Sahanın anlattığı

Abdullah Avcı, Türkiye'de oyun gücünü oyuncu gücünün önüne koyan teknik adamlardan biridir. Bu yol uzun, dikenli ve engebelidir. Bunu da en iyi bilenlerden biri Avcı'dır.

Hâl böyleyken, hele ki hedef sahibi takımlarda hocaların başarılı başarısız olduğunu belirleyen en önemli kriterin sonuç olduğunu düşünürseniz, oyun gücünü inşa eden takımların hocalarının işi daha da zorlaşır.

Abdullah Avcı, sonucu alamadığı her maç sonrası açıklama yapmak yerine taraftarın sahada sarılabileceği bir oyunu göstermeyi tercih etse, çok daha iyi bir yol izlemiş olurdu. Sonuç gelmediği için öfkelenen taraftar, açıklamalarla oyun arasındaki makas farkını gördükçe daha da kontrolsüz hale geldi.

Yola oyununuzu yerleştirme amacıyla çıkmışken, fikirlerinize saplantılı hale gelirseniz, yolun sonu "siz anlamıyorsunuz" üstenciliği meydanına çıkar.

Kabul etmeseniz de gerçek budur. En basitinden, bir sezon kenar forvet oynayarak Türkiye liginde attığı 14 golle gözleri üzerine çekmiş ve bu performansıyla transfer edilmiş Draguş'u hiç kanat forvette oynatmamak, sizi öyle olmasanız bile fikri sabit biri olarak gösterir.

Dün, Trabzonspor'un geçici teknik direktörü İhsan Derelioğlu, on birde Draguş'u kenar forvette oynatarak, basit düşünmenin önemini gösterdi. Eyüpspor, maçın genelinde ne yapmak istediği belli, lige yeni çıkmış bir takımdan çok buranın gediklisi havasında oynadı.

Ancak maça, Trabzonsporlu oyuncuların içinde bulundukları durumdan faydalanmak istercesine, oyunu Bordo-Mavilile'in ceza sahası içi ve civarına yıkarak başladı. Sokak tabiriyle rakibinin üzerine çullandı. Trabzonsporlu oyuncular kısa bir şaşkınlığın ardından dengeyi kurup, büyük takım olduklarını hatırlatarak, daha da önemlisi hatırlayarak oynadı.