İki çocuğun arasında

Gazze sahilinde bir kız çocuğu… İsmi Selma.

Işıl ışıl gözleriyle ufka bakıyor… Gözlerini denizden ayırmıyor…

"Geç kaldılar ama gelecekler. Çikolata, oyuncak getirecekler…" diyor umutla…

Beklediği, Sumud gemileri…

"Sumud" onun dünyasında bir bayram sabahının habercisi. Bombaların griye çevirdiği hayatını masmavi denizden gelen umut gemileri aydınlatacak. Savaşın kararttığı çocukluğunda, çikolata da oyuncak da denizden gelecek gemilere yüklenmiş…

Peki gelecek mi, gelmeyecek mi diye soruyor ablası… "Tabii ki gelecekler" diyor…

Sumud'un daha menzile varmadan Gazze sahillerine umudu götürdüğüne şahit oluyoruz. İnşallah Gazze sahillerine demir attığında daha büyük umutlara neden olduğunu da göreceğiz.

Şimdi kadrajımızı kendi ülkemize çevirelim…

Okulların açılmasıyla sosyal medyada yeni bir akım başladı. Mutlaka şahit olmuşsunuzdur.

Anneler, babalar kameraları açıyor.

Kapıda "Filancanın okul çeyizi" yazıyor.

Çocuk, yeni gelin edasıyla kapıyı açıyor, bir oda dolusu okul eşyası sergileniyor: Kalemler, defterler, çeşit çeşit renkli süsler, çantalar… Her biri çocukların gözünü kamaştıran rengârenk malzemeler…

Ve işte uçurum! Bir yanda çikolatayı bile hayal eden Selma, diğer yanda eşya bolluğu içinde eşyalarını teşhir etmeye itilen çocuklar…

İki çocuk da savaşın kurbanı…

Biri tankla, tüfekle, açlıkla vurulurken diğeri kapitalizmin dişlileri arasında eziliyor.

Biri düşmanın farkında, şuurla yetiştiriliyor. Düşmana korku salıyor. Bu yüzdendir mücahitlerle mücadele edemeyen katillerin önce okulları, hastaneleri, sivilleri vurması…

Diğeri Selmaların maruz kaldığı ablukayı, zulmü dünyaya duyuracak, zalimin karşısına dikilecek şuurdan yoksun kalsın diye bir hayal dünyasında yetiştiriliyor. Tüketimin, medyanın esiri edilmek isteniyor. Muhtemeldir ailesinin almadığı bir çikolata da bir oyuncakta ağlama krizleri geçiriyor. İlerleyen yaşta moda olan, trend olan eşyayı ailesi almadığı için kaos çıkacak evde. Zira hep harcamaya, tüketmeye alıştırıldı. Çevresindeki insanlarla kurduğu ilişki de bu minvalde.

Tabii ki her çocuk ister defteri renkli olsun, kalemi yeni olsun, çantası ışıldasın. Bu masum isteğin altında sorun yok. Fakat aileler, çocuklarını tüketim kültürünün arenasına sürüp "bakın bizde neler var" diyerek nasıl bir yetişkin yetiştirdiklerinin farkındalar mı acaba Yetişkinler arasındaki yarışı çocuklara da aksettirdiklerinin…