Nuh Albayrak

Star

O 'Emanname' nedir, Kudüs'ün asıl sahibi kimlerdir

Yahudilerin en güçlü silahı "algı/yalan operasyonları"dır. Önce zihinleri ipotek altına alırlar. Bu sayede her türlü zulüm ve işgali yapar ama "mağdur ve masum" rolü oynarlar!Gerçi binlerce yıldır taşıdıkları bu "maske" ilk defa düştü. Dünya artık gerçekleri görüyor. Yahudiler, kirli geçmişiyle yüzleşiyor!Ancak propaganda silahını, hâlâ çok iyi kul

"Soyadı Kanunu" mu, Sabetaycıları "saklanma oyunu" mu

Kimse öküz altında buzağı aramasın. "Soyadı Kanunu"nu tartışma derdinde değiliz! Ancak, millet aleyhine nasıl kullanıldığını da görmezden gelemeyiz.Biraz geriden başlayalım...Saltanat'ın 1 Kasım 1922'de kaldırılmasıyla Osmanlı devleti fiilen yıkıldı. 3 Mart 1924'te Hilafet'in ilgasıyla da Müslümanlar sahipsiz kaldı. 1 Kasım 1928'de ise Alfabe değiş

Yazık… CHP, "otelde vekil pazarı" kuran Ecevit'i bile arıyor!

Demokratik ülkelerde iktidarın performansı, "muhalefet"in kalitesiyle yakından ilgilidir. Zira, "alternatif" olamayan muhalefet, iktidarı rehavete/çürümeye sevk eder.Türkiye'nin müzmin problemi de budur. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yıllardır yaptığı uyarılara rağmen devam eden "mental yorgunluğu"nun asıl sebebi, iktidarın ensesinde boza pişiren bir mu

Jön Türkler ve CHP'liler "devlet"tir, hesap sorulamaz!

Yolsuzluk ve suiistimal, siyasî tarihimizde görülmemiş şeyler değildir. Millete hizmet için kullanılması gereken yetkileri, şahsî menfaat için kullanan çoktur. Çünkü "muhtedir"in nefsiyle imtihanı daha zordur.Bu suçlardan mahkûm olmuş bakanlarımız hatta başbakanımız vardır. Ancak, neredeyse hiçbir üst düzey CHP'liden hesap sorulmamıştır.Peki bu, "C

"Arap liderler"in Gazze ihanetinin sorumlusu "Türkler"dir!

Tek parti, "Batılılaşma"yı sanki bir turistik yolculukmuş gibi algılayarak "Doğu"dan hızla uzaklaştı! Özellikle Arap dünyası adeta "düşman" ilan edildi.Ülke menfaatleriyle bağdaşmayan bu tavrı da, "Araplar bizi arkadan vurdu" yalanıyla savunuyorlar! Öbür taraftan, Arap coğrafyasının ortasına saplanan bir hançer olan İsrail'i ilk tanıyan Müslüman ül

15 Temmuz gerçekleşseydi, İsrail tehdidi "kökten" biterdi!

9 yıl önceki işgal teşebbüsü, kısa sürede defedildiği için gerçek boyutları anlaşılamamıştır. Oysa bu öyle bir alçaklıktır ki, diğer darbelere benzetmek bile "15 Temmuz"u sıradanlaştırmaktır. Bunu önlemenin tek yolu, "15 Temmuz hedefine ulaşsaydı bugün nasıl bir Türkiye olurdu" sorusunu unutmamaktır.15 Temmuz'un, yanlış bir genelleme ile "darbe" di

İngiltere'den yardım isteyen, 15 Temmuz'u anlamamış demektir!

Şehitlerimize, gazilerimize ve o gece her şeyini geride bırakarak ölüme koşan milletimize şükranlarımı arz ediyorum. "15 Temmuz"un 9. sene-i devriyesini, "Tam Bağımsızlık" mücadelemizin son cephesi olan "Terörsüz Türkiye" sürecinin en kritik döneminde idrak ediyoruz.Bu sürecin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 26 Ağustos 2024 Malazgirt ve 1 Ekim 2024 TB

75 yıl önceki "Ezan Bayramı"nda neler yaşandı neler!

3 Şubat 1932'ye rastlayan Kadir Gecesi'nde Ayasofya'dan başlatılan "Ezan yasağı", İsmet İnönü döneminde daha sıkılaşmıştı. CHP'nin, "Arapça ezan okuyanlar kamu düzenini bozuyor" gerekçesiyle 2 Haziran 1941'de çıkardığı kanunla, ezan-ı aslî ve kamet okuyanlara 3 ay hapis ve 200 liraya kadar para cezası getirilmişti.1"200 lira"yı günümüze uyarlayarak

"Tanzimat" kapısından girdiler; Sultan Abdülaziz'i devirdiler!

149 yıl önce, "Bileklerini keserek intihar etti" diye iftira atılan Sultan Abdülaziz Han'a yapılan darbenin; gerektiği kadar konuşulmadığı kanaatindeyim.Başbakan Adnan Menderes'e yönelik 27 Mayıs 1960 darbesi, Cumhuriyet dönemindeki "ana darbe"dir. Sonrakiler, bu cuntacıların izinden gitmiştir. Ancak rejim değişikliğiyle "millet"in değişmediği dikk

Dikkat! Özgür Özel, "darbe"yi gizlemekte çok mahirdir!

27 Mayıs darbesi, "Tek Parti Diktatörlüğü" sonrasında milletin kabullenmediği için güneş gören "kar" gibi erimeye başlayan inkılâp darbelerini, "Anayasa koruması"na almak için yapılmıştır. Diğer taraftan bütün darbelerin asıl mimarı emperyalistlerdir. Yani, kirli bir ortaklıkla, Haçlı Siyonist ittifak "küresel" hedeflerine ulaşırken, içerideki maşa