M. Latif Salihoğlu

Yeni Asya

Salâbetli Alevîlik ve lâkayt Emevîlik

Küçüldükçe büyük konuşan bağnaz tarafgirler var.Taraftar kaybettikçe, dünyevî bir cereyana yanaşan sadâkatsizler var. Umduğu desteği bulamayınca, içinde göründüğü cemaatin şahs-ı manevîsini küçümsemeye yönelen "kifayetsiz muhterisler" var. Maksadına nail olamayınca, yıllarca birlikte yürüdüğü yol arkadaşlarını tahkir-tezyif etmeye başlayan bencil

Karşı konulmaz değişimler

Birbiriyle bağlantılı iki önemli değişimden söz ediyoruz:Birincisi: Bazı şehirlerde ve hatta ülkelerde yaşanan demografik değişim. İkincisi: Yine şehirlerde ve bazı ülkelerde yaşanan yönetimlerin el değiştirmesi. Bu değişimler, daha çok mecburî göçler, ekonomik sebepler, terör eylemleri ile lokal savaş halleri, sığınmacı politikaları, nüfus artışı

Hak daimî, kuvvet geçici

Vicdanî huzur için, her daim hakkı aramak ve hakka dayanmak gerektir.Yerine göre kuvvet de lâzım. Fakat, o kuvvet hem aklın elinde olmalı, hem de hakkı tutmak ve hakkı galip getirmek için kullanılmalı. Kuvvetin başka türlü istimâli, meselâ tahakküm âleti gibi kullanılması, zamanla "güç zehirlenmesi" denen bir vaziyete inkılâp eder. Hatta, bumerang

150 yıllık demokrasi tecrübesi

GÜNÜN TARİHİ: 23 Aralık 1876Yüz yıllarca ağalık, beylik, krallık, hakanlık, sultanlık, şahlık, padişahlık tarzındaki sistemlerle idare edilmeye alışmış bir milletin kısa süre içinde meşrûtî/demokratik sisteme geçmesi kolay değil. Toplumların demokrasiye geçiş yapması ve bu sistemi köklü, yerleşik hale getirmesi, genellikle tedricî ve kademeli olmuş

"Dava insanı" olmak

Şu dünya hayatında, bilhassa günümüz dünyasında, kimisi var apaçık bir "dava insanı"dır; ki, bütün hayatını, bütün hareket ve faaliyetini o dava uğrunda sarf eder.Kimileri de var ki, şahıs merkezli bir yapının adamı, yahut dünyevî hedefleri olan bir partinin elemanı, veyahut dayatmacı bir cereyanın, bir ideolojinin militanıdır. Bunların dışında kal

Cehaletin "Sözcü"sü

Bahsini edeceğimiz hadiselerin üzerinden tam yüz senelik (1925-2025) bir zaman dilimi geçti.Buna rağmen, Şeyh Said ile Said Nursî'yi hâlâ birbirine karıştıran, iki şahsiyeti birbirine temas ettiren ve sanki birlikte hareket etmişler gibi hikâye uyduran cahiller var. Hatta, son zamanlarda cahillikte terfi almış olmalılar ki, listeye Seyyid Rıza'yı d

Haram kazanç kaybettirir

Kara parayla, yahut haram kazanç ile kurulan medyatik-mafyatik karışımı şirketlerde yaşanan krizleri, depremleri, tuhaf el değiştirmeleri ibretle takip ediyoruz.Mümkün olduğunca içlerine girmiyoruz; pencereden seyretmekle iktifa ediyoruz. Aynı şirketin bünyesinde daha evvel de birtakım sarsıntılar yaşandı. Ama, şu son deprem o kadar şiddetli oldu k

Dayatma, fikir fukaralığıdır

Dayatmacılık, her ne kadar zorbalık ve kabadayılık gibi görünse de, aslında bir tür fikir fukaralığı ve bilgi yetersizliğidir.Hani "Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunamıyor" ya. Aynı o hesap, dayatmacılar bilgi sahibi olamadıkları için, geçerli-tutarlı bir fikre de sahip olamıyorlar. Ol sebepten dolayı, kafalarındaki fâsid şablonu zorla ve day

Genç zihinler cayır cayır

Ekran bağımlılığı, çağın vebâsı hâline geldi. Üstelik, günden güne daha da yaygınlaşıyor.Az-çok herkes, ama bilhassa genç dimağlar bu vebâdan daha çok etkileniyor. İnternete bağlanan cihazların çeşitlenmesi, çoğalması ve hemen herkeste bir, ya da birkaç tanesinin bulunması, yaygınlaşan bağımlılığın dizginlenmesini ve kontrol altına alınmasını bir

Laf değil, icraat önemli

Âlimlerin sözünü, siyasîlerin icraatını esas almalı. Doğru ve ideal olanı budur. Bunun tersine gidildiği zaman, her şey birbirine karışır, her şey tersine dönmeye başlar.Meseleye tersinden bakan bağnaz tarafgirler, taraf oldukları siyasîlerin daha çok hayalî-hamasî sözlerini esas alırlarken, muhalif gördükleri siyasîlerin ise hiss-i zahiriye ters d