Selime Sümeyye Abatay

Milli Gazete

Manken değil çocuklar

Kıyafetler... Bir dönemin aynası, bir toplumun nabzı, bir neslin kimliği… Artık o kadar hızlı değişiyor ki her şey, neyin normal neyin anormal olduğunu fark edemez hale geldik. Tesettürün, mahremiyetin içi hızla boşaltıldığına şahit olduk. Üstelik bunu fark ettiğimizde bile sadece ahlâki yozlaşmayı suçladık. Oysa mesele daha derin. Moda, popüler k

Hanzala'nın Ülkesi, Sumud'un Gemisi

Sumud Filosu'nun hazırlanacağını öğrendiğimizde Milli Çocuk dergisi ekibi olarak biz de bu yolculuğun bir parçası olmalıyız demiştik. Ve daha filolar hazırlık aşamasındayken biz Ekim sayımızın temasını belirlemiştik: Gazze ve Sumud. Çünkü biliyorduk ki, bugünün çocukları yarının mücadele insanları olacak. Ve bu mücadele, onları gerçeklerle erken t

Sumud'un görevi şimdi başlıyor

Günlerdir yolunu gözlediğimiz Sumud Filosu'nun uluslararası sularda korsan İsrail tarafından nasıl kaçırıldığını izledik ekranlarda. Elimizden gelen maalesef izlemek ve dua etmekti. Devletler, iktidarlar, gücünden övgüyle bahsedilen oluşumlar kılını kıpırdatmadı. Tıpkı Gazze'deki soykırımda takındıkları tavır gibi… Korsanların büyükelçilikleri ü

Allah Rızasına Adanmış Bir Ömür: Oğuzhan Asiltürk

Takvim yaprakları 7 Mayıs 1935'i göstermektedir. Asiltürk ailesi bir erkek evlat ile nasiplenir. Eğitime ve tarihe düşkün olan Mahmut Besim Bey, dünyaya gelen ilk oğlunun adını Oğuzhan koyar. Daha sonra doğacak olan küçük oğlunun adını da Attila koyacaktır. Öğretmenlik ve ziraat mektebi mezunu olan Mahmut Besim Bey'in memurluk hayatı dolayısı il

İki çocuğun arasında

Gazze sahilinde bir kız çocuğu… İsmi Selma. Işıl ışıl gözleriyle ufka bakıyor… Gözlerini denizden ayırmıyor… "Geç kaldılar ama gelecekler. Çikolata, oyuncak getirecekler…" diyor umutla… Beklediği, Sumud gemileri… "Sumud" onun dünyasında bir bayram sabahının habercisi. Bombaların griye çevirdiği hayatını masmavi denizden gelen umut gemileri aydı

Tüm dünyanın selameti için önce Gazze'nin selameti

Milletler yalnızca ekonomik rakamlarla, askeri güçle, diplomasiyle ya da siyasi hesaplarla ayakta kalmaz. Her milletin bir ruhu vardır. O ruhu diri tutan, varlığını asırlar ötesine taşıyan bir köktür. Milletler köklerinden aldığı güçle bugünlerini ve yarınlarını inşa ederler. Bizim köklerimizi anlamak için Malazgirt'e, Kosova'ya, İstanbul'un fethin

Sumud direnişi

Sumud… Kaç gündür aklımızda ve kalbimizde bu kelime var. Dualar ediyoruz, Sumud Filosu'nun sağ salim Gazze kıyılarına demir attığını görebilmek için… Gözümüz ve kulağımız Sumud'dan gelecek haberlere kilitlendi. Dünyanın farklı bölgelerinden, farklı din, dil ve inanca sahip yüzlerce insanın yer aldığı gemilerden oluşan Sumud Filosu, çağımızı

Yükü özgürlük, azığı vicdan… Özgürlük filoları yola çıktı!

Sumud... Yani Küresel Dayanıklılık Filosu Sumud... Günlerdir Gazze'deki ablukayı kırmak için hazırlanıyordu. Koca koca adamlar, adına yönetici, lider denilen zevatlar diplomasi cümleleri kurup dursun… Kınamalar yayınlayıp güya tepki göstersin… Vicdanlı insanların seslerini diplomatik hamlelerle susturabileceklerini sanıp dururken bir avu

Evdeki çatlak, dünyadaki yangın

Doğayla hemhal olmanın düşünceyi berraklaştırdığı tezi ağır basıyor artık zihin dünyamda. Şehir hayatının grisinden, dijital dünyanın hız ve karmaşasından uzaklaştıkça insanlığımızı daha da hatırlıyoruz. Bu hatırlama hali bir yandan da neyi kaybettiğimizi fark ettiriyor… Kaybettiklerimizin başında ise komşuluk geliyor. Çünkü insan, doğayla olduğu

Gürültülü sessizlik

Sokaklarda bir uğultu var; otomobiller, ekranlar, bildirim sesleri, reklâm panoları… Her şey konuşuyor ama biz susuyoruz. Gözümüzün önünde insanlar ölüyor; canı sıkılan bir caninin bıçak darbesiyle, bir soykırımcının bombasıyla, boş bir tencerenin soğukluğuyla… Her gün ekranlarda ölüm haberleri izliyoruz. Haber bültenleri bu ölümleri paketleyip önü