Mustafa Kutlu

Yeni Şafak

Kırk yıl önce İstanbul-Gezi yazıları: Surda açılan gedik

Bitpazarı'ndan geçip mezarlığın altına çıktım.Dirilere boşveren yollar ölüleri dinler mi Yollar mezarlığı falan yarıp geçmiş. Kimbilir kaç çiçekli gelin mezarı, görkemli kavuklarının altında ulemadan kaç mağrur kişinin üzerine özenle düşülmüş tarih mısraları taşıyan mermer taşı bu yolların kurbanı oldu.Zaten mezarlıklarımız artık parselasyona uğram

Hor görme garibi

Şurası biliniyor ki uzun yıllar milletvekilleri CHP tarafından tayin edilmiştir. Bazı yerlere ancak kravat takanlar girebilmiştir. Şehirlinin yanında köylü -eski değer ve hüviyeti temsil ettiği için olacak- ikinci sınıf bir vatandaş muamelesi görmüştür. Şivesi, giyimi, ibadeti, bıyığı, sakalı, yürüyüşü, safiyeti, gelenekleri, sazı, deyişleri, gülüş

Kitapların yazdığı

"Günümüz Türk Sosyolojisi'nin başta gelen uğraşı alanlarından biri de köylerden kentlere olan nüfus hareketleri ve kentlerde yaşayanların sayısının giderek artışıdır. 1960-70 yılları arasında kırsal nüfusun toplam nüfusa oranı %73,7'den, %64,1'e düşmek suretiyle on yıl içinde kentleşme %9,6 oranında bir artış göstermiştir. Yapılan çeşitli bilimsel

İstanbul neresi İstanbullu kim

Şehrin meydanlarından birinde durup etrafımızdan akan kalabalığa şöyle bir bakalım: Tanıdık bir muhitte bulunmanın verdiği güven ve rahatlığı duyabilir miyizSanıyorum bir tedirginlik duyacak gibiyiz. Çünkü gelip geçenler tanıdık kimseler değil. Tabii burada şahsi bir ilişkiden bahsetmediğimiz anlaşılmıştır. Onlarla "hemşehri" değiliz. Bir türlü bil

Kırk yıl önce İstanbul Gezi yazıları: Can pazarı (2)

İstanbul'a Topkapı'dan giriyorum.Tanpınar "ayrı ayrı İstanbullar"dan bahseder. Mimarinin ve perspektifin birbirinden farklı, bir yığın İstanbul doğurduğu kanaatindedir.Doğrudur. Böyle İstanbullar hâlâ var. Mesela İstanbul'a benim gibi Topkapı'dan değil de Marmara'dan bir beyaz vapur ile gelen yolcu Sarayburnu yeşil örtüsü üzerinden yükselen bir kub

Kırk yıl önce İstanbul: Gezi yazıları Can pazarı (1)

Büyükşehir Belediyesi'nin Hasko Şirketi'ne havale ettiği, "Topkapı alt-üst geçit inşaatı" sürüyor.Bu inşaatın izin verdiği şekilde ve trafiğe çizdiği istikamette seyretmek mecburiyetindeyiz.Ayrıca burası bilindiği üzere otobüs terminallerinin bulunduğu yerdir. Burada irili-ufaklı arabalar, üzerlerine bir trafik polisi ordusu gelse bile yine istiklâ

Öğretmenim

Dedem taşrada küçük bir Osmanlı memuru imiş. Hem hattat hem de musikişinas olduğu söylendi. Kendisinden bize intikal eden bir şey kalmamış. Savaşlar, kırımlar, kıtlıklar, seferberlik o nesli bitirmiştir.Babam rüştiye tahsili yapmış. Bende küçük bir defteri var. Rika ile yazılı. Demek ki onun da kabiliyeti varmış. Babamı çok küçük yaşta kaybettim. Ö

Sarnıçlara dönmek

Bu kış ülkemize ve bilhassa İstanbul'a çok kar yağdı. Kar bereket demektir.Ancak şurası unutulmamalı: Ülkemiz iklim değişikliklerinden en çok etkilenecek olan Akdeniz kuşağındadır. Bu demektir ki "kuraklığa" hazır olmalıyız.Su üzerine çok yazı yazdım.Bunlardan dördü "Vitrinde Olmak" (Dergâh Yay., 2015) kitabındadır. Ancak bu yazılar oldukça eskidir

Başımıza örülen çorap

Tahta kaşık yapan bir ustayı düşünün. Bir haftada yüz kaşık yapıyor diyelim. Bir kaşık makinası aynı sürede milyonla kaşık üretir.Bu kadar kaşığı ne yapacağız demeyin. O âlet "kapitalist" zihniyetin eseridir. İhtiyacınız olmasa da kaşıkları size satar. Bu yolda pazarlama, moda, reklam birer uzmanlık alanı olarak çalışmaktadır.Şirketler (sermaye) bi

Kıssa ile rüya

Ben rahmetli Nurettin Topçu'nun "Hareket" dergisi çevresinde yetiştim. Bu çevre yönünü Batı'dan ziyade "bu topraklar"a çevirmişti.Bu sebeple geleneğe ilgi duydum, eski edebiyat ve sanatımıza baktım. Edebiyat, musiki, mimarî, hat ve tezhib. Bunların hepsi sanatın sembolik dilini kullanıyor ve dilin temeli Kur'an-ı Kerim'e dayanıyordu."Tasavvuf" semb