Ali Haydar Haksal

Milli Gazete

Hakka ve Aşka Teslim Olan Kalem Sahiplerine

Kendisini yaratan Rabb'inin adıyla okuyanlara ve yazanlaraBir insan ve kul olduğunu bir kan pıhtısından yaratıldığının imanında olanlara En üstünün Rabb'i olduğunu bilenlere Kalemle öğretenin O olduğunun bilincindekilere. Hiçbir şey bilmediğinin zamanla öğrendiğinin bir gerçek olduğunun akışındakilere selâm olsun. Kalemin hakkı ve onuru üzerine...

İnsanlığın Ortak Acıları

Yazının başlığı "insanlığın ortak olan ve olmayan acıları" olacaktı. Uzun yıllardır ülkemiz özelinde yaşanan büyük acıların ve dramların tarafları var. Kamplaştırılmış bir toplumun tarafların keskinliği, düşmanlık ve nefreti, hor görüsü yüzünden bir araya bir türlü gelinemeyen, derinleşen uçurumlar yüzünden bir düzlemde hâlâ bulunuyoruz. "Hâlâ" ifa

Düşüncenin Feda Edilişi

Müslüman'ın hayat mücadelesi dengelidir. Hayatın bir ölçü sınırı var. Sorumluluk ve inanış gereği buna uymayı ilke edinir. Hayatın bu ilkeleri onun ideali olur. Müslümanların hayat karşısındaki sınavı yaptıkları ve içinde bulunduklarıyla kendini gösterir. Hayat yaşanan süreçtir. Bunun ölçüsü kendi doğasında, inancı ve medeniyetiyle olan yaşama biçi

Balmumu Heykeller ve Muhafazakâr Putçuluk

Başlığın sertliğinin vurgusunu bilerek yapıyoruz. Uzun bir zamandır içimizde kalan bir soruna değinmeyi istiyorum. Kavramları yumuşatmanın ve durumu kurtarmanın bir anlamı yok. Gerek de yok. Medeniyetimizde her türlü gerek somut ve gerek soyut putçuluğa karşı olunduğu bilinir. Somut olanlar, yapılar, mermerden veya benzer şeylerden yapılan heykelle

Çürüyen Din Mi, İnsan Mı

Toplumsal değişimler, siyasal gerilimler ve küresel dalgalarda en çok tartışılan konu "din"dir. Müslüman bir toplumda dinin tartışma konusu yapılması, bunun üzerinden saldırılarda bulunulması, saldırılar karşısında savunmaya geçilmesi tamamen psikolojik bir durum. Bunun bir savaşa dönüştürülmesi gerilimleri hem tırmandırıyor hem de öfkelerin artmas

Batı ve İnsan

Değeri bakımından Batı'dan bakılınca insan sınıflara ve katmanlara ayrılır. Öncelik kendi ırklarıdır. Irk üstünlüğü sınır tanımaz bir ilkedir. Kendileri dışında kalanlar, ne olursa olsun onlar açısından bir alt sınıftır. Hatta bir varlık olarak insan konumunda bile görülmez. Bunu anlayabilmek için kimi olaylar duruma açıklık getirir. Şu yazının yaz

Gençlik Ateşi

Sürekli gündemde olan, olması gereken bir "gençlik" sorunu konuşuluyor. Bizler de konuşuyoruz. Zaman zaman kimi kaygılar, endişeler dile getiriliyor. Haklı gerekçeleri de var bunların. Bu sorunlar geçmişte vardı, şimdi var, gelecekte de olacak. Kuşaklar arasında, babalarla oğullar, annelerle kızları arasında da var. Büyükler özellikle çocuklarının

Dostlukların Çoğalması

Karamsarlıkların yoğunlaştığı, insanlığın üzerine sağanak hâlinde abandığı, bunun da bile isteye yaygınlaştırıldığı bir dönemden geçiyoruz. İnsanların umutlarının tükendiği izlenimi insanlık için hem en büyük zarar hem de büyük bir ayıp. İnsandan umut kesmek, insanın kendine olan güveninin olmayışını hissettirmek gelecek ve insanlık açısından büyük

İnsanın Değeri

İnsanı değerli kılan, verimliliği ve hareketliliğidir. Durağanlıktan uzaklaşış, geleceğe yöneliş, yolculuğunu kendine olan güven ile sürdürüş. İnsanın kendini insan bildiği gibi her insanı aynı değerde görme bilincinde oluşu. İnsan, en kutlu varlık. Kutluluk da değer kazanma ve bilmeyle gerçekleşir. İnsanın tuzağı, cenneti de cehennemi de insan. He

İşlek Zihinler

Milletlerin ve toplumların devinimli hâlleri eylemlerinde kendini gösterir. Durağanlıklar da bir toplumda nelerin ne ve nasıl olduğunu belli eder. Milletlerin, toplumların ya da devletlerin oluş ve yükselişleri olduğu gibi düşüşleri de oluyor. Düşüşlerin birçok nedeni var. Hayatın sıradanlaşması, kanıksanması, insanın kendini yeterince yineleyememe