Yahudi bahane, İslam düşmanlığı şahane!

Bir dakikalık videoda memleketin bütün tarihini toparlamaya çalışan Yılmaz Özdil, kolaycılığın şehvetine kapılmış. "Nasıl oldu da Yahudi düşmanı olduk" diye soruyor.

Ama sosyoloji okumadan, arka planı görmeden soruyor.

Özdil, 1933 Üniversite Reformu ile gelenleri "Yahudi mazlumiyetinin sembolü" diye takdim ediyor. Oysa o gelişin ardında batıcı elitlerin ideolojik tercihi, CHP'nin üniversite mühendisliği ve "seküler akıl transferi" arzusu vardı.

Bunu "sığındı" masalına indirgemek, tarih hırsızlığıdır.

Kaldı ki, 1917'den itibaren coğrafyamızda İngiliz desteğiyle tüccar Yahudiler toprak satın almış, bankerlik düzenekleri kurmuş, Siyonist ajanlar cirit atmaya başlamıştı.

Yani mesele bir "sığınma" değil, sistemli bir yerleştirme ve kök salma hamlesidir. "Sığınmacı mazlum" hikâyesi, asıl aktörleri görünmez kılmanın kurnaz yöntemidir.

Çanakkale'de karşımıza çıkıp İngiliz bayrağı altında bize silah sıkan (Özdil'e değil bize) "Siyon Katır Birliği" tesadüf değildir. Komutan Patterson, rehber Trumpeldor, Siyonizm'in akıl hocası ideolog Jabotinsky...

Jabotinsky Türkiye'de Betar gençlik örgütünü kurarak gençlere militarist bir bilinç aşıladı. Ve bu süreçte ülkemizde eğitilen Siyonist grup, Filistin topraklarında ilk saldırıyı ve ilk işgali yapanlar oldu.

İsmet İnönü iktidarında Betar hattı üzerinden Jabotinsky okumalarını müfredatın içine yerleştirdiler. Ders kitabını açan çocuk, farkında olmadan Siyonizm'in kopya defterini okudu.

Yani Özdil'in "mazlum sığındı" diye romantize ettiği süreç aslında bir ideolojik aşı operasyonuydu.

Çanakkale'de bize karşı kurşun sıkan bir "katır bölüğü" var, ama ne hikmetse Cumhuriyet'te aynı ideolojik kurşun sıkan damar, kalem ve müfredat üzerinden işliyor.

Cumhuriyet döneminde Munis Tekinalp gibi isimler, CHP ideolojisinin laboratuvarında kalem oynattılar. Kemalizm'i doktrinleştiren, "yeni zihin inşası" süreciydi bu süreç.

Yani mülteci değil, bilinçli kadro transferiydi.

Özdil bunu bilmez mi Bilir. Ama masal daha cazip geliyor. Özdil'in akvaryum tarih anlatısında bu sahneler hiç yok. Neden Çünkü gerçekler masalı bozar.

Gazze'deki kuşatma, Filistin'deki işgal, Kudüs'teki baskılar... İnsanlar buna öfkelenir. Ama bu öfkeyi "Yahudi düşmanlığı" diye tercüme edenler, aslında İsrail'in propagandasını içeriden dillendirenlerdir.

Yani zulme tepki, din düşmanlığına tahvil ediliyor.

Bu milletin vicdanı, Siyonizm'e karşı düşmandır. Çünkü vicdan dediğiniz şey, Gazze'de ölen çocuğun kilosunu değil kemiğini sayabiliyor.

Yılmaz Bey, lütfen hafızanızın pusulasını yeniden ayarlayın.

İngilizler bir sistemi yıkarken, yeni sistemi inşa etmeden ve başına kendi adamlarını geçirmeden bırakıp gitmezler. Bunu pek tabii siz de biliyorsunuz!

Eğer Yılmaz Özdil aşağıdaki soruları yanıtlarsa samimiyetine inanacağım:

- "Kutsal numara" üzerinden piyango bileti pazarlamaya benzeyen bir taktikle Atatürk kitabınızı neden adedini 2.500 liradan satarak kendi kitlenizi soyup soğana çevirdiniz

- Cumhuriyetin kurucu kadrosunda kimler