Yusuf Ziya Cömert

Karar

Aaron Bushnel'in akıbeti ya da ahireti

Sekiz yaşında bir çocuk, adı Ali, ben buraya gelmeden bir gün önce öldürüldü.""Sadece tanka bakmak, tankı görmek istiyordu, onlar, Ali'nin kafasını havaya uçurdular.""Gerçek üstü olan, bizim güvende olmamız. Beyaz derili insanlar tankların karşısında dikiliyorlar. Onlar tankların tuhaf ışıklarını açıp bize bağırıyorlar. Çocuklar arkamızda oynuyorla

Aaron Bushnell'in akıbeti ya da ahireti

Sekiz yaşında bir çocuk, adı Ali, ben buraya gelmeden bir gün önce öldürüldü.""Sadece tanka bakmak, tankı görmek istiyordu, onlar, Ali'nin kafasını havaya uçurdular.""Gerçek üstü olan, bizim güvende olmamız. Beyaz derili insanlar tankların karşısında dikiliyorlar. Onlar tankların tuhaf ışıklarını açıp bize bağırıyorlar. Çocuklar arkamızda oynuyorla

Gazze'deki mazlumlar sandığa girer mi

Terazinin iki kefesi hemen hemen aynı hizada. Yine kuyumcu terazisiyle tartılacak bir seçime gidiyor olabiliriz.İnsanların kabilecilik yapar gibi parti tuttuğuna, kendi parti liderinin ya da başkan adayının yaptığı yanlışı affetmeye, hatta o yanlışta fazilet aramaya, başkasının yaptığı doğruları görmemeye yatkın olduklarına bilhassa yakın dönemde ç

Neremiz büyüdü

Evden gazeteye giderken, hemen her zaman yaptığım gibi radyoyu açtım. Haber saati. İlk haber, Türkiye geçen sene yüzde 4,5 büyümüş.Bu ekonomik krizde çok iyi büyümüş.Gayrisafi milli hasılamız tarihte ilk kez 1 trilyon doları aşmış. 1 trilyon 118 milyar 593 milyon dolara çıkmış.Kişi başına düşen milli gelir de yine tarihte ilk kez 13 bin 110 dolar s

Kimse boşuna övünmesin

Friedrich Siedel'in Sultan'ın Zindanında adıyla yayımlanan hatıralarından bahsetmiştim. (Kitap Yayınevi.) Yazarın, kitabın son sayfalarındaki yorumlarını yerimin darlığından aktaramamıştım.Bugün, dikkate değer bulduğum o yorumlara değinmek istiyorum.Yazarımız Friedrich Siedel dindar bir Hristiyan. Yeri geldikçe 'Tanrı'ya şükrediyor.Hatıralarına "Ku

Yayı ne kadar gerersen ok o kadar uzağa gider

1971'deki 12 Mart darbesinde çocuktuk. Orta mektep sıralarındaydık.Etrafta neler olup bittiğini az çok anlayabilirdik."Anarşist" kelimesi o yıllarda çıkmıştı. Rahmetli dedem ve onun muhitindeki bütün insanlar anarşist kelimesini telaffuz edemedikleri için "Anaşıt" diyordu. Sonraları bu kelime piyasadan çekildi, terörist kelimesi yerleşti.Bizim kuşa

Türklerin Doğu'ya yürüyüşü

Türkler Batı'ya yürür, kuzeyden veya güneyden; daha eskisini bilemiyoruz, bilinebilen tarihe göre neredeyse iki bin yıldır âdet öyledir.Tarihin bir döneminde durdurulduk. Ama hala o tarafa doğru yürüyesimiz var.Fatihler olarak değilse bile göçmenler olarak.Bu tarihi yürüyüş, haritadan takip edilebilecek türden bir yürüyüştü.Sibirya'nın ücra köşeler

Feyruz'un şarkısındaki gibi

İsrail'in yaptığı şu anda 5. Ayının ortalarına gelen soykırımda bir yavaşlama, bir gevşeme yok. Bütün kuvvetleriyle ve bütün zalimlikleriyle Filistinli çocukları, kadınları, ihtiyarları, gençleri öldürmeye devam ediyorlar.Müslüman ülkelerin Bu tabir hiçbir vicdana oturmuyor. Hele de Gazze'deki katliam karşısındaki sünepe, aciz, yalancı, riyakâr dur

Şefkat, Mizan'da daha ağır çeker

Friedrich Seidel'in esaret hatıralarını okurken (Sultanın Zindanında, Kitap Yayınevi) esirleri kırbaçlayan, döven, aç bırakan, her fırsatta zulmeden, elindeki üç beş kuruşu gasp eden, rüşvet alan hiçbir kimse hakkında hayırhah bir düşünceye kapılmadım.Ama mesela taş kadırgasında forsalık yaptığı sırada hemen yanına zincirlendiği Afrikalı Müslüman z

Emekli doktorası

Herhangi bir belediye başkanının seçilip İstanbul'u abad edeceğini düşünmem mümkün değil.İstanbul'u abad edecek kabiliyete, birikime, vizyona sahip birinin mevcut olduğunu düşünülebilir.Bu düşüncenize dayanarak bir İstanbul masalı yazabilirsiniz.Mutlu, mübarek bir masal olur bu.Ama masalda bile, insanların o adayı seçeceğini tasavvur etmekte zorlan