Sezon bitti. Fenerbahçe deplasmanda Malatya'yı rahat yendi. Sezon sonu puan tablosunda Fenerbahçe'nin elinde nafile bir ikincilik koltuğu.Normal şartlarda başlar önde, hüzün sokağını arşınlarken, geçmiş sezonun kahredici anlarını vahlarla hatırlayarak gazoz kapağını tekmelemelik bir sonuç. Fakat Ali Koç başkanlığında geçen dört sezonun en iyi sıral
Kâğıt üzerinde favori olmanız yetmez derbilerde. Oyununuzla bunu hissettirmeniz gerekir. Fenerbahçe ilk dakikadan itibaren kontrollü ve ne yaptığını bilen oyunuyla bunu yansıttı. Yetenekle özveriyi birleştiren Fenerbahçe kadroları başarılı olur. İsmail Kartal döneminde bunu gösteren Fenerbahçeli futbolcular, Galatasaray karşısında doksan dakika boy
Fenerbahçe taraftarı göze hoş gelen futbolcuyu sever. İrfan Can Kahveci'ye yüklenmesinin sebebi de bundandır. Onda o özelliğin olduğunu bilir ve sergilemekte nazlandığını görünce tahammül etmez.İrfan Can Kahveci her maç dünkü asisti ve golü yapamayabilir, ama her maç bunu göstermek için çabalayabilir. Tıpkı genç Arda Güler'in yaptığı gibi. Fenerbah
Perşembe geldi. Sonunu böyle hayal etmesek de başlangıcı hayal ettiğimiz gibi başladı. lk maçın devamı bir futbol oynadı Galatasaray. Sakin topu arkasında alanları kapatan, adamları paylaşan, kazandığı toplarla öndeki Babel, Kerem ve Gomis üçlüsüyle kontra atak deneyen kontrollü bir oyun. Xavi maç öncesi bir önceki maçı izledik. Eksikleri gördük. O
Perşembe Barcelona maçı yokmuş gibi başladı Galatasaray. Galatasaraylı oyuncuların sahadaki performansını, üç günlük yönetim atışmasının hırsı olarak anlatılırsa yanlış olur. Bu çalışmanın ürünü. Antrenmanın eseri.Torrent iki maç önce teknik heyetindeki kondisyon ekibini tebrik etmişti. Belki çok anlamamıştık. Bunun somut bir yansımasına şahit oldu
Gedson Fernandes'in adı Galatasarayla anılırken, oyuncuyu Beşiktaş'ın transfer edip Rizespor'a kiraladığı gün, gözler bu maça çevrilmişti. Dün gece pekala Galatasaray'ın orta saha merkezinde Gedson Fernandes ile Erick Pulgar birlikte oynayabilirdi. Hadi geçtim. Fernandes, Galatasaray forması giyebilirdi. Galatasaray tercihini Pulgar'dan yana kullan
New York Times'ın gözünü kırpmadan 550 milyon dolar bastırarak satın aldığı dijital spor içeriği platformu The Athletic, başlı başına bir yazı konusu. Ancak bu yazının konusu değil. Oradan bir alıntı ile başlamak için bu giriş.Yazar Sam Lee, bu yılın ilk günlerinde orada bir Domenec Torrent röportajı kaleme aldı. Yazı şu cümleyle başlıyordu: "Domen
Merak edilen şu. Galatasaray Avrupa'daki performansını nasıl oluyor da Türkiye'de yansıtamıyor Bunu bireysel oyuncu yetersizliğine bağlayamazsınız. Mesela sağ bekte Yedlin oynadığı veya Alpaslan, Luyindama'nın yerine tercih edilmediği için kötü oynamıyor Galatasaray. Avrupa maçı sonrası temposu düştüğüyle de ilgili açıklayamayız. Öyle olsa puan kay
İki takım da bir formalite maçı modunda oynadı koca doksan dakikayı. Eintracht Frankfurt'un golü de bulduğu 15 dakikalık bölümde tempoyu yükselttiği anlar hariç, düşük tempoda orta sahada geçen bir oyundu.Frankfurtlu oyuncular ileri doğru, defans arkasındaki boşluklara oynadığı her pozisyonda Fenerbahçe savunmasını zorladı.Bunda savunma paylaşımlar
Sinir harbini Fenerbahçe kazandı. Teknik direktörlerin maçında kazanan Pereira oldu. Dört maçtır kazanamayan Fenerbahçe, oyun olarak kötü değildi. Kamuoyunda Fenerbahçe'nin kötü oynadığı yazılsa da Fenerbahçe rakiplerinin oyununun gerisinde değildi.Dizilişler önemli değildir. Önemli olan futbolcu tavrıdır. Bu Pereira'nın sözüydü. Dörtlü defans başl
© 2016