Gülengül Altınsay

Cumhuriyet

İyi günde uyarılar

Zafer sarhoşluğu içindeyiz. Bulgaristan ve Gürcistan'ı farklı yendikten sonra Dünya Kupası için Play-Off oynamayı garantiledik gibi. Hatta matematiksel olarak grup birinciliği şansımız var. Ayrıca oynanan futbol da bizi memnun etti. Şu açık ki Montella, bütün acımasız eleştirilere rağmen adım adım belli bir sistemi oturttu, takım futbolunu geliştir

Takım ve hakem yokken

Maç yazımda "Fırsat kaçtı" başlığını atmıştım. Evet Beşiktaş önemli bir fırsatı kaçırdı Galatasaray karşısında. Oyuna iyi başlamışsın, 1-0 öne geçmişsin ardından rakibin 10 kişi kalmış ve o maçı 3 puanla bitiremiyor, beraberliğe razı oluyorsun. ünkü sanki 10 kişi kalan senmişsin gibi oyundaki etkinliğini kaybediyorsun. O zamana kadar hep kaleden uz

Fırsat kaçtı

Galatasaray derbinin favorisiydi. Ama belli ki Liverpool maçının yorgunluğu vardı. Topla daha çok oynayarak başladılar ancak dağınıktılar. Beşiktaş ise topla daha az oynadı ama dikine ve etkiliydi. Orkun özellikle Cerny'nin kanadından hızlı ataklar başlattı. Rafa ve Cerny çok iyi boş alanlara kaçtılar. Kartal 12'de golü de buldu zaten. Sonra 34'te

Derin hassasiyet

Bitmeyen çilemiz bizim bu; tribünlerin küfürlü sloganlar nedeniyle sürekli ceza yemesi. En son BeşiktaşKocaeli maçında 13 blok cezalıydı mesela. Böyle olunca tribünler de boşalmıştı doğal olarak. Burada komik olan ağızlarından küfür düşmeyen bazı futbol yöneticilerinin bile tribünde küfür konusundaki derin "hassasiyeti". Ama bu hassasiyet sadece yu

Kardeşler'in suçu ne

MHK'nin görevi iyi hakem yetiştirmek ve o iyi hakemleri adaletli bir şekilde maçlara vermek değil midir Ama bizim MHK'ler bunun dışında her şeyin içindeler nedense. Öyle olunca da ne iyi hakem yetişiyor bu memlekette ne de adaletli maç yönetimleri olabiliyor. Yıllardır maçları hakemler üzerinden okumamak için büyük çaba harcamamıza rağmen neredeyse

Rafa ve Devrim

Garabetler ülkesiyiz; anımsarsanız 2004'te tekrarlanan aykur Rize-Fenerbahçe maçı ocak transferleri de kullanılarak oynanmıştı. Ama şimdi hem Beşiktaş hem de Kayseri yeni transferlerini kullanamıyor. Fakat asıl mağdur olan Beşiktaş'ın talebiyle maçı ertelenen Kayseri. Ayrıca Kartal'da Orkun, Rafa, Ndidi ve Abraham sahada zaten. Beşiktaş oyuna kendi

Sportmenlik neyimize

Beşiktaş-Başakşehir maçından çıktım koşa koşa eve geldim. Ve hemen merakla yorumları izlemeye başladım. Bakalım Başakşehirli futbolcuların maçı izleyenleri inanılmaz sıkan o zaman harcama hareketleri nasıl yorumlanacaktı Bir de ne göreyim; maçı geciktirme hareketlerinden bahseden neredeyse hiç kimse yoktu. Tam tersine Başakşehirli Ba'nın topu oyuna

Kulüpçülük takımı mı

Bakın Erkek Milli Basketbol Takımımızın oyuncusu Kenan Sipahi, Avrupa Şampiyonası'nda yarı finale çıkma başarısı gösterildikten sonra "Biz saha içinde ve saha dışında birlikte zaman harcamaktan çok zevk alıyoruz" diyor. Bu da takım olabilmek için gerekli ortak duyguların bir açığa vurumu bence. Ama bu, dünyaya hep aynı yerden bakmak demek değil; or

Zaman transferi

Sürekli dön dolaş aynı noktaya geliyoruz. Yani "takım yeterli değil, hoca yeterli değil, sil baştan" noktasına. ünkü bu döngüyü sürdüren çok güçlü bir yapı var. İşte en sonuncusu Solskjaer'e yapılan karalama kampanyası. Efendim 8 ay kalmış bir değişiklik yapamamış, şansını kaybetmişmiş. Şu 8 aya bir bakın lütfen. Bir sezonun sonunda gelmiş, diğer s

'Go home' kültürü

Bravo bildiniz, Ole Gunnar Solskjaer Beşiktaş'ı şampiyon yapamadı. Kendisine bir sezon bile verilmeden 29 maç sonra gönderildi. Dolayısıyla Ole ile 3 yıllık yapılanma sözü de rafa kalktı. Bravo yine bildiniz. Beşiktaş, Alanya maçına Ole'siz çıkacak. Eh ne de olsa bu ortamı en iyi bilenlerden, en göbeğinde yaşayanlardansınız. Bağlantılarınız (!) sağ