Bekir Fuat

Karar

Külliye rüyası

Rüyamda bu kez Beştepe'deydim.Külliye'nin önünde duruyordum.Dev bir ekran dönüyordu:Katman katman ışık yığını.Her katmanı bir kavram: "Devlet," "Millet," "Reis," "İrade," "Teklik"…Bir görevli yaklaştı, kulağıma eğildi:"Gerçeklik tadında bir rüyaya hoş geldiniz. Lütfen ciddiyetinizi takının." Girişte turnike vardı.Üzerinde dijital bir yazı:"Giren he

Bir Anıtkabir rüyası

Rüyamda bu kez Anıtkabir'e doğru yürüyorum.Taşlar tanıdık değil; ayaklarımın altında tarih hafifçe kıpırdıyor. Taşlar artık dizili değil, konuşuyorlar. Her biri başka bir dönemin sesiyle fısıldıyor:"Bir inkılap daha gördüm dün gece…""Latin harfleri geldi ama köyde hâlâ mektup okunmuyor…""Harf devrildi, kelimeler yetim kaldı…"Aslanlı Yol'un iki yanı

Bir Meclis rüyası

Rüyalar bazen inkılaplarla çelişir. O zaman ne olurRüyamda kendimi TBMM'de buldum. Ama bu Meclis, bildiğiniz Meclis değildi.Binanın kubbesi yoktu. Yerinde, göğe kadar uzanan bir kâğıt yığını yükseliyordu. Yüzlerce kararname, yasa taslağı, yönetmelik ve tüzük... Hepsi üst üste dizilmiş, bir bürokratik minareye dönüşmüştü.Aralarından mürekkep kokusu

İsmet saat kaç

Kendinizi bir an için İstanbul'da farz edin. Fatih'ten Beyazıt'a doğru yürüyorsunuz. Sağınıza baktığınızda denizi görürsünüz, solda Bozdoğan su kemeri. Karşınızda Şehzade Camii yükseliyor. Yanı başınızda bir meczup. Delirmenize gerek yok; Allah size zaten bir tür sarhoşluk bahşetmiş. Yürüyün sadece, şükrederek, tebessüm ederek.Şimdi ne diyeceğimi u

Sadece bizden önce yürümüştür

Bazı insanlar ölmez. Çünkü hakikatin kalbinde yaşarlar.Bazen bir isim düşer yüreğime, ağır ağır…Bir sızı gibi değil, bir sorumluluk gibi.Bazı adamlar vardır; sustuklarında bile konuşurlar.Bazı rüyalar, sessizlikte büyür.Ve bazı dualar, karın altından göğe yükselir.Bazı adamlar vardır; yol boyunca özlenirler.Aklımda hep o soru: Bunca insanın hayatın

Sen özünü Hakk'a çevir

Doğup büyüdüğüm toprakların adıdır Erciyes. Köyüm, yurdum, yuvam… Gözümü açtığımda ilk onun gölgesi düşmüştür üstüme. Yıllar geçti, gölgesi hiç eksilmedi. Gölgesiyle serinledik, rüzgârıyla dinlendik. Çocukluğumun her penceresinden içeri o bakardı. Onunla öğrendim yönümü.Biz Kâbe'ye de Erciyes'e bakarak yöneliriz. Gönlümüz onunla kıble bulur.Zirvesi

Zambaklar ve şehitler ülkesi

23.08.2005Sevgili dostum Hakan Albayrak, "Bosna'ya gidiyoruz üstad, hazırlıklarını yap" dediğinde ne kadar heyecanlandığımı anlatamam. Yapacak bir hazırlığım da yoktu ayrıca. Kalbimi hazırlamalıydım. Bosna'ya gidecektim. Çok sevgili Muhsin Yazıcıoğlu'nun da geziye katılacağını duyunca sevincim katlandı.Bosna, Hristiyan denizinde bir Müslüman ada. A

Delikanlı bir sese veda

Trabzonlu delikanlı Nihat Genç de göçünü topladı. Soyadı "Genç" olunca, insan ister istemez onu hep genç, hep dipdiri sanıyor. Oysa vakit tamam olmuş, kalbi bu fırtınalı memleketteki son çırpınışını da atmış. Şimdi bize düşen, bir fatiha okumak, ardından kelâm etmek.Nihat Abi, vakur duruşu ve memleket sevdasıyla hep genç kaldı gönlümüzde.Ben onu il

Cüneyt'in dergisi Gazze'nin çocukları

Ortaokul yılları.Bir çocuk var yanımda, adı Cüneyt. Tatlı biri. Biraz zeki, biraz asi. Babası subay ama bana daha çok bir öğretmen gibi; bir şeyler öğretiyor. Sınıfın içinden ama sanki sınıfın ötesinden biri.Bir gün yine okuldayız. Sıradayız. Öğretmen içeri giriyor: "Arama var," diyor.İlk Cüneyt'in çantasını karıştırıyor. İçinden kalınca bir zarf ç

Gazze'nin sessiz çığlığı

Derin analizler yapacak değilim. Uluslararası ilişkiler uzmanı değilim. Bu toprakların türküsünü söylemeye çalışan bir adamım sadece. Bu topraklarda yaşayan insanların ortak bir kaderi paylaştığına, mazlumların dayanışmasına inanırım.Topraklarımızda kaynakların yerli yerinde ve sağlam kullanılmadığını görüyorum. Başımı hafifçe soldan sağa çevirdiği