Yolda minibüse aldığımız amca
"Amcanın elindeki poşet içinde resmîmakamlardan gelmiş mektup ve dosyalar vardı..."
1981 yılının 15 Eylül'ünde, Manisa Demirci Eğitim Yüksekokuluna kayıt yaptırmak ve eşyalarımızı da götürmek için köyün minibüs şoförü Osman Ağabey ve arkadaşımla beraber bizim köyden Balıkesir garajına gitmek üzere sabah erkenden yola çıktık.Hava serindi. Sonbaharın soğukluğu hissedilmeye başlamıştı. 15 kilometre sonra Dursunbey-Balıkesir yoluna çıktığımızda yetmiş yaşlarında saçları ağarmış bir adam bize durmamız için el etti:-Balıkesir'e doğru gidecekseniz beni de arabanıza alır mısınızOsman Ağabey bize baktı:-Alalım, deyince de kapıyı açıp benzinli minibüse amcayı aldık. Eşyalarımızın bir kısmını arka koltuklara yerleştirdik ve amcanın oturması için ona yer açtık. Amca yerleştirdikten sonra konuşmaya başladı:-Hayrola gençler, bu neyin göçü, dedi. Ben de:-Arkadaşımla ben Demirci Eğitim Yüksek Okulunu kazandık. Hem kayıt yaptıracağız hem de evimizi ayarlayacağız. Balıkesir garajından Demirci'ye giden minibüs varmış onunla gideceğiz, dedim.Amcanın elindeki poşetin içinde resmîmakamlardan gelmiş mektuplar ve dosyalar vardı. O da elindekilere bizim baktığımızı görünce kendiliğinden anlatmaya başladı:-Ben Dursunbey'in son köylerindenim. Beni aldığınız yerden 5-6 km daha yukarıda oturuyorum. Üç gün önce postaneden beni muhtarın evine çağırdılar. Oradan başka yerde telefon yok. "Senin resmîevrakların var, gelip alabilir misin ya da bir yere kadar gönderelim mi" dediler. Ben de "Gökçedağ istasyonundaki kahvehaneye gönderin" dedim. Ata atladım ve bu evrakları aldım. İki gün boyunca da köyün öğretmenine, imamına okuttum. Şimdi de yola koyuldum işte...