Yapılacaklar listesi
Maçtan bir gün önce, şehirler arası hızlı trende yolculuk yaptığım sırada, iki genç kendi arasında Fenerbahçe maçını konuşuyordu.
Biri, "Maçta stat dolar mı" dedi konuşmanın bir yerinde.
Arkadaşı, "Dolmaz" diye yapıştırdı cevabı hemen. "Galatasaray kazanacak, puan farkı on bir olacak, kimse gitmek istemez," dedi, fikrinin altını doldururken.
Dün on bir puan geride olan takımın taraftarının stadı doldurması ne kadar olumluysa, aralarında yönetimi protesto etmek için rakibin atacağı golü bekleyenlerin varlığı bir o kadar olumsuzdur.
Fenerbahçe taraftarı, takımı ve yönetimiyle takım olmayı başaramıyor.
Hocası, "Her hafta bir hakem skandalı görmek artık alıştığımız bir durum oldu," derken; bunlar hiç olmuyormuşçasına yaşıyor Fenerbahçe'ye gönül verenlerin bir kısmı.
Fenerbahçe yönetiminin bu kenetlenmeyi sağlaması, devre arasında takıma yapacağı takviyelerden daha kıymetli.
Aziz Yıldırım - Ali Koç birlikteliğini tribünlerinde tek sese çevirmek, sadece bu sezon değil, son yılların olmazsa olmazı.
Maçta skor beraberliğe geldiğinde de Fenerbahçe iyi oynuyordu.
İstendiği ve beklendiği gibi.Birkaç bireysel performansın vasatı aşamaması dışında herkes, çalıştıklarını sahaya yansıtır görüntüdeydi.
Bekleriyle stoperleri arasındaki boşluğa adam sokup oradan savunma sırtına attığı toplar, rakibin zaafını çıkaran hamleydi.
Amrabat'ı iki stoper arasına sokmadan, merkezde iki orta saha ile oynaması topa hakim oldukları oyunun doğrusuydu.
Tadic'i kanattan içeri çekerek orada sayısal üstünlüğü artırdılar.
Tadic ve Osayi'nin pas isabetinde eksik kalması, oyunun akıcılığındaki tek kusurdu.