Zamanın Yokuşunu Tırmanmak

İnsanlık zor bir yolculukta. Yolculukların dönemleri, koşulları ve ortamları kendine göredir. Her insan zamanından, kendinden, çağından ve insanlıktan sorumludur. Her insan tekinin kendine göre bir gücü, güç alanı oluyor.

Günümüz yolculuğu çok daha çetin çok daha karmaşık. Güçler dengesi sorunu var. Zalimlerin, egemen güçlerinin aşırı baskınlığı yüzünden insanlık hem çıkmazda hem de kendi kendine çaresizlikte.

İnsanlığın kurtuluşa ermesi için olan zorlukları göze alması ve aşma çabasıyla olur. Çabaların da önemi var. Boş yere olan çırpınışlar ya da sonuç getirmeyecek olan eylemsiz eylemlerin bir yararı olmuyor. Bu insanın enerjisini zamanla da umudunu tüketmesi sonucunu getirir. Sonuçsuzluk da yıkımlar getiriyor.

İnsanlığın önünde bir engel var ise sarp bir yokuş bulunuyorsa onu aşmanın yollarına bakar. Zorlu olanlar karşısında insan tekleri bir başına yeterli olamayabilirler. Yapılması gereken güç birliğidir.

Devasa ve sarp bir yokuşu aşmanın yolu niyetlenip yola çıkmak, onun aşmaya çalışmak ardından da varılması gereken yere varılmasıyla olur. Zirveye ulaşıldığında zirvenin ötesinde de bilinmeyen zorluklar olabilir. Bunları tek tek aşmak için hazırlıklarda bulunması onun için bir yol.

Güç biriktirenlerin de kendilerine çabaları olmuştur. İnsanlığı kendileri için köle konumunda görmüş ve bunu başarmışlardır. İnsanlığın kurtuluşu önce kölelikten kurtarılması, özgürleştirmesiyle olur. İnsanın insan olduğu, köle olmadığı, güdülmenin kendine uygun olmadığı anımsatılmalı.

Zorlu bir dönem ve bir yolda bulunuyoruz. Acılarımız var ve bundan ötürü çırpınıyoruz. Bir çıkış yolu arıyoruz. Bu yolu bulmanın zorlukları ise bir başka sorun.

İnsanlığa acı çektiren engelleri aşmanın yolu birlikteliklerdedir.

Müslümanlar kendilerine sunulmuş güzelliklerin farkında değildirler. Onları özgün ve farklı olan birçok özellikleri bulunuyor. Zamanın içinde, koşullarında yeni soluklanmalarla kendilerini yenilemeleridir. Yenilenme bir bilinç sorunudur. Üzerine abanmış, yapışmış olanları silkmesi, ağırlıklardan kurtulmasıyla başlar.

Müslümanlar birlikteliklerini yitirdi, çok parçalı hale geldi. Ne yana dönse bir sorunla yüzleşiyor. Birlikteliklerine engel olan bin türlü bahane oluyor. Bunların bir kısmı tam anlamıyla saplantı haline geliyor ve onları aşamıyor.

İnsanları üstün kılan nedir, boyları, konumları, ırkları, mezhepleri, renkleri midir Hiçbir insan bir diğerine fizik olarak benzemiyor. İnsanların algıları ve yetenekleri farklıdır. Akılları bulundukları ortamlara göredir. Gelişmişlikleri, farklılıkları kendilerini yetiştirmiş olmalarına bağlıdır. Doğuştan gelen akıl ile iyi eğitilmiş akıl arasında farklar var.