Ünal Bolat

Türkiye

Acil gelen telgraf

"Kızımı ve oğlumu anneme bırakıp hemen Gelibolu'daki lojmana gitmeye karar verdik..."Gelibolu'daki hatırama devam ediyorum...Ben de hemen hızlı bir şekilde çocuklarımı giydirip hazırlandım. Mutfak dâhil bütün odaların kapılarını da kapatıp dış kapıyı kilitleyip lojmandan çıktık. Ortalık ana baba günü yollar askerîaraçlarla dolu. Fahrettin Bey bizi

Gelibolu hatırası

"Birden askerî bölgede bir hareketlenme başladı. Tanklar, toplar araçlara yükleniyordu"Efendim, anlatacağım hatıra 1974 Kıbrıs çıkarmasından önce yaşanmıştır. Çoğumuzun yakından tanıdığı silahlı kuvvetlerde kara topçu sınıfında vazife yapan Fahrettin Tacar ve ailesi ile ilgili çok ibret verici bir hadise.O zaman Topçu Binbaşı olan Fahrettin abimizi

Sosyal danışmanlık yaparken

"Anlatacaklarımız var anlatamayacaklarımız var ama gurbette yapacak çok işimiz var"Bulunduğum belediyede sosyal danışman olarak çalışıyordum. Bir gün, bağlı olduğum Finlandiya asıllı Raylea isimli konsülent (danışman) aradı. Bana belediye sınırları içinde yaşayan bütün Türkleri beraberce ziyaret etmek, ihtiyaçlarını ve isteklerini tespit etmek iste

Şimdi her kahve acı geliyor

"Herkese tepeden bakan Aysun artık gülmüyor güldüremiyordu, acınacak hâldeydi."Aysun'un hatırasını anlatmaya devam ediyorum. Annesini bekler gibi bir hâli vardı ama kıpırdamıyordu. Aniden birdenbire karşımda onu görünce donmuş kalmıştım. Onunda beni tanıdığından emindim zira salona girer girmez gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Ben şaşkın, Aysun şaş

AhAysun ah

"İşte o zaman gördüm Aysun'u. Salonda bir çekyatta üstü örtülü ölü gibi yatıyordu."Bakımsızlıktan kemikleri sayılacak kırılacak kadar zayıflamış beli bükülmüş yaşlı kadının arkasında markette sıramı bekliyordum. On-on beş dakika sonra en nihayet sıra yaşlı kadına gelmişti. Sepeti fazlaca dolu değildi ama titreyen elleri aldıklarını kasiyere uzatmak

Yalnız adam

"Yalnızlık Allah'a mahsustur sözünü belki bu duygulardan sonra daha iyi anlayacaktı..."Kafasındaki tarihle, takvim yaprağındaki tarih uyuşmuyordu. Birkaç gündür geçmişte takılı kalmış, yaşadığı sahneleri tekrar başa alıp farklı senaryolarla ilerliyordu. Hangisinin onun için en iyisi olacağına karar veremiyordu. Hakikaten zordu bu, ihtimaller dünyas

Kepçe düdüğü

"Kepçe düdüğü duyar duymaz neredeysem oradan koşar, kepçenin yanına giderdim."Konya'nın Ereğli ilçesinde doğdum. Hâlâ gözümde canlanır: Gecekondular, müstakil evler, açık kapılar, birbirini tanıyan ve seven insanlar… Öyle eski zamanlar değil, doksanlı yıllardı. Mahallede herkes birbirine gider gelir, kimse kimseye yabancı değildi.Üç kardeştik. Ben

Mertlik cibilliyet işidir

"Sonumun yaklaştığını hissediyordum. Yeşilliklerden uçurumun boyutunu bilmiyordum"Sinop'un şirin ilçesi Gerze'de hemen herkesin evcil hayvan besleme tutkusu vardır. Sabahları hayvanların yularından tutar gezmeye götürürler yuları asla ellerinden bırakmadan...Geçen gün bir hanım kızımız şık kıyafetiyle köpeğini gezdirirken ben espriyi yapmak anlamın

Köydeki eski günler

"Kurtlar inmiş dağdan belli ki... Çünkü uzaktan uzağa uluma sesleri geliyor kulağıma..."Hoş sefa bir akşam vakti sobadaki yanan odunun çıtırtı sesleri yankılanıyor odada. Odanın içine kurgulanmış sedirin en göz alıcı köşesinde oturuyorum. Anneannem çetiğini örüyor, dedem takvim yaprağına uzun uzadıya bakıyor. Evde üç kişiyiz üç nefes var ama herkes

Gözlerinin içine bakarak

"Ailenin bir ferdi, eşime "Ablamızın gözü görseydi, Selman Hoca'yla evlenmezdi" demiş.Duygu yoğunlukla hatıramı ve düşüncelerimi anlatmaya bugün de devam ediyorum.Evet ekonomik kazanç önemlidir ve teşvik edilir... Ama öte yandan kendini ilme adayan, ilim öğrenmeye ve öğretmeye çalışan kimselerin ekonomik açıdan desteğe ihtiyacı yok mudurAsırlar önc