Misbah Eratilla

Yeni Asya

Mele'nin Misafirleri

Mele Mehmet Emin, 1933 yılında Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Atabağ köyünde doğmuştur.Babası, çevrede tanınan bir âlimdir. İlk eğitimini babasından alır, ardından farklı âlimlerden dersler alarak 17 yılın sonunda icazetini alır. Ancak imamlık yapmaz. Geçimini marangozluk ve duvar ustalığıyla sağlar. Köydeki bir problem sebebiyle ailesiyle birlikte

"Neme lâzım" demedi

Bolvadin Müftüsü Halil İbrahim Taktak, Mehmet Taktak'ın akrabasıdır.Müftü, Risale-i Nurları okuyan, takdir eden ve seven biridir. 1956 yılında vefat edince Bediüzzaman taziyenin ikinci gününde Bolvadin'e gitti. Taziye yeri; kaynak suyun çıktığı, yeşil bir yer olan Horon semtiydi. Bediüzzaman Bolvadin'deki Horon semtindeki taziye yerine gitti. Takta

Yıllarca birini bekledi

Mustafa, 1979 yılının Mart ayı başında İç Anadolu'nun küçük bir kasabasına öğretmen olarak atandı. Yola çıkmadan önce yanına tanıdıklardan birkaç adres aldı.Kasabaya vardığında adreslerden biri esnaf Necmi'nin dükkânı idi. Necmi, orta yaşta, uzun yıllar esnaflık yapan biri idi. Ataları yıllar önce kasabaya gelip yerleşmiş ama o geldikleri topraklar

Halil'in cesaret ve sadâkati

Halil Yürür 1954 yılı içerisinde Bediüzzaman'ı ilk defa ziyarete gitti.Bediüzzaman bu görüşmede Halil Yürür'e elli kişinin ismini söyleyerek "İstanbul'dan sana vekâlet veriyorum. Seninle onlara selâmımı gönderiyorum" dedi. Kısa bir sohbetten sonra İstanbul'a götürmek üzere Halil'e bir çuval Risale-i Nur eserleri verdi. Halil çuvalı sırtına aldığı g

Bediüzzaman'ın vefalı talebesi Seyyid Mehmet Şefik Arvasî

Bediüzzaman'ın ilk talebelerinden Seyyid Mehmet Şefik Arvasî, Van'daki Horhor Medresesi'nde ondan ders aldı ve talebelik yaptı.Gerek Horhor'da gerekse öncesinde aldığı ders ve eğitimle Arapça'ya hâkimdi. Önemli tercüme eserler meydana getirdi. Mehmet Şefik, Horhor Medresesi'nde ders alırken, henüz 1. Dünya Savaşı başlamamıştı. Bediüzzaman; "maddî v

Emirdağ Çarşı Camii'nde teravih

Nuri Güven Emirdağ'da bir camide imam olarak görev yaparken müftülüğün ısrarına rağmen çarşı camiindeki görevi kabul etmedi.Bediüzzaman'ı ziyaretinden sonra Çarşı Camii'ndeki imamlığı kabul etti. Tam yedi yıl Emirdağ Çarşı Camii'nde imamlık yaptı. Nuri Güven; "Bediüzzaman yedi yıl içinde üç defa cenaze namazı kılmaya geldi" dedi. "1950 yılı Ramazan

Nur Talebesi

Bediüzzaman Barla'ya geldiği ilk günden itibaren risale yazma işine hızlı bir şekilde başladı.İlk Haşir Risalesi'ni yazdırdı. Daha latin harflerine geçilmediğinden Haşir Risalesi'ni Kur'ân harfleriyle matbaada bastırdı. O günden sonra risaleleri kâtipler eliyle yazma işi hızlı bir şekilde devam etti. Yazılan risaleler elle çoğaltılarak ihtiyaç duyu

Zeynep Hanımın dinmeyen gözyaşları

Recep Unaz, Bediüzzaman'ı ilk defa ziyaret ederek ellerinden öper. Antalya'ya gideceğini, bir hizmetin olup olmadığını sorar.Bediüzzaman: "Elmalı'da talebem Zeynep Hanım var, ona benden çok selam söyle, merak etmesin duama dâhildir" diyerek ona selamını götürmesini söyler. Recep ağabey, mevsim kış olduğundan birkaç gün sonra yola çıkar, Antalya'ya

Makamlarını bilememişler

Bediüzzaman'ın saff-ı evvel talebelerinden Mustafa Çelik; Kuleönlü Sarıbıçak Mustafa, Sofuoğlu Mustafa Hulusi, Sarıbıçak Mustafa Hulusi, Sarıbıçak Mustafa, Büyük Mustafa, Sallabacak Mustafa Hulusi, Mübarek Mustafa diye farklı isimleriyle tanınırdı.Bu şahıs aynı zamanda çok mübarek, ihlaslı ve ehli kalp bir Nur talebesi idi. Risale-i Nur'da adı geçe

Dalaz Hoca gibilere çok ihtiyaç vardır

İbrahim Ethem Talas birçok köyde imamlık yaptıysa da çevrede Sandıklı Alamescit Köyü imamı olarak bilindi.Sandıklı'da Nur postacılığı dahil Risale-i Nurlar'ı yazma, neşir ve tebliğ konusunda ders vermediği kimse kalmadı. Risale-i Nur'a karşı heyecanı sürekli canlı olduğundan her seferinde heybesine Risale-i Nurlar'ı koyarak ihtiyaç sahiplerine ulaş