Mustafa Sabri Beşer

Star

İkiyüzlü dünyada Müslüman nereye sıkıştı

Bugünlerde parmağınızı hangi köşeye tıklasanız, ya terör elebaşının mektubundan bir kuple okuyorsunuz ya PKK'nın hortladığı zamanlara ait bir malumatfuruşa takılıyorsunuz ya da Bahçeli'nin büyüklüğüne.Deforme olduğu düşüncesiyle tedavülden kaldırılan yığınla toplumsal meselemiz var oysa.Öyle ki Zelenski ve Trump tiyatrosu dahi köşe sahiplerinin alg

59 gün geçti bile!

Tarih, toplumların yükseliş ve çöküşlerinin şifrelerini ifşa eden bir cevap anahtarıdır. Medeniyetler yükselir, çöker; ideolojiler doğar, kaybolur; sınırlar çizilir, silinir.2025 yılı, Türkiye'de "Aile Yılı" olarak ilan edildi. Bu, basit bir sembolizm ya da tek seferlik bir sosyal politika değildir; olmamalıdır!Bu, bir çağrıdır.Ya aileyi yeniden in

Morinho ne yapmaya çalışıyor

Tanzimat sonrası üzerimize boca edilen kompleksli duruştan bir türlü kurtulamıyoruz.Futbolun içinde yer alan biri değilim, zaten çok da ilgi duyan biri sayılmam. Sadece bir babanın evladıyla vakit geçirme telaşıyla futbol hakkında az çok malumat edinen biriyim; o kadar.Sosyoloji bilimi, sporun toplumsal kimliği güçlendirdiğini söyler.Bazı spor insa

Sana anlatılmayan bir şey var!

Bir eğitim kurumunda misafirim. Gençlerle buluştuk. Günlerden Cuma. Programımız Cuma namazı sonrası başlayacak. Program salonunda görevli teknik ekip gençleriyle çay içiyoruz.Futboldan müziğe, sanattan tekniğe, yapay zekadan tarihe adeta daldan dala konuları atlatıyoruz.Gelgelelim sohbet din konusuna varınca, özellikle namaz meselesi açılınca, bir

Las VeGazze!

Doğu Akdeniz'in incecik bir şeridinde mütevazı yaşamıyla, yüzyıllardır elden ele dolaşan bir şehir.Firavunlardan Filistlere, Roma'dan Bizans'a, Emevîlerden Osmanlı'ya kadar tarihi olan bir toprak parçasından bahsediyoruz.Büyük İskender de uğramış, Moğollar da Haçlılar da.Hani bazıları şimdilerde "Las Vegas gibi yapalım, kumarhaneler kuralım, milyar

Kazanmak için koş, yönetmek için "beyaz" ol!

İşimiz gücümüz sosyoloji. Toplumun gidişatını, önceliklerini, ihtiyaçlarını ve bozulmalarını felaket tellallığı yapmadan, özellikle kültür, aile ve eğitim ekseninde ele almak için yazıyorum.Niyetimi bozmadım, bozmaya da niyetim yok.Bu bağlamda oldukça farklı bir konuyu ele alacağım. Ne kadar isabetli olacağımı bilemiyorum, ancak en azından denemeye

Acun Ilıcalı, mutlu musun

Birisi "inanç değerlerine" meydan okur, diğeri bel altı ve kaba ifadelerle güya "mizah" yapar, bir başkası "Allah ile istihza etmeyi" meziyet sanır, öteki ise "Bi ağzını diktir de git abi!" gibi tuhaf şarkılarla popülarite avındadır.Hepsini ortak bir paydada birleştiren şey ise, genç dimağları kendi bayağı içerikleriyle oyalayıp toplumsal değerleri

Kaos üretim fabrikası: küçücük puntolarla lgbt yazmak!

Şu malum dernek var ya...Hani adıyla müsemma "kaos" üretim fabrikası...Yine işbaşındalar!Yeni "proje" neİslam'ı parçalamak, sapkınlığı meşrulaştırmak!Başlıkları: "Din ve Eşcinsellik."Hadi ordan!İslam'la eşcinsellik miAteş ve su gibi! Ateş ve suyu "ve" ile bağladığınızda ne elde edersiniz BUHAR!Paklık ve pislik gibi! İffet ve hayasızlık gibi!Bunları

Tabelaları takip et, medeniyete ulaşacaksın!

Medeniyet dediğin şey, tabelalarla ölçülür mü6 Şubat depremlerinin ardından, yıkımın ve acının en derin şekilde hissedildiği şehir Hatay'dayız.Hatay Valisi Mustafa Masatlı'nın toplantısına iştirak ettim. Valinin, "Deprem öncesi kahverengi tabelalarımıza yenileri eklendi." sözleri hafızama kazındı.Niceliği ifade eden bir cümle değil asla.Aslında bu,

Taş üstüne taş, laf üstüne laf: Kör, sağır, şikayetçi!

İletişim Başkanlığı'nın daveti üzerine, pazartesi sabahı başlayan yolculuk, basit bir seyahat değil, bir hikâyenin içinde yürümeye dönüştü. Önce İstanbul Havalimanı'nda ufak bir aksaklık... Bir sistem hatası, bilet iptali, gecikme. Yolculuğumuz Adıyaman'a, ama ben Malatya'ya. Sonra Malatya'dan Adıyaman'a aktarma...Depremde hallaç pamuğu gibi savrul