Mustafa Sapmaz

Akşam

Gurur duy

Evet, futbol maçında amaç topu üç direk arasından geçirmektir. İngilizlerin icat ettiği ilk günden beri böyle. Bunu size zaman zaman hatırlatır, kazanmanın üstünlüğünü kelimelerine bulayanlar. Oysa oyunu büyüten, asla gol değil, centilmenlik olmuştur. Bu, pek hatırlanmaz nedense Emil Oberle, Bağdat demiryolunun inşaatı için Almanya'dan İstanbul'a g

Kıştan bahara

Hani çok iyi tanıdığınız birinin yüzünden bir bakışta ruh halini tanırsınız ya, Fenerbahçe'nin başlangıçtaki neredeyse sakinleştirici içirilerek dizginlenmiş kontrollü hali, maçın tuhaf gideceğinin göstergesiydi. Mesela Trabzonspor maçının başlangıcına bakın. Fred belki yüz defa oradan bir daha vursa gol atamaz, ancak oyun Fenerbahçe'nin gol atacağ

Unutulmaz maç

Son haftalarda açılış golünü duran toplardan bulan Galatasaray, bu kez kadrosundaki en yetenekli oyuncusu Mertens'in ayağından usta işi bir vuruşla buldu. Pozisyonun başlangıcındaki ofsayt şüphesi incelemesinin 30 saniyede sonuca bağlanması, lig standartlarının üzerindeydi. Darısı bu kısa çözümün tüm tartışmalı pozisyonların başına. Üç günde bir ma

Bulutların üzerinde

Maçın ilk yarısında üç yüz kırk beş pas yaptı bordo mavili futbolcular. Çoğu takımın bir maç boyunca yaptığına yakın. Rakip ceza sahasında yirmi sekiz kez topla buluştu. On altı şut çekti. Altısı isabetliydi. Pekala istatistiklere bakarak, gol dışında her şey yolunda, diyebileceğiniz bir oyun. Fakat bu kadar ofansif oyundan nasıl oluyor da sıfır no

Kapalı kale

Trabzonspor kış transfer döneminde iki oyun kurucusunu kaybetti. Tutmak istedi, tutamadı anlamında kullanmıyorum burada kaybetti kelimesini. Abdülkadir'in de; Bakasetas'ın da heyecan seviyesi dolmuştu, yolları ayırdılar. Peki iki oyun kurucusunu kaybettiği ve onların yerine futbolcu almadığı dönemde Trabzonspor'un oyun kurucuları kim Enis Bardhi o

Avcı, denge ve Meunier

Avrupa'da hücum futbolu oynatan hocalar revaçta, diyordu radyodaki ses geçen gün arabamı kullandığım sırada. Otobanın çizgileri gözümün önünde akıp giderken, bu söz takıldı aklıma: "Hücum oynatan hocalar." Şans bu ya, önüme The Athletic'te Rafa Benitez'le yayınlanmış bir röportaj çıktı. Soru, değişen futbol hakkında onun fikri ve kıyası üzerineydi.

Zafere giden yol

Kadıköy'e maçın birinci dakikasından itibaren rakibini sinirlendirmek, faullerle yıldırmak ve oyunu soğutmak için çıkmış bir Alanyaspor, golü bulunca bu stratejisini abartarak oynadı. kinci yarının başında erken bulduğu gollerle öne geçen Fenerbahçeli futbolcular, rayından çıkmış oyunda fi ziksel teması eksik bırakarak oynadığı bir anda beraberliğe

Nostaljik forma kadar güzel

Maçlara tempolu girişleriyle meşhur Fenerbahçeli futbolcular, bu kez 'başlama' tuşuna ilk golü yedikten sonra bastı. Livakovic açısı daralan Cephas'a hamle yaptığı pozisyonda ayağını çekmeye niyetlendi. Ancak Cephas son anda öylesine topu çalan bir hamle yaptı ki, Hırvat kaleciyi penaltı yaptırmak zorunda bıraktı.Kadıköy'de topun arkasına geçerek F

Taşlar yerine oturunca

Birkaç haftadır yazıyorum ve TRT Spor ekranlarında söylüyorum. Santrforda Halil'i oynatmaktansa Zaha'yı oraya çekerek oynamak daha doğru diye. Elbette bunun sebepleri var. Zaha solda etkisiz. Bekine desteği yok. Zaha'yı sola yerleştirince, Kerem Aktürkoğlu'nu en verimli olduğu pozisyondan çıkarıp, hücum hattında başka yer aramak zorunda kalıyorsun.

Kayıp sezonun hedefi

Sergen Yalçın'ın Antalya'daki ilk antrenmanlarından birinde futbolcularına "Herkes ayakta kalacak. Yatarak müdahale istemiyorum" diye seslendiği duyulmuştu. Öyle de oynadılar dün. Ligimizde top oynama niyetinde iki takımın karşılaşmasını bulmak pek kolay olmuyor. Antalya'da iki takım da yetenekleri ölçüsünde iyi futbol oynamaya çabaladı. Hakem de t