Ali Hakkoymaz

Yeni Asya

Haziran bahçesi

Haziran soluğu...Yine birdenbire... Ta, çocukluğumun yazları... Mayıs'tan sarkan iğdelerin beni hâlâ her köşe başında esir alışı... Yok, yok; hanımelleri de tutar ellerimden... Bir demet yasemen, -"aşkımın tek hatırası" diye ünlenen- duvarları mesken tutar. Ve ben böyle her seferinde... hazırlıksız yakalanırım bütün mevsim girişlerine. Ve belki de

İstanbul günlüğü

Şiire düşer yolu sık sık İstanbul'un.İstanbul; tarihin ve tabiatın ortasında bir şehirdi. Gurbete gelmiştim. Okumak için... Sonra gördüm ki bu şehir gurbet değil; ben bu şehre gurbetmişim! Yıllarımı aldı ama ısındık birbirimize. Sonra ne olduysa oldu; rantçıların kurbanı oldu bu tarih ve tabiat kokan şehir. Şimdi bu acımasız betonların yükseldiği ş

Mayıs'a yaslı mısralar Mayıs fısıltıları

MAYIS DEKLANŞÖRÜMayıs... Bir yaz hevesi uyandırır ...bahçelerde ...çiçek ve meyve ...kokuları iç içe... ...telâşsız ...bir "ay" fotoğrafı bırakır. Bende gençliğin... ...vedasını bir kabulleniş gibi... Kalp atışları mütevazı ritmini vurur. Bir yanda olgunluğu gençliğimin; Bir yanda orta yaş ev sahipliği... Ah, bu yeni hallere uğrayış...lardaki o taz

Hayat kitabı

Hayat bizi zorlamıyor; hayatı zorlayan, yanımızdan, canımızdan bilerekbilmeyerek uzaklaştıran... biziz!Hayatı zorlayanlar, horlayanlar; aklını, kalbinin yanına koysun! Yolda; olur olmaz istekleri için (annesini) çekiştiren çocuklara benzemeyelim. Akarsu gibi... (akan...) Geçtiği yerlere serinlik, sadelik, zindelik; her makamda besteler bırakan ha

Zam ülkesinden notlar

Yoo; zamlara karşı değilim! Al şu üç, beş bin maaşı sen de! Geçin de göreyim hele! Geçinebiliyorsan... geç, otur karşıma; çaylar benden...Zamlar olacaksa olur; maaşlara da geldikten sonra... karşı durmak ne haddime! Şu faturalara, şu da sana... Geldi gitti fiyatına... Dayan gitsin zamlara. Böyle değilse kardeş; zam; ateş demek... Seni de yakar beni

Güneşi beklemek

Bu ekonomik darbe; bütün darbeleri bastırdı.Korkunç... Suyun litresi dünkü sütün fiyatı... 5 lt su 10 liraya dayandı. Su, suyunu çekmiş. İftar da yakın. Çölde kalmış gibi hatun su, su deyip duruyor. Hemen tertibatı hazırladım. Süzgecin üzerine eczane pamuğu döşedim. Çeşmeden su damıttım. Yok; ille de hazır su... Oğluma fukara cüzdanımdan bir onluk

Dünyasız biri

-Hüseyin Ceylan'a rahmetle...-Bana bir çocuk göster, deseler... Şöyle... kalbi elinde... Sakin, mütevekkil, mütevazı bir insan... Al, derim, Hüseyin Ceylan... Gözlerinde bayram bir heyecan... Yalanı sıyırmış dilinden. Kaygıları vermiş rüzgâra. Savaşlara savaş açmış. Açmış ellerini sonsuzluğa. Gönül yordamıyla tutunmuş adreslere. Çok bilmişlere iliş

Oyun bittiğinde

Oyun nedir anneKoca âlem; alem alem oyuncak mı Bir koca yıl dört ayrı oyun bahçesi mi "Yaz Oyunu"na hoşgeldiniz, gibi mesela... Sırada ötekiler... Küçükken (oyuncak) arabalarımız bozulurdu. Bozulur kalırdı işte! Kimseler pek ciddiye almazdı. Sonra büyüdük; arabalarımız yine bozuldu. Yardım edelim mi abi, abla diyenler oluyordu. Ya çocuklar bozuk ar

Hayat mı ölüm mü yakın!

Ölecek miyim, ha!Nefessiz, hevessiz bir gün... Işıklar, yıldızlar sönecek mi! Ölüm gerçek mi! Öleceğiz dostlar, bir gün öleceğiz. Bunu hepimiz bileceğiz. Ölüm gelince mi Hayır! Ölüm gelmeden önce, salâ düşmeden minarelere, nefesimiz henüz nefesken... Öleceğimizin gönlümüzde hep diri kalması... zor, değil mi Hem de çok... Zor çünkü hayatı terk etmek

Tarancı'nın gözyaşları

CAHİT'E AĞITGülmeye fırsat bulamadı. Çıkamadı içinden ölümün. İptal-i his için içkiye koştu. Ah, Cahit; "şiir gibi" yaşamak vardı! Beni hüzne boğar böyle hayatlar. Öyle serin sevdalı pencereler aç; Bir sefer içine çekmeden git! Nasıl yaşadın öyle, nasıl öldün, Cahit! AH Cahit Sıtkı Tarancı... Cumhuriyetin yaralı şairlerinden biri... Anadolu'dan İs