Şule Demirtaş

Karar

Ayasofya'da ağır tonaj, gözlerde yaş

Ayasofya'nın içerisinde ağır tonajlı kamyonları gördüğümüz o fotoğraf, bu ülkenin yalnızca restorasyon pratiğinin değil, tarih bilincinin, kültürel görgüsünün, medeniyet iddiasının ve kamusal şeffaflık anlayışının ne denli örselendiğini bütün çıplaklığıyla gösteren eşsiz bir belge oldu.Hasbelkader basına sızmış fotoğraflarla gördüğümüz bu garabet v

Gerekçesiz siyasetin 'Hikmet Vardır' perdesi

Demokratik siyaset, özü itibarıyla açıklık ve şeffaflık üzerine kurulur. Yönetenlerin aldığı kararları toplumun bilgi alanına taşıması bir idari zorunluluktan ziyade yasal meşruiyetin en temel koşuludur.Sandık iktidarı verir fakat iktidarın korunması, yönetilenlerin bilme hakkına gösterilen saygıyla mümkündür. Bir toplum ancak kararların nasıl ve h

Tarih kimin hikayesini yazacak

Tarihte devletlerin en büyük yanılgılarından biri siyasi rakiplerini görünmez kılmanın onları etkisizleştireceği inancıdır. İktidar, gücün tek merkezde toplandığı dönemlerde toplumdaki huzursuzluğu bir kişinin üzerine odaklayarak bastırabileceğini düşünür. Suçlama listeleri böyle zamanlarda uzar. Bir insanın üzerine ne kadar çok yük bindirilirse de

Bir Hafızanın İstismar Anatomisi

Siyasette mağduriyet iktidar arzusunun başka bir biçimde anlatılmasıdır. İlk bakışta masum görünen bu dil, zamanla yarayı iyileştirmekten çok o yaranın etrafında örülen duygusal sadakati besler ve toplumu hakikat arayışından uzaklaştırır. Türkiye'de yıllardır tekrarlanan "mağduriyet" söyleminin böylesine etkili olmasının nedeni de budur.Muhafazakâr

Panoptikonun sessiz çemberi

"Gözetimin en büyük başarısı, artık kimsenin gözetlendiğine inanmamasıdır."Fakültedeyken mitoloji ve ikonografi derslerini büyük bir ilgiyle takip ederdim. Benim için bu dersler, geçmişin sembollerini çözmekten çok, insanın varoluşunu hangi imgelerle anlattığını kavrama biçimiydi. Tanrıların öfkesi, kahramanların yenilgisi, insanın korku karşısında

Mamdani kazanınca biz de kazanmış mı sayıldık

New York'a ilk gidişim 2015 yılındaydı ve şehrin üzerine sinmiş o ağır 11 Eylül gölgesinin hâlâ dağılmadığını hemen anlamıştım. İnsanların bakışlarında açıklanmayan bir mesafe, sokakların sesine karışmış bir teyakkuz hali, gökdelenlerin arasından esen rüzgârda bile geçmişin yarığına ait bir serinlik vardı.O yıllarda Obama'nın Beyaz Saray'dan yüksel

Post-mağduriyetin sessiz çöküşü

İnsanın en eski eğilimi Tanrı'yı taklit etmektir fakat bu taklit inançtan ziyade kudrette gerçekleşir. Güç yalnızca hükmetme arzusunu taşımaz, anlamın merkezine yerleşme tutkusunu da yanında taşır.Nietzsche, Ahlakın Soykütüğü'nde insanın güçle birlikte kendini erdemin kaynağı saymaya başladığını söyler. Bu yüzden her iktidar kendi varlığını bir ahl

Siyasal İslam: Hakikatin güç tarafından ele geçirilmesi

İslam, tarih boyunca hem inanç hem de medeniyet olarak varlığını sürdürdü. İnsanın Tanrı karşısındaki aczini, adalet karşısındaki sorumluluğunu temsil etti. Zaman içerisinde ister istemez bir ideolojiye dönüştürülmeye başlandı. "Siyasal İslam" olarak adlandırdığımız bu dönüşüm, aslında imanın siyasete değil, siyasetin imana hükmetmeye başlamasının

Dayanma gücü kalmayan gazetenin manşetleri

Malum gazetenin sosyal medyada oldukça ses getiren manşeti "Dayanma gücümüz kalmadı" ibaresinden sonra hafızayı biraz kurcaladım.Günlerden 26 Mayıs 2025.Manşette "Faiz arttı, sanayi duruyor" yazıyor.Bir ülke, üretiminin sesini manşetlere taşıdığında aslında çoktan üretimden kopmuştur. Ki zaten sanayi yıllardır olduğu yerde duruyordu fakat kimse bun

Kıbrıs'tan Türkiye'ye bakmak

Kuzey Kıbrıs seçimlerinin sonuçlandı. Ve şimdi ne uzun soluklu bir umut doğmuş gibi görünüyor ne de kapsamlı bir dönüşümün kapısı aralanmış gibi.Sandıktan çıkan tablo, toplumun hangi fikirlerden uzaklaştığını, hangi taleplerin ağır bastığını net şekilde ortaya koyuyor. Halkın seçimde verdiği mesaj bir idealin peşinden gitmekten ziyade, yorulmuşluğu