Haşmet Babaoğlu

Sabah

Bugün, aslında çok önce başladı

Bu milletin çoğunluğunun çok kuvvetli bir melekesi vardır. Nedir o Bilen bilir... Sezgiden bahsediyorum. Akıl oyunlarına, laf salatalarına, atıp tutmalara sükûnetle direnen sezgi... Bu millet gündelik rüzgârlara kapılmamayı, kolaya kaçmamayı, gerektiğinde onlarca yıl beklemeyi öyle öğrenmiştir. Şunu da unutmayalım ki... Kolektif sezgi bir hissiyatt

Umurlarında değil

Öyle bir muhalefet ki... Yalnız vatana, millete değil; akla, mantığa bile muhalefet ediyor... Tavanı, tabanı fark etmiyor; garip iddialar, bomboş sözler havada uçuşuyor. Erdoğan gitsin, gerekirse memleket batsın, fark etmez, kafasındaki insanları ciddiye almak zorundasınız ki, çok tatsız, çok talihsiz bir politik süreç bu... Ana muhalefet lideri,

"Böyle sürmez, süremez"

İçeride ister istemez 14 Mayıs'a odaklandık. Lakin dışarısı önümüzdeki yaz ve sonbahara bakıyor... Nabızlar yüksek... Yumruklar sıkılı... Dünyanın tepe noktalarında aynı cümle yankılanıyor: "Böyle sürmez, süremez!" Bizim için de 15 Mayıs'tan sonrasını belirleyecek ipuçları bu cümle içinde saklı... Malum, Fransa sokaklarındaki hareketlilik durmak b

Hep uyanık olmak mı

"Hepimiz için bir son var dedi kuzenim Ambroce, kimimiz savaş meydanında, kimimiz sıcak yatağında gider ama mutlaka gider... Kaçış yoktur... Ama nasıl ölmesi gerektiğine dair hayat dersini genç yaşta edinmek zordur. Hep ayık, hep uyanık olmak gerekir." Daphne de Maurier'in "Kuzenim Rachel" romanı okunması zor, biraz "demode" bir romandır. Fakat an

Haftanın notları: Can sıkıntısı

İçinde patlayacak kadar hınç biriktirmiş, zekâsını çoktan çöpe fırlatıp atmış, boş yere "yaşayıp" giden ve sağa sola çemkirip duran insanlar mıyız biz Bu mu yani Sosyal medyayı esir alan sokak röportajları böyle bir tablo çiziyor. Hayır! İnanmak istemiyorum. Instagram'da türlü çeşitli uyduruk ruhsal tedavi(!) videoları görüyorum. Aile dizimiymiş,

Hey Musk! Bu iş ne iş

Seçime odaklanınca... Bu yaz hepimizi doğrudan ilgilendirecek dışarıdaki gelişmelere gözümüzü kulağımızı kapattık. Oysa dünya biz seçime gidiyoruz diye hızını kesmiyor. Geçen gün bir sohbetteyiz... "Bu yaz İran ve Azerbaycan açıktan kapışırlarsa..." dedim... Toplum içinde sivrilmiş ve global gelişmelerden haberdar kişilerden olduklarından emin muh

Sokak

Farkındasınızdır... Hastanelerdeki, devlet dairelerindeki, belediyelerdeki yavaşlıklar, vatandaşı darlamalar, işi uzatmalar, "Bugün git sonra gel"ler dikkati çekmeye başladı... Seçim öncesi belli kesimlerin kışkırttığı bir tür huzursuzluk atmosferi mi Yoksa bürokraside de mental bir yorgunluk mu var İki gündür mahallede (bildiğimiz sokak işte!) la

Bu seçimin hakikati

"Bizim için vatan ve bayrak çok önemlidir. Kıbrıs ve Mavi Vatan çok önemlidir." DSP Genel Başkanı Önder Aksakal bunları söylerken parmağıyla arkasındaki KKTC bayrağını da gösteriyor... Kemal Kılıçdaroğlu o sırada Frenklerin "poker suratı" dedikleri "aklından geçenleri belli etmeyen" ifadesini korumaya çalışıyor... Zor fakat yanaklarındaki hafif kız

Bunlar mı ülke yönetecek

CHP Genel Merkezi geçtiğimiz cumartesi gecesine kavga gürültüyle girdi. Kolay mı, küçük ortaklara listede yer bulmak Bütün teşkilat yapısı delegelik gösterisi ve vekil olma ihtimali üzerine kurulu bir partide "burada bizden vekil olmasın, seçilebilir sıraları ortaklara bırakalım" demek kolay mı Seçmenleri için önemli değil tabii, onlar terliğe de r

Aklım birden Roma'ya gitti

"Âlimler şunu söyledi ki, Roma halkının gürültüsü olmasa, insanlar meleklerin tesbihatını ve güneşin batışının patırtısını işitirlerdi..." İlk İslam coğrafyacıları ve tarihçiler Roma şehri hakkında neler yazmış, söylemişlerdi diye makale karıştırırken, karşıma bu sözler çıktı... Şu kesin... Müslüman âlimler Roma şehrine asla düşmanca veya yabancı