Ömer Erdem

Karar

Bildimse ne bildim…

Çoğu güzel şey arayarak değil kendiliğinden karşımıza çıkar. Belki kaç kez gelip geçmişizdir onun önünden. Ya dalgınızdır ya da kafamızda başka meseleler dönüp durmuştur. Güzelliğin kendisine özgü bir saklanma yöntemi de vardır ayrıca. Bağırıp çağırmayan, kaş göz işareti yapmayan, ben burdayım beni gör beni duy diye zıplamayan bir karakterdir söz k

Pornografik illüzyon ya da tanrıların arabaları

Geçtiğimiz haftalarda özel üniversitelerin birinde bir buluşma gerçekleştiği haberi paylaşıldı. Çok izlenen kuşak programları katılımcılarından birisinin davet edildiği organizasyona üniversiteli gençler olağanüstü ilgi göstermişler, merak ettikleri soruları sormuşlar. Çoktan bir popüler ikon, yıldız havasına bürünmüş yarışmacı ise buluşmanın renkl

Birkaç gözlem birkaç öneri…

Cağaloğlu, Küçük Sokakta on iki adet kitap evi faaliyete başladı. Yayıncı geçmişleri de olan kitapçıların çoktan sönüp gitmiş semtin kültürel dokusunu canlandırması hedefleniyor. Fatih gibi sosyolojik yapısı ve ekonomik akışkanlığı geceden gündüze değişen bir ilçeyi yönetmek kolay iş değil. Yedikule'den Aksaray'a, Küçükmustafa Paşa'dan Edirnekapı'y

Kötülük kendiliğinden mi gelir

Çok sevdiğim bir çiçek var. Adı diken gülü. Euphorbia Milii yanında dikenler tacı diye de anılıyor. Beyaz sarısı gömlek düğmesi benizli, etli ve göz içinde göz çiçekleriyle körpe ten çekiciliğinde. Sadece yüzüne bakmaya değil çiçek içinde çiçeklenen cilvesine de doyamayacağınız türden. Hele pembe kırmızılar yeşil yaprakların sinesinden göz kırpıp g

Yarın var mı

Bazı tuzu kurular ve kainatın kilitli kapısını çilingir marifetiyle açtığını vehmeden ebedi kurtulmuşlar hemen cevap vereceklerdir. Tanrının olduğu yerde yarından şüphe duymak niye Hatta böyle bir soru sormak bile ne kadar abes. Elbette yarın vardır ve mutlaka olacaktır. Oysa gayb başka bir şeydir yarın başka. Tanrının yarını gaybladır. İnsanınki g

Fikirler, düşler ve ötesi…

Bir fikre bağlanmak bir düşün peşinden gitmek sonra da ideallerin şafağına ram olmak çekici gelmiyor bugünün insanına. Hemen her şeyin sonucunu görmeden kar zarar hesabına girişmeden hatta kazancı sabitlemeden adanacak bir meselesi olmaması günümüzde kişinin kendisine biçtiği rol ile de ilgili. Bugünün insanından kasıt özellikle ve çoklukla yeni ye

Kasımpatı saltanatı…

Bizim kasımpatı bu yıl uyanmadı. Umutla beklemiştim. Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca sektirmeden geri gelmiş bütün saltanatıyla balkona yayılmıştı. Ben onların sürprizlisini severim. Daha gözleri yumuk yumuk, hangi renge duracağı kestirilemezken tahminle seçerim. Bir duygu ve niyet akışı gelir gider aramızda. Doğrudan güneş almayan bir köşeye koydukt

Adalet, refah ve ölçü...

Dileyen başlığı hukuk, gelişme ve düzen, dileyen hak, eşitlik ve ahlak hatta hukuk, iktisat ve eşitlik diye de değiştirebilir. Adalet bir ülkü değil sadece geçerli ve yaygın bir gerçekliğe bürünmedikçe ne ekonomik gelişmeden ne de onun ahlakından söz edilebilir. Adalet ana ilkedir ve refahın hukukiliği kadar ahlakiliğini de belirleyen temel olmak d

Olmayan nedir bunca olup biten arasında

Söz her yerde, alabildiğine, tıka basa, ekranlarda, radyolarda, çarşı pazarda, sokakta, tren garlarında, uçak anonslarında, dersliklerde, mahkeme ve hastanelerde. Telkin eder gibi buyurur gibi çağırır gibi öldürür gibi uyarır gibi…Sanki hiç sahibi yokmuş yere düşüp kırılacak olsa, şıngırtısı kulak tırmalasa, dokunduğu kalp yara alsa, verdiği bilgi

Lakin ama fakat şöyle ki!

Bütün dünyada pop kültürün yıkımlarını yaşıyoruz. Kapitalizm ve ona eş mesleklerin icadı pop kültür esasında üretmeye ve onu fütursuzca pazarlamaya dayanır. Politikadan kültür sanata, şehircilikten gündelik yaşama değin bir yığın saçaklanma gösteren pop kültür, popülist politikacılar, güdümlü medyacılar, sanatçılar, din adamları ve asıl vahimi günl