Herkes sizden bir şey yapmanızı bekler

Büyük bir insanlık dramının yaşandığı şu zamanda herkes birbirinin gözlerinin içine bakıyor, birbirini suçluyor. Başlangıcı çok hızlı oldu, giderek şiddetlendi ve artık bir yolun sonuna gelindi gibi görünüyor. İlk günden bugüne yoğunlaşan dramın, çöken karabasanın, soluk alınamaz olan boğuculuğun yoğunluğu isyanları dalgalar hâlinde kimi yükseliyor kimi zaman da alçalıyor.

İnsanlık sadece bir izleyici, uzaktan bakıyor. Bağırıyor, isyan ediyor, sokaklara düşüyor, acı çekiyor da son hamleyi yapamıyor. Çünkü yapılacak hamleleri yok. Sadece artan ve azalan tepkilerle zaman geçiriyor.

İnsanlar suçlu arıyor. Baş suçlu kimilerine göre Araplar. Onlar hem Müslüman hem de Filistinliler Arap oysa onları savunma hakkı, sahiplenmesi öncelikli. Türkçü Türklere göre onları savunmaya değmez, onlar Türklere ihanet etti, çünkü onlar Arap. Kimi Türkçüler İslâm'ın öncüsü biziz der de söz konusu dram olunca suspus olur. Kemalist, ulusalcı Türklerin ise yaşananların hiçbiri umurlarında değil.

İslâmcı Türkçüler -bu ifadeyi bilerek kullanıyorum, son zamanlarda İslâmcılar iyi Türkçü oldular- kavuştukları muhafazakâr milliyetçi harmanlama ile konumlarını, çıkarlarını koruma adına suya sabuna dokunmamayı tercih ediyorlar. Bahane üretme adına türlü yollar deniyorlar. Onlara adına fetva veren sakallı, şalvarlı, sarıklı medya silahşorları var.

Elbette hemen bütün kesimlerin içinde acı çekenler azımsanmayacak kadar vardır. Onlar ise olayların akışındadırlar.

Emperyalizmin büyük oyunu ile ilgili olan bu durum için sessizliği tercih edenler, bu büyük tehlikenin kendilerini bir gün gelip bulacağını seziyor ama şimdilik bulaşmamayı tercih ediyor.

Batı'dan medet uman, asıl hamleyi yapacağını bekleyenler az değil. Onlar eğer gerçekten bir çıkış yaparlarsa bu acıyı dindirebilirler.

Hemen herkes bir bekleyişte. Bu büyük acının, dramın asıl sorumlularını arıyor. Kimse suçluyu kendi içinde arama niyetinde değil, olamıyor. Sorumluluğu üstlenmek, olayın üstesinden gelmeyi gerekli kılıyor. Bir yangın var, dünyayı sarmış, giderek etki alanı genişliyor.

Bu durumlar insanların duygularını köreltiyor, düşünüş alanlarını daraltıyor, kavrayışlarını sınırlıyor.

Sorun sadece emperyalizm olsa mazlumların güç birliği, bilinç oluşumu birtakım hamleler yapmayı sağlıyor. Adımlar atılır, bir yerlere doğru yol alınır.