Öner Yağcı

Cumhuriyet

Cumhuriyet: İnsan olmanın yolu

Cumhuriyet'in 102. Yılında Anılarımız (Haz. Gülseren Ünsün Engin, İzan Yay.) adlı kitapta yer alan "Cumhuriyet insan olmanın yolunu yordamını öğretti" başlıklı yazımdan aktarıyorum: CUMHURİYET ANNEDİR Cumhuriyet deyince aklıma çocukluğum; Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan Anadolu'ya, Zile'nin köylerine göçmüş iki sülalenin çocukları olan annemle babam,

'Cumhuriyet imecesi'


1963'ten, ilkokul beşinci sınıftan beri Cumhuriyet'i okuyan şanslı kişilerdenim.
Babam oto tamircisiydi Yerköy'de. Akşamları yorgun argın eve
geldiğinde elini, ayağını yüzünü yıkayıp yemek hazırlanana kadar
sedire uzanır ve "Haydi oğlum, oku bakalım gazeteleri" derdi.
Başlardım okumaya Cumhuriyet'i ve Ulus'u.
Cumhuriyet'i elime alınca "İlhan Selçuk

İnsan ve insanlık bildirgesi

TV programları, reklamlar, okullarda derslerin işleniş biçimlerinden örneklerle sistemin sürekliliğini sağlayan burjuva eğitim sistemine yönelik eleştirilerle dolu Düzene Uygun Kafalar Nasıl Oluşturulur (Gözlem Y., 1976) adlı kitap uzun süre elimden düşmemişti. 68 kuşağı yazarlarından Avusturyalı Ernst Alexander Rauter, "İnsan yaratma sürecine eğit

Eğitimle güzelleşmek

Spartakist Vehbi Sarıdal ve Sadık Ahi'yle Ulusal Kurtuluş'a katılmak için Ankara'ya geçen Nafi Atuf Kansu (1891-28 Ekim 1949), çeşitli okullarda öğretmenlik, yöneticilik, Türkiye Muallim ve Muallimeler Derneği kuruculuğu, TED kurucu başkanlığı, Halkevleri ve Ülkü dergisi yöneticiliği yapan, Cumhuriyet eğitim devriminin öncülerinden örgütçü bir eğit

İnsanşair Metin Demirtaş

Papatyaların kırlardaki, çocuklarımızın uykularındaki gülümseyişi çiğnenirken yalnız ve yaralı çocuklarını bağrına basan sağır ve büyük okyanus halka, umudun türkülerini çığırdı, günlerine güller serpti Metin Demirtaş (17 Mart 1938- 27 Eylül 2014). O, toplumsal çalkantılar ve sancılarla geçen yaşamında, dostluğun, özverinin sıcaklığıyla insanın ve

Toplumsal muhalefet ayakta

Emperyalizmin BOP'una, dünyaya dayattığı dehşetten payımıza düşen gericiliğin totaliter iktidarına, ümmet toplumuna, akıl ve çağdışılığa teslim olmak mı yoksa laik Cumhuriyeti kuruluş amaçlarına uygun çağdaş dünyanın akılla, bilimle, teknikle, sanatla, uygarlıkla kucaklaşmış değerleriyle buluşturmak mı Kararı toplum verecek "Bugün yaşadığımız, demo

Umutsuzluk yasak

Ahmed Arif'in deyişiyle Nuh'a beşikler veren, Havva Ana'yı dünkü çocuk sayan, fukaralıktan utanan, çıplaklıktan fideleri üşüyen, harmanı kesatlaştırılan, binlerce yıl sağılan; hükümdarların, saldırganların, haydutların haraç saldıkları; gölgesiz göçüp giden şahları, sultanları takmayan; dostuna selam edip dayatan güzel insanlar mahzun ve garip olma

45. yılında 12 Eylül

Ulusal Kurtuluş Savaşı'yla Sevr dayatmasını tarihin çöplüğüne gömerek emperyalist paylaşımın tasarılarını kursaklarında bırakan Cumhuriyetimize saldırılar, kuruluşundan beri durmadı. 1920'ler ve 30'larda Atatürk'ün büyük önderliğiyle savuşturulan saldırılar, onun ölümü, 1940'lı yılların amansız aydınlık-karanlık savaşımı ve İkinci Dünya Savaşı'ndan

'Sis'

3 Eylül 1971'de kurulan TÖB-DER'in kapatılmasıyla örgütsüz bırakılan devrimci öğretmen hareketinin 12 Eylül sonrası ayağa kalkarken attığı ilk adımı olan abece dergisinin ilk sayısında (Ocak 1989) çıkan yazım geldi aklıma. "80'li yılların Türkiye'sinde eğitim öğretim sanat kültür: Devr-i şeamet" "Ülkemizin 80'li yılları için, 'bir devr-i şeamet' mi

Ateşlenmiş sevda

"Eğer bir ulus iktidarda bulunan kişilerin onursuzluğunu, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasal görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o ulus erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren ulus bir gün yurdunu yitirir" diyen siyaset biliminin kurucusu Makyavel'in politik güç ve iktidarın elde edilmesi, sürdürülmesi için her türlü aracın ku