Bekir Fuat

Karar

Üzümün karası

Siyasetle, seçimle, ekonomiyle iyice daraltılan dünyamızda Sezai Karakoç gibi, "Onlara anlat, yağmur karşılıklı yağar, ruhların içindeki müzikle karşılıklı" diyerek başlamak istiyorum ben de söze. Niyetim müzik üzerine bir iki kelam etmek. Bizi derinden kavrayan o "şey" üzerine bir şeyler söylemek.Yeryüzü maceramız devam ediyor.Müzik de bu macerada

Mahcup olmamak değil, mağlup olmamak önemli!

Modern çağın insanı tuhaf bir hayat sürüyor.Kimsenin görmediğini düşündüğü an her şeyi yapabilir mesela.Gaddarlık, barbarlık, hak hukuk tanımazlıkModern çağın insanı tuhaf. Gerçekleştirmeyi düşündüğü hedefler için her şeyi araçsallaştırabilir.Hedefe ulaşmak için her yol mübah olabilir.Modern çağın insanı utanmıyor. Utanmanın "arkaik" bir duygu oldu

Sonsuzluk hasreti

Başlamanın güzelliğine, bitişin şükrüne. Yaşamın kolları arasında, bağrına basılmayı beklerken incinen kalbimizeHer şey sürükler insanı. Susuzluk, yolsuzluk, izsizlik, kimsesizlik Yaşamdan değil, yaşayamamaktan şikâyet ederiz. Kahır, sabır, kaçışlar, kalışlar, çiçekler hepsi yerli yerinde. Yerini beğenmeyen arzularımız ve bakışlarımız.Ne arzularımı

Zamanın ruhu, kelimenin ruhu

Kelime, canlıdır. İnsanın içinde nasıl yaşarsa hayatın ortasında da aynı şekilde yaşar. İnsanda tutunamayan kelimeler, dışarıda da kendine sağlam bir yer bulamaz. Kelimenin de bir mayası var. Güçlü bir kelime yazıyı ve şiiri taşıyan sütunlar gibi hayatı da temelinden kavrar, onu büyük bir mana ile yeniden inşa eder. Kelime, bütünlüğü olan her şeye

Pîr-i Türkistan

"Şu Ahmet Yesevî kim Bir araştırın göreceksiniz. Bizim milliyetimizi asıl onda bulacaksınız."Yahya Kemal Koşarak gittim Türkistan topraklarına. Yüzyılların ötesinden seslenen Hoca Ahmet Yesevî'nin aşkına karşılık verebilmek için. Kazakistan'ın Türkistan (Yesi) şehrinde bulunan türbesinin karşısına geçip okuyup üfledim ruhuna. Onu ve dünyanın tüm ga

Zamana atılmış tohum

Kitapların dünyasında kısa bir gezinti hepimize iyi gelir. Çok sevdiğim kitaplar, yazarlar oldu. Yol boyunca kitapla düşüp kalkmayı, onların dünyasında gezmeyi sevdim, seviyorum.İnsanların kitapları seçtiğini düşünürüz. Asıl olan kitabınkitapların insanları seçmesidir. Bazı kitapların (özeldir onlar) bizi seçtiğini düşünürüm. Tarifsiz nasip, tarifs

Kalbin yükü

Gökyüzü açılır. Irmaklar akar içimize. Göklerle dolar kalbimiz. Kalbini özler insan. Kalbini ve dünya gölgesinde geçen zamanlarıKalp, hüzünle, muhabbetle içimizde yol alan, yoğrulan ve genişleyen bir ırmak... Bu ırmak, ezelden ebede boy süren hikayemizin adıdır. Kalp unutmaz.Kalbimiz; derdimizdir, gönlümüzdür.Kalbimiz; ebedi yolculuğunda derdini az

Ruhları garip yurdu

Bahar ayazında, yüreği ağzında, herkes kendi şarkısında. Ruhumuz, gönlümüz nerede Nerede asıl yurdumuzRuhumuza işlemiş bütün ideolojileri silkelemek gerek. İnsan endişeli bir varlıktır. Dünyaya gözünü açtığı andan itibaren bir yer edinme, orada tutunma ve sabit kalma çabası içredir. Zaman akmaktadır, yol dolambaçlıdır. Peki bizim incinmelerimiz, bi

Göçmen kuşun gariplik duygusu

Zaman akıp gidiyor. Geçip gidiyoruz içinden, hiç farkında olmadan, neredeyiz ve kimiz hiç bilmeden.Zaman aşılmaz dağlardan bir yüce dağ. Dağları göğe çıkaran insan, dağları aşmak için önünde ağlayan insan, aşamadığı dağları delmeye çalışan insan, çabası ve acısı hiç bitmeyen insan... Sızlayan bir gönül değil miydi ihtiyacımız Bir can değil miydi ve

Dünyanın yükü

gizli bahçenizdeaçan çiçekler vardı,gecelerde ve yalnız.vermeye az buldunuzyahut vaktiniz olmadı.Behçet NecatigilBakışlarımı kendime çevirdim. Göz önüne serdim bütün yaptıklarımı. Yapamadıklarımı düşündüm. Başkaları da gelip geçecekti, tıpkı benim gibi. Günlerce dünyayı konuşacak, sonra bir günde dünyadan, böyle bir dünyada bir günde geçip gidecekl