Mehmet Ocaktan

Karar

Dindarları güvenilmez kılan bir dönem yaşıyoruz

Tarih boyunca Müslüman toplumların hemen tamamında din-siyaset ilişkisi, toplumsal kırılmalarda her zaman etkili olmuştur. İlahi mesaja muhatap olan insanlar açısından din, hayatı kuşatan bir belirleyiciliğe sahip olmakla birlikte, belli dönemler hariç, çoğu kez siyaset dini kontrol eden bir mekanizmaya dönüşmüştür.Bütün tarihsel süreçlerde yaşanan

İmamoğlu'ndan Gazze dersi

31 Mart seçimleri yaklaşırken siyasi mücadele de kızışıyor. Bizim ülkemizde seçim yarışları modern demokratik toplumlarda olduğu gibi, adayların kendi halklarına yapacakları hizmetlerden çok belli kutsallar, dini değerler ve de "vatan-millet" hamaseti üzerinden yapılır. Bugün itibariyle Türkiye'de ekonomik kriz yüzünden insanlar derin yoksulluk yaş

Unutmayalım deprem, parti ayrımı yapmaz

Önceki gün Çanakkale'de meydana gelen ve İstanbul'dan da hissedilen 4.9 büyüklüğündeki deprem, korkularımızı yeniden tetikledi. Ve İstanbul'da yaşayanlar olarak, "Allah korusun İstanbul'da bir deprem olursa ne yaparız" diye endişeye kapıldık, yüreğimiz ağzımıza geldi.Korkularımızda haksız sayılmayız, zira 1999 Gölcük depreminden buyana bilim insanl

Ekonomi uçuyor ama emeklilerin haberi yok

Türkiye özellikle 2018'den bu yana uygulanan irrasyonel ekonomik politikalar yüzünden, tarihinde görülmemiş bir ekonomik kriz yaşıyor.O günden bu yana cumhurbaşkanından bakanlara ve AK Parti'nin en yetkili ağızları sistematik bir şekilde, bir sonraki yılı işaret ederek "Ekonomimiz uçuşa geçiyor, Avrupa'da raflar boş ama Almanya bizi kıskanıyor" hik

Gazze'de ölen çocuklar kaç oy ediyor

Hanne Arendt'in ifadesiyle Kötülüğün sıradanlaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Eğer insanların vicdanları duyarsızlaşmışsa, yani kalpleri cehenneme dönmüşse başkalarının acıları üzerinden ideoloji tacirliği yapmayı bile bir mücahitlik gösterisine dönüştürebilirler.Eğer bir insanın ruhu, kalbi çocukların, kadınların, hatta bir kedinin, ağacın ölümüyle b

28 Şubat'ı yazmak hiç içimden gelmiyor ama

Hemen yazıya başlamadan önce, neden böyle bir başlık attığımı izah etmem gerekiyor. Aslında özgürlüklere yürekten inanan birisi olarak, tarihimizin o karanlık günlerini her yıl yeniden yazmanın benim açımdan bir vecibe olduğuna inanıyorum.Ancak ne yalan söyleyeyim, AK Parti iktidarının son yıllardaki özgürlük ve insan hakları karşıtı uygulamalarını

Kürtleri inciten bir dille seçim kazanılır mı

Çok garip bir ülke burası Bir demokrasi ülkesi olduğumuzu iddia ediyoruz, evet şeklen öyleyiz, en azından beş yılda bir seçim yapabiliyoruz henüzAma ne hikmetse halkın oylarıyla seçilen bazı legal siyasi partilere karşı kelimenin tam anlamıyla mızıkçılık yapıp onları kendi örümcekli kafamızda tasarladığımız demokrasi oyununa dahil etmek istemiyoruz

Adalet mi istiyoruz yoksa söz dinleyen yargı mı

Türkiye son yıllarda hukuktan ekonomiye, eğitimden tarıma kadar öylesine müthiş bir savrulma yaşıyor ki neden bu hale düştüğümüzü anlatabilmek için sayfalar dolusu izahat yapmak bile yeterli olmayabilir.Şu bir gerçek ki bugün itibariyle derin bir ekonomik kriz ve yoksulluk yaşıyoruz. Özellikle son beş yılda bütün gelişmiş dünyanın uyguladığı rasyon

Saadet, Yeniden Refah ve İmamoğlu'nun şansı

31 Mart'a sayılı günler kala ortaya çıkan tablo gösteriyor ki özellikle İstanbul'da zor bir seçim olacak. Kuşkusuz seçim bütün Türkiye'de olacak ama iktidar dahil, hemen bütün partilerin bir tek hedefi var İstanbulMesela Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin bütün illerinde, ilçelerinde yaptığı her konuşmaya İstanbul'la

Meğer dış güçler memlekette ne numaralar çeviriyorlarmış!

Epey bir süredir Türkiye'nin halen yaşamakta olduğu ekonomik krizin, hukuksuzluğun, eğitimde geri kalmışlığın, refah toplumu olamamanın, hatta deprem gibi büyük felaketlerin müsebbibi olarak dış güçler, yani emperyalist ülkeler olduğu anlatılır.Bugüne kadar bu tür hamasi söylemlere hiç itibar etmedim ama şimdi görüyorum ki galiba yanlış yapmışım. D