Turgut Tunç

Yeni Birlik

"Seni Sanayiye Veririm" Artık Bir Tehdit Değil, Ödüldür!

Geçtiğimiz günlerde yaşadığım küçük bir ev meselesi, beni yeniden aynı büyük soruya götürdü: "Gerçek kazanç neyle elde edilir; diploma ile mi yoksa altın bilezikle mi"Evde bir su kaçağı şüphesi vardı. Tavsiye üzerine bir usta çağırdım. Usta geldi, elinde son teknoloji cihazı… Tesisatı taradı, ölçtü, dinledi, baktı. Ardından beklediğim o cümleyi kur

Gürültülü yalanlar, sessiz hakikatler

Eskiler ne güzel söylemiş; "Keskin sirke küpüne zarar." Bugün etrafımıza şöyle bir baktığımızda bu sözün haklılığını ne kadar sık gördüğümüzü anlamak zor değil. Kalbi hasetle, dili nefretle, zihni ise çekememezlikle dolu olanların kendi içlerinde verdikleri savaşı büyük ibretle izliyoruz. Hayat bazen bir tiyatro sahnesi gibi… Ve ne yazık ki bu sahn

Taklidin bedeli: Kendi iflasını alkışlamak

Fakir taklidi yaparak zengin olunur.Zengin taklidi yaparak iflas edilir.Ne kadar sade, ne kadar sarsıcı bir ayna...Ve ne yazık ki, içinde yaşadığımız çağın en büyük trajedisini özetliyor. Çünkü hepimiz, sahip olmadığımız hayatların dekoratörleri olduk. Ekranda parlayan, ama kök salmayan bir hayatın peşinde koşarken, içimizdeki gerçek benlik, sessiz

Hayat Boyu Öğretmenlerimiz: Gönül Köşemizin Işıkları

Bugün 24 Kasım, Öğretmenler Günü.Her yıl bu özel günde, hayatımıza ışık tutan, bizi geleceğe hazırlayan değerli öğretmenlerimizi minnetle anıyoruz. Onların sabrı, emeği ve vizyonu sayesinde bizler bugünlere ulaşıyoruz. Elbette meslek olarak öğretmenlik yapanların üzerimizdeki hakkı ödenmez; ruhumuzda açtıkları pencerelerin değeri paha biçilemez.Anc

Umudunu kaybetme

Yol Mu Dayanır Ey Dost Bazen bir türkü çalar uzaklardan.Bağlamanın tellerinde yankılanan o sarsıcı ses, yüreğe dokunur:"Yol mu dayanır ey dost"İlk duyduğumuzda bir gurbet türküsü sanırız. Ama belki de bu söz, insanın kendi bedeniyle verdiği o uzun, sabırlı mücadelenin ağıtıdır. Bu dize, beni hep Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" romanına

Dertlenmek: Asla aptallık değil, en asil erdemimizdir

Son zamanlarda, yardım etmenin, el uzatmanın, dertlenmenin üzerine öyle bir soğukluk çöktü ki…Birileri çıkıyor, bir okula destek olduğunuzda, bir çocuğun eksikliğini gidermeye çalıştığınızda hemen o ezber cümleyi yapıştırıyor:"Devlet mi aciz Kime hizmet ediyorsunuz"Oysa bu sorular, iyiliğin kalbine saplanan hançerlerdir.Sanırsınız ki bir vatandaşın

Ruhun önceliği: Bir cüzdan meselesi değil, bir kalbî zorunluluk

Umre hazırlığı başladığında çevreden gelen ilk sorular genelde benzerdir:"Kaçıncı gidişin""Bu zamanda o kadar para harcanır mı"Aslında bu sorular, çağımızın öncelik anlayışını ne kadar dönüştürdüğünü açıkça gösteriyor. Günümüzde çoğu insan, yaz tatilini, kış gezisini ya da yeni eşyalarını hayatın olmazsa olmazı sayarken; iş ruhu dinlendirmeye, kalb

Mazlumların sesi: Türkiye'nin vicdan coğrafyası

Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti, tarih boyunca olduğu gibi bugün de bir vicdan terazisi üzerinde duruyor. Bu terazi, önce kendi milletinin ihtiyaçlarını tartıyor; ardından gözünü, sınırları aşan mazlumlara, sömürülen topraklara çeviriyor. Temel önceliğimiz nettir: Halkımızın dayanışma duygusunu istismar ettirmeden, ülkesi içindeki ihtiyaç sahip