bana yine hasret düştü

Şimdi Ayşe üniversiteye gidiyor, Ali de liseyi bitirdi, Almanya'da. Ailesi "olur" diyor...Alilere gittik özlemiştik gece kalacaktık yemekten sonra Ali'nin ödevi varmış. Annesiyle yaptılar maket yapıldı. Minik ampuller yandı. Güzel oldu. Yeğenim "hadi herkes odasına" dedi. O yattı, biz de gidiyorduk. Ali ağlamaya başladı. "Annecim" diye sessiz sessi