Ünal Bolat

Türkiye

Yüksek kazanç vaadi

"Ne bileyim ben de merak ederek sadece e-Posta adresimi girip siteye üye oldum."Geçtiğimiz günlerde bir dolandırıcılık girişimiyle karşılaştım. Bu yazıyı, yaşadığım olaydan başkalarının da ders çıkarması ve aynı hataya düşmemesi için gönderdim.Sosyal medyada karşıma oldukça profesyonel görünen bir yatırım platformu çıktı. Tanınmış bir sanatçıyla ya

Hiçbirinin alt katı yoktu!..

"Elektrik kesilip de imamın sesi gelmeyince herkes kendi başına ne yapacağını şaşırdı!.."Dünkü hatıramı anlatmaya kaldığım yerden devam ediyorum...Bir camide, imamı göremediğimizbodrum katında namaza durduğumuzda ilk rekâtı imamla kılmış, ikinci rekâta kalkmıştık. Ama o anda elektrikler kesilince imamın sesi gelmedi. İmam üst katta olduğu için onu

Namaza yeni durmuştuk...

"Bu öğretmenimiz çoğu kez dersi geç bitirirdi. Hatta namaz vakti girene kadar uzatırdı..."1992-1996 yılları arasında Konya Selçuk Üniversitesinde talebe idim. O yıllarda kampüs yeni yeni inşa ediliyordu ve büyükçe bir camisi de yeni yeni inşa ediliyordu. Tramvay ile 45 dakikalık bir bozkır seyrinden sonra kampüse varabiliyorduk. Fakültemize yakın o

Evimize huzur geldi

"Çocuklarım babalarına kavuştu. Borçların çoğunu ödedik. Sıhhatimiz moralimiz düzeldi..."Fahrettin Tacar Abinin anlattıklarına bugün de devam ediyorum:Onu ve ailesini ebedîhuzura kavuşturacak Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabından aile hakları konusunu okumasını önerdim.Aradan birkaç ay geçmişti. Kandilli'de, annemin de hazır bulunduğu bir hanıml

Yüzüne karşı cevap veremedim

"Kandilli'deki üç yılımda liseyi beraber okuduğum dört arkadaşım ziyaretime geldiler."TACEV Vakfı Kurucusu Rahmetli Fahrettin Tacar Abi bir gün radyo programında aile konusunda bir açıklama yapmıştı. Diyordu ki:"Hayırlı günler. 1963 yılında Erzurum Kandilli ilçesine tayin oldum. Erzurum'un rakımı 2000 metre ve altı ayı karlı geçer diğer altı ay da

Bir anne duasına muhtacız...

"Annem geceleri uyuyamazdı, babam rahatsız olurdu; sabah uyurdu biz rahatsız olurduk..."Geçmiş zaman sanırım, "çok kınadım başıma geldi" derler ya, bendeki de o misal; çocukken sabahları kalktığımızda iki kardeş kahvaltı etmeyi beklerdik. Anne yatan uyurdu öğlene kadar.Hep hasta vaziyette durumuydu. O kalkmadan kahvaltı edemezdik. Çayı demlerdik, k

Kaybolan Üsküp mü biz miyiz

"Gördüm ki Türklük sevgisi, Türkiye hasreti, Üsküp'te bir şahdamarı gibi vuruyor..."Yıl 1976, bir şairimiz şiir festivali için gittiği Üsküp'te Üsküp Türk Tiyatrosu aktörlerinden Lütfü Seyfullah'la buluşur. Üsküp'e hâkim bir tepeye çıkarlar. Lütfü Seyfullah misafirinden utanarak ve Üsküp ufkuna bakarak şunları söyler."... Belki de Üsküp'e benzediği

Herkes ona "Yunmadık" diyordu!

"Şöyle böyle onsuz geçen bir beş altı yılın sonunda onu hemen herkes unutmuştu..."Dünkü hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Abdullah Abi yine umursamaz cevap verdi:"Kusura bakma Yunmadık... Alışmışım ben böyle demeye. Bu huyumdan bir türlü vazgeçemiyorum. Asla kimseye karşı bir art niyetim yok, olmadı olamaz da biliyorsun. Ben hiç kimseyi

Böyle demek sana yakışmıyor

"Abi gel vazgeç bu kötü ve sevimsiz, insanı incitici lakabı kelimeyi kullanmaktan!.."Oldukça şık giyinen giyimi kuşamı, duruşu yürüyüşü; bakışı konuşması ile son derece karizmatik birisiydi. Onu takım elbisesiz kravatsız gören olmamıştır. Kış gününde bile gözünden gözlüğünü çıkarmaz, el çantasız sokağa çıkmazdı.İlkokul diploması bile olmamasına rağ

Gazi Yaşargil ziyareti

"Gazi Hoca, zaman zaman cihazları bizzat kullanmak isteyerek kısa denemeler de yaptı..."2005 yılındaözel bir hastanenin açılışı için davet edilen Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Nöroşirürji alanındaki öncülüğüyle tüm sağlık camiasının ilgi odağıydı. O gün, hastanemiziteşrifleriyle hem bilimsel hem de insani yönden ilham verici bir atmosfer oluştu. Hocalar