Ali Saydam

Yeni Şafak

Bu bahsin kazananı olmaz...

Spor sektörü diye bir şey var… Bir de futbol sektörü… Ana kaynağı ticari gelirler, yayın gelirleri ve maç günü gelirleri olan koca bir ekosistem… Üstelik İtalya ile birlikte UEFA EURO 2032'ye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyoruz… Bu arada olan bitenin haddi hesabı yok…Futbolda bahis soruşturması kapsamında hazırlanan MASAK raporunda, eski hakem ve s

İstanbul Erkek Lisesi'ndeki 'sorunlu' ve 'sorumlu'lar

Onca özel lise varken, üç devlet lisesi her konuda ipi göğüslemekte: İstanbul Erkek, Galatasaray ve Kabataş… Bu okulların neredeyse tamamı, her sene sıfır hatayla 500 tam puanı alan öğrencilerle doluyor… Devlet kurumu oldukları için de ücretsizler…Mezunları, hem üniversitede çok parlak öğrenciler oluyorlar hem de millî değerlerle bezenmiş oldukları

"Yerli malı, yurdun malı…"

Devlet tarafından yürütülen iletişim kampanyaları benim çocukluğumda pek yaygındı… En acılı olanı hiç şüphesiz 'aşı' kampanyasıydı… İlkokulda kolları sıvayıp, aşı sırasına girdiğimde elim ayağım titrerdi… En eğlencelisi ise "Yerli Malı Haftası"nda yapılırdı: "Yerli Malı Yurdun Malı, Herkes Onu Kullanmalı" tekerlemesini asla unutacağımı zannetmi-yor

Herkes 'boş tarafı' görüyor…

Bugün de bardağın dolu yarısından söz edelim… Dış finansman maliyetlerimiz önemli ölçüde azalmış. Finansal istikrarımız güçleniyormuş… Türkiye'nin, 2022 Haziran'ında 888 olan 'kredi risk primi' (CDS - Credit Default Swap / Kredi Temerrüt Takası) Kasım 2025'te 233 baz puan seviyesine gerilemiş… Durumu anlamak için şu listeye göz atmakta yarar var: 0

Susuzluğa ne kadar hazırız..

Geçen hafta, Papa'nın Türkiye'ye gelişi nedeniyle medyada hak ettiği yeri bulamayan "Sıfır Atık Forumu"nun önemine değinmiş, su ve gıda kıtlığı meselesinin çok ciddi boyutlarda olduğundan dem vurmuştuk…Türkiye Sigorta Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü de suyun geleceğine ilişkin bir araştırma yayınlamış: "Su Raporu" …2025 yılı itibarıyla su kıtlığı r

CHP arınacakmış, ama kimden..

Müthiş bir zafer… Sıfır fire… Kurultay'a katılanların tamamının oylarıyla seçilen Özgür Özel, sadece kendisi için gerekli 'güvenoyu'nu sağlama almakla kalmadı, onun çok daha ötesinde, izlediği tüm politikalar için de onay almış oldu…"Ekrem İmamoğlu sütten çıkmış ak kaşıktır… Hiçbir yasa dışı işe bulaşmamıştır… Cumhurbaşkanı adayı olamasın diye kend

'Korku ve umut' dolu bir kampanya gerek!..

Papa 14. Leo'nun, Sayın Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine ülkemize gelişi hakkında söylenmedik söz, yapılmadık analiz neredeyse kalmadı. Dünya basınında ilk haber bu… Yurt dışına yaptığı 'ilk resmi ziyaret'in Türkiye'ye olmasının altı özellikle çiziliyor. Papa'nın barış, aile gibi yumuşak konulara değinmesi ve barışın tüm dünyada yayılmasında ülkem

"Bizden bir cacık olmaz!.."

Bu söze pek çoğumuz aşinayızdır… Hristiyan Batı değerleriyle yetişmiş, aşağılık kompleksiyle donanmış, ezik, Türkiye'yi küçümseyen bakış açısının sembolü hâline gelmiştir… "Biz adam olmayız" ile başlayıp her şeyin en iyisinin, en doğrusunun Batı'da olduğunu düşünen, her yeniliğe karşı çıkan, köprüleri, havalimanlarını lüzumsuz bulan, metroları, hız

Kemal Bey'i ihraç ederlerse, şaşmam…

Deselerdi ki, "Bir gün gelecek ve Kemal Kılıçdaroğlu bilge ve güven unsuru bir siyasetçi olarak saygı görecek…" Asla inanmazdım… Ancak Özgür Özel bu algılama değişikliğini oluşturmayı başardı. Kemal Bey'in yerli ve millî değerler sistemine dayanan sağlam bir devlet adamı olarak algılanabilmesi için gereken ortamı yarattı…Şimdi son bir hareket bekli

Ruhuma yaradı…

Son birkaç gün içinde üç farklı, son derece derinleştirici ve zenginleştirici etkinliğe katılma fırsatımız oldu…Hafta başında Ankara'daydık… Hasbelkader üyesi olduğum Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulunun (KSPK), önce Başkan Vekili İskender Pala liderliğindeki haftalık toplantısına, ardından da Aile Bakanlığı ile birlikte düzenled