Tahmin edildiği gibi bir maç izledik. Alanları iyi kapatan, kazandığı toplarla mümkün olduğunca tek paslarla rakibinin üzerine giden, berabere giden her dakika artan bir Başakşehir FK; onun bu oyununu bozmakta hız ve organizasyon olarak zorlanan bir Trabzonspor.

Bu tanıma tabelada yazan maçın skoru bir kenar süsü gibi. Bir an, bir hareket, bir beceri, zekice bir tavır değiştirecekti dengeyi. Draguş alt sıralar için mücadele eden Gaziantep FK takımında bireysel olarak iyi bir skor üretti.

Ancak Trabzonspor'da bu skor katkısından da oyunu taşımaktan da çok uzakta. Ne defanstan bindiren arkadaşını ne de koşan arkadaşının koşu yolunu gördü. O ince işçiliklerde hiç yok. Böyle olunca iki kanatta oynayan oyuncusunu içeri konumlayarak oyun kurmasını isteyen Şenol Güneş, sadece Visca'nın ayağına baktı.

Yaz transfer döneminde alınan bu futbolcular, başka bir oyun planlandığı için mi uyumsuz gözüküyor, yoksa hangi oyun anlayışı olursa olsun bu futbolcular onu uygulamaktan uzaklar mı Trabzonspor taraftarının kafasında cevapsız bu soru dönüp duracak sezon boyunca. Trabzonspor üçüncü bölge diye tabir edilen, rakip ceza sahası civarına geldiklerinde topa basıp, oyuna akıl katacak, takımı ileri çekecek bir futbolcusu yok.