Mustafa Çelik

Yeni Akit

Ulu çınarlar fırtınalı diyarlarda yetişirler

Ulu çınarlar fırtınalı diyarlarda yetişirler MUSTAFA ÇELİK "Fırtınalı diyarlarda yetişmek"; zorluklar, mücadeleler ve çalkantılı şartlar içinde büyümeyi, olgunlaşmayı gerçekleştirmektir. Bu, sıradan bir yaşamı değil; sıkıntıların, risklerin, fedakârlıkların olduğu bir yolu seçmek demektir. Peygamberin öğrettiği Kur'an ve Kur'an'ın uygulaması olan S

Amerika-İsrail değil, Allah Ekberdir

Amerika-İsrail değil, Allah Ekberdir MUSTAFA ÇELİK Allahû Teâla tarafından etrafı mübarek kılınmış Mescid-i Aksa'nın etrafında, Gazze'de taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmayan Amerika-İsrail nükleer silahın, teknolojinin gücüne dayanarak ilahlık iddia ediyorlar. Allah'tan daha ekber olduklarını ispatlamaya çalışıyorlar. Afganistan'da, Libya'd

Zamanın göğsünde incelen ruhlar

Zamanın göğsünde incelen ruhlar MUSTAFA ÇELİK Dünyada iyilikle kötülüğü ayıran ince çizgi, bir coğrafyadan ya da bir sınıftan geçmez; o çizgi, her insanın kalbinden geçer. Kötülük, çoğu zaman uzaklardaki yabancılarda değil, yanı başımızda; bir suskunlukta, bir ihmâlde, görmezden gelişte gizlenir. İnsan bazen başını çevirerek, bazen sessiz kalarak k

Yanlış anahtar doğru kalbi açmaz

Yanlış anahtar doğru kalbi açmaz MUSTAFA ÇELİK Hak üzere atan bir kalbin ilk işi, doğru olana yer açmaktır. Ve yine o kalbin şiarı, yanlışa alan tanımamaktır. Zira kalp, yaratılışından bu yana sevmenin ve sevilmenin evi olmuştur. Sevmekte, sevdirip sevindirmekte kusur edenlere karşıysa, o kalbin kapıları kapalıdır. Ne güzeldir ki, başkasına verdiği

Dine hizmet kesinti kabul etmez

Dine hizmet kesinti kabul etmez MUSTAFA ÇELİK Din, efendidir; efendi aramaz. Ona teslim olan, hizmetle mükelleftir. İslam'a hizmette de, her işte olduğu gibi, asıl olan; doğru İslam'ı öğrenmek ve İslam'a layık bir doğruluğu yaşamaktır. Biri ilim, diğeri amel Bu iki esas, hizmet yolunun iki sağlam direğidir. O halde ilk vazifemiz, İslam'ı Ehl-i sünn

İman olmasaydı akıl insana neler yaptırırdı

İman olmasaydı akıl insana neler yaptırırdı Mustafa Çelik İman, ölçülerin ölçüsüdür. İman, aklımıza ve bilgimize had bildirir. Bundan ötürüdür ki; kişinin kendini bilmesi, Rabbini bilmesi; bilgi olarak da bilmediğini bilmesi, bilginin zirvesi kabul edilmiştir. Beşer aklına ve ağzına geleni olduğu gibi ham şekilde ifade eder. Bu düzeydeki dürüstlüğe

Dindarlığın zemini ahlâktır (2)

Dindarlığın zemini ahlâktır (2) MUSTAFA ÇELİK Ahlâkın olmadığı ve önemsenmediği yerde dini bütünlük ortadan kalkmıştır. Böyle bir zeminde dindarlıktan bahsedilemez. Dinden kaynaklanan bütün ilâhî kurallara rağmen kimi Müslüman, namazını eda ettiği, orucunu tuttuğu vakit, ahlâkî erdemleri hayatına yansıtmasa da kendini tam bir dindar sanabiliyor. Ki

Dindarlığın zemini ahlâktır (1)

Dindarlığın zemini ahlâktır (1) MUSTAFA ÇELİK Ahlâk, dinin ilâhî murada uygun bir şekilde hayata aksedişidir. Başka bir ifadeyle murad-i ilâhîye uygun bir şekilde hayatın sürdürülmesidir. İnsanın, Allah'ın dinini din edinmesi ve bu dine göre bir hayat sürmesi, ancak ahlâk zemininde mümkündür. Zemininde ahlâk bulunmayanın dindarlığı, meşruiyet nurun

Gölgenin peşinde koşanlar güneşin yükünü taşıyamazlar

Gölgenin peşinde koşanlar güneşin yükünü taşıyamazlar MUSTAFA ÇELİK Bir vakitler insan, imanla yürürdü hayatta; kalbinin sesi kesesinden daha güçlüydü. Lakin devir döndü, zaman eğildi Keseye düşen gönül, artık pulla sınanır oldu. Nice yürekler pula kul oldu, nice akıllar kula köle Oysa bir zamanlar, Asr-ı Saadet'te altının gölgesinde değil; asaleti

Evinin zalimi cihad cephesinin âlimi olamaz

Evinin zalimi cihad cephesinin âlimi olamaz MUSTAFA ÇELİK Ailemiz, kalbimizin olduğu yerdir. Kalbimizi koruduğumuz gibi, ailemizi koruyacağız. Kalbin durması hayatın son bulmasına sebep olduğu gibi, ailenin zayi edilmesi de dünya ve âhiretin zayi olmasına sebeptir. Aile, Beytullah'tan bir parçadır. Ehl-i beyt olmak, Kâbe'yi tavaf edenlerden olmaktı