Öğrenilmiş çaresizliğe son

Doğrusu, fırlatmadan sonra astronotumuz Alper Gezeravcı'dan bir haber alacağımızı ummamıştım Ancak dönüşünden sonra açıklamalar yapar, deneyler hakkında bilgi verir düşüncesindeydim Öyle olmadı Gezeravcı, Türkiye için çığır açan bu önemli günde öyle bir selam gönderdi ki: "Türkiye'nin ilk insanlı uzay misyonu için, ilk Türk'ün uzaya adım attığı şu anda yüce Atamızın sözü ile bu anı başlatmak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün dâhiyane sözü... İstikbal Göklerdir!"Bu kısacık mesajın duruma uygun olsun diye söylendiğini ya da Gezeravcı'nın içinden geldiğini düşünenler yanılıyorlar Sık sık tekrarlamaya çalışırız; profesyonel 'seçilmiş davranış' sergilerTüm Türkiye'nin ve dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir anda, tarihe geçeceği belli o sözler anlık bir hevesle, heyecanla ifade edilmez Tasarlanır, hazırlanır, onaylanır ve öyle söylenir O sözler sadece söyleyene de ait değildir. Arkasındaki iradenin, Millî Uzay Programı'nın söz konusu olduğu şu durumda da hükûmetin politikasını ortaya koyar. İlk Türk astronotumuzun, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözünü mesaj olarak iletmesi de bu bağlamda ele alınmalıdır.Hükûmet, Atatürk'ün vizyonuna sahip çıktığını dile getirmektedir. Tıpkı ülkemizin millî bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüne sahip çıktığı gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kabine Toplantısı ardından yaptığı açıklamalar da bu bağlamda çok önemliydi. Cumhuriyet'imizin 100. yıldönümü kutlamalarını hatırlatan Erdoğan şöyle konuştu: "TCG Anadolu'nun öncülüğünde 100 savaş gemimizin geçit töreni, aynı zamanda kimin Cumhuriyet'e ve Atatürk'ün mirasına sahip çıktığını, kimin de bunların sadece istismarını yaptığını ortaya koymuştur. Hiç şüphesiz 100. Yıl etkinlikleri Türkiye karşıtları kadar Cumhuriyet'i ve kurucusunu siyasi ekmek teknesi hâline getirmiş piyasa Atatürkçülerini de ciddi manada endişelendirmiştir. Siyasetten medyaya, akademiden kültür sanata, geniş bir alana tezgâh açan bu işportacıların ortak özelliği, menfaatperestliktir, mürailiktir, samimiyetsizliktir."Hükûmetin, Atatürk'ün düşüncesine, vizyonuna sahip çıkması çok önemli Özellikle de kendisini "Atatürk'ün partisi" olarak tarif ederken, seçim döneminde PKK'nın açık desteğini almaktan geri durmayan, terör örgütüyle iltisaklı partiyle kol kola gezen, selamlar gönderen, eller öpen CHP'nin hâli perişanken Siyasi hayatlarını omurgasız ve onursuz da olsa sürdürmeye razı bazılarına en güzel cevaplardan biri; bu dik duruş ve milletimizin en büyük değerlerinden olan Atatürk'e sahip çıkmaktır herhâlde Bu onursuzlar hareketinin pompaladığı bir başka 'ruh hâli' de yine Türkiye'nin ilk insanlı uzay misyonu ile kırılmıştır. Bir başka deyişle 'öğrenilmiş çaresizlik' sona ermiştir "Eller Ay'a biz yaya" ya da "Adamlar yapıyor abi" minvalindeki sözlerle ifade edilen, "Astronot Niyazi" gibi figürlerde vücut bulmuş aşağılık kompleksi ağır bir darbe almıştır Bize iyi, doğru ve başarılı hiçbir şeyi yakıştırmayan bu tutum, bir davranış bozukluğunun çok ötesindedir Çünkü 'alaycılık' maskesi altında cesaret kırmaya, itibarsızlaştırmaya ve atılan adımları geri çektirmeye varan sonuçları olabilmektedirTOGG'un başına gelenleri hatırlayalım "Yapamazlar", "Ticari intihar olur" ile başladılar. Yapılınca "Tasarımı İtalyan, bunun neresi yerli", "Şarj istasyonu yok", "Yapsalar da seri üretemezler; üretseler de pazarlayamazlar" türküsüne geçtiler Üretilince de "Pazarlasalar da satamazlar", "Zaten