Zeynep Oral

Cumhuriyet

Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30'da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor. 19 ünlü isim, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından düzenlenen bir operasyonla evlerinden, yatak odalarından çıkarılıp jandarma komutanlığına götürülüyor.Haberi gördüğümde "jandarma" sözcüğüne takıldım kaldım. Benim Anadolu'yu karış karış dolaştığım 70'ler, 80'ler, 90'larda jan

Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı "Afife Jale Ödül Töreni'nin düşündürdükleri" olacaktı. Kısa ve öz olsun diye "Tiyatro ve siyaset" dedim. Önce bilmeyenler için bir kısa özet: Kültür yaşamımızın en köklü ödüllerinden biridir Afife Tiyatro Ödülleri. 6 Ekim'de, 27. kez yapıldı. 33 kişilik bir jürisi var ve görkemli bir törenle, ödüller sahiplerini bulur. "En başarı

Celladına aşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum: Hayatımıza artık görsel kültür egemen. Bu hafta içinde ülke politikasından, ekonomisinden, toplumsal hayatından ve sanat dünyamızdan öyle fotoğraf girdi ki hayatımıza, hiç kuşku

Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz. Bilinmezler labirentinin karanlığında el yordamı, kalp çırpınışıyla yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Acaba bugün hangi korkunç olaylarla karşılaşacağız, kapısı tekmelenerek açılıp kimler gözaltına alınacak diye uyanıp, her saniye bir başka yana savrulu

Yaşar Kemal'e adanan bayram

26 Eylül'de Ankara'da 93. Dil Bayramı'nı kutladık. Dil Derneği ve ankaya Belediyesi'nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal'e adanmıştı. Heyecan verici bir gündü. Konuşmalar, açıkoturumlar sonunda sayın Özgür Özel'in gelip Dil Derneği'ni ve ödül alanları kutlaması, o ilgili kalabalık seyirciyle kucaklaşması ve yaptığı konuşmalar, bütün olayı taçlandırd

Ellerinde Toprak

"Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye'nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor." Bu sözler Yaşar Kemal'in. Doğa katliamları ve bu katliamlara karşı mü

'Üç Ayaklı Kedi' İstanbul'da

İstanbul dolu dizgin. İstanbul 18. bienal ile baştan çıkarıcı: Sanat her yerde. İçimizde dışımızda. Resmi programda 30'u aşkın ülkeden 47 sanatçı, 100'ün üzerinde eserle, 8 farklı mekânda... Bir de sayısız sanatçı atölyeleri... Bir de paralel sergiler... Sonsuz, sınırsız, meydan okuyan bir cümbüş! Hepsi birden şaha kalkmış, "Beni de gör, beni de gö

Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink'in yaş günüydü. Haince katledilmeseydi, kardeşim Hrant 71 yaşında olacaktı. Biz, Lütfü Kırdar Salonu'nu dolduranlar ve çevrimiçi yayınlanan töreni izleyen binlercemiz yine de onunla kucaklaştık. Hrant Dink Vakfı tarafından he

Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: "Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye'nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu." ünkü Hamburg'da Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ve Fazıl Say konserini dinlemiştim. Tam İstanbul'a dönüşe geçecekken Hamburg kaldırımında yerinden fırlamış bir merm

Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri'nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor. Hamburg'un orta yerindeki bir adada kurulu eski bir depo üzerinde, dalgalı paneller ve cam bir cepheyle yükselen bu yapı, nehrin dalgalarını, kentin görünümünü, günün farklı saatlerinde farklı ışıkları yansıtıyor. Adeta aldığı ışığa göre değişen bir kristal. Mucize gi