Özkan Erdem

Milat

24 Kasım bize ne öğretti

Kendilerini değerli ve özel hissettikleri, önemsendikleri ve aynı zamanda farkındalık oluşturulan, toplumun daha çok sahiplenmesine vesile kılınan, anlam yüklenen ve yüklenen bu anlamların gereği olarak takdir edilen, övülen, alkışlanan, yaptıkları işin fark edildiği, varlıklarına minnettar olunan bir gün olarak kutlanan 24 Kasım Öğretmenler Günü'n

Ne öğretmeliyiz

Öğretmenlik, öğretmek için yapılan bir meslek ama öğretmenlerin neyi ne zaman ve nasıl öğretileceği yıllardır tartışılmakta. STK'lar, dernekler, eğitim kurumları, yöneticiler, öğretmenler, öğrenciler, veliler başta olmak üzere eğitim paydaşlarının tamamı bir fikir ortaya koymakta ama bir türlü uzlaşı sağlanamamakta. Bilgiyi öğretelim, davranış kaza

Bir yaşam bir ölüm…

Geçtiğimiz cumartesi günü, kızımın jimnastik kursu vardı. Hava biraz serin olduğu için miydi, şifayı mı kapmıştım bilemiyorum ama kura gitmek üzere yolda araç kullandığım bir anda hapşırmam geldi. Yanımda sevgili kızım olması neden ile hapşırmak istemedim. Kırmızı ışıklara kadar tutabildim kendimi. Kaptığım bir hastalık var ise kızıma bulaşsın iste

Eğitimde vefa!

Toplum olarak birbirimize karşı vefamız yok ne yazık ki. Herkes 'vefa bende cefa sende kalsın' psikoloji ile hareket ediyor. Toplumun en önemli kesimi olarak gördüğümüz, yaptıkları işin topluma yansımasının muazzam etkileri olan, kutsal denilen öğretmenlik mesleğinde de vefasızlık kol kanat geziyor. Vefanın en çok olması gereken yer eğitim camiası

Özlediklerim!

Duyguların ürünüyüz, duygulardan oluşuyor insanoğlu. Bizi var eden, yöneten, elinde tutan, yönlendiren duygularımızdır. Hayatımızı, düzenimizi, plan ve programımızı düşüncelerimize; düşüncelerimizi çoğu zaman duygularımıza göre oluşturuyor, yön veriyoruz. Her insan farklıdır birbirinden; kiminde korku duygusu kiminde ise cesaret ön plana çıkabiliyo

Kesintisiz zorunlu eğitimin sonu!

Sahada gözlemlediğim ve eğitimciler, öğrenciler ile velilerin bize ilettiklerinden yola çıkarak, kesintisiz 12 yıllık zorunlu eğitim sürecinin artık sorunlu eğitim sürecine dönüştüğünü yazan, dile getiren, girdiği her platformda 12 yıllık kesintisiz eğitim sürecinin artık revize edilmesi ve günümüz koşullarına uyarlanmasını dile getiren biriyim. Yı

Eğitimde iz bırakmak!

Okullar dün açıldı ve her ne kadar öğrenciler ile öğretmeler buluştu ise de esasında eğitim öğretim faaliyetleri geçtiğimiz hafta öğretmelerin okullara gelmesi, öğretmeler kurul toplantısının yapılması ve okul idareleri, zümreler ve öğretmeleri iş birliği içerisinde yeni eğitim ve öğretim faaliyetlerine yönelik start verilmiş, ortak akıl ile yeni k

Zorluklar ve zorunluluklar

Hepimiz farklı yaşlardayız. Hayatımız boyunca pek çok zorluklarla karşılaştık. Yorulduğumuz, çaresiz kaldığımız anlar oldu. Ne olduysa ne yaşandıysa bir şekilde üstesinden gelip dimdik ayakta kalmayı başardık. Geçmişe dönüp baktığımızda yaşadığımız zorlukların pek çoğu unutulmuş, geriye sadece bazı anılar kalmış hafızamızda, hayatımızda. Ya da o zo

Eğitimde kader kısmet!

Okulların kaderi öğretmenleri, Öğretmenlerin kaderi öğrencileri, Öğrencilerin kaderi ise okulları etkiler. Ve bu, bir döngü şeklinde devam eder. Aynı zamanda bu üç parametre, eğitim ekosistemimizin en önemli sacayakları olup biri bir diğerini etkiler, etki alanı içine girer. Bunlardan birinin bozulması, değişmesi, yozlaşması, hatta yıpranması halin

Öğrencilerin hukukunu gözetmek

Akademik başarımızın düşük olması, okulların fiziki yetersizlikleri, sosyal veya sportif faaliyetlerin azlığı, iş birliği içinde çalıma ekiplerinin olmayışı başta olmak üzere, eğitim öğretim sistemimize dair pek çok sorunların perde arkasında öğrencilerin, çocuklarımızın, o minik yavrularımızın hakkını hukukunu göz ardı etmemiz yatıyor. O kadar ayr