Latif Erdoğan

Yeni Akit

Rapor: Değerli eşimin hastalığı- Saide Nur Hanımefendi- FETÖ

Geçen hafta yazamadım. Değerli eşim önemli bir operasyon geçirdi. Uzun süredir dizlerinden mustaripti. Her türlü tedavi denendi; geçici rahatlama dışında faydası olmadı. Nihayet protez nakline karar verildi. Üç hafta önce yapılan nakil ağır geçti. Evde bir de enfeksiyonu yükselince tekrar hastanede yatmak zorunda kaldı. Üç haftadır yanında refakat

Gündem çeşitlemesi: Teğmenler-Narin-İsrail-Cübbeli

Kılıç çekerek kendilerince ilave sözde yemin eden teğmenlerin bütününün ihracı gerekir. Bu, Atatürk'ü kendilerine paravan olarak kullanan kripto zihniyetin hortlamasıdır, askeri disiplin açısından affı mümkün olmayan bir başkaldırı denemesidir. FETÖ ile bağlantısı çok açıktır. Devlete ve millete meydan okumaktır. Olayın gelişme şekli incelendiğind

Doğumunda Efendimizi anarken

Sadece o olsaydı ve o olarak kalsaydı; hiç ümmeti olmasaydı, kendi varlığından başka mucizesi bulunmasaydı yine bize Rabbimizi tanıtan en canlı burhan olur; insanlar asırlar sonrasında bile O'nun izinden iz sürerek Allah'ı bulurlardı. O öylesine mücessem bir nurdu ki, O'nu görmemek ve bu görmemeyi ebedi sürdürmek mümkün değildi. O öylesine mücesse

Gelin Allah'a dönelim

Söze Koca Yunus'un dizeleriyle başlayalım: Ben gelmedim dava için Benim işim sevi için Dost'un evi gönüllerdir Gönüller yapmaya geldim- Yunus der ki ey hoca İstersen var bin hacca Hepsinden de iyice Bir gönüle girmektir- Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değilYetmiş iki millet dahi Elin yüzün yumaz değil Bir gönülü yaptın ise Er eteğin tu

Sahabeyi anlamaya doğru

"Ya Rasulallah, ne olurdu Ashab-ı Kehfin köpeği gibi ben de senin ashabının arasında cennete girseydim. Onun cennete benim cehenneme girmem reva mı O, Ashab-ı Kehfin köpeği ise ben de senin ashabının köpeğiyim."(Molla Cami) Peygamber Efendimize mümin olarak erişmiş ve bu imanla ahirete intikal etmiş Müslümanlara sahabe, çoğuluna ashap denir. Onlar

Yunus'u yeniden keşfetme vakti

Büyük mutasavvıf, şair, dava ve aksiyon adamı Yunus Emre'nin sözleri mana yüklü anlatımlarla asırlardır insanlara yol gösterici ışık olmuş ve olmaya da devam etmektedir, devam edecektir. O, mecazlarıyla, kinayeleriyle, teşbih ve temsilleriyle hakikati perdelemiş ve böylece dile getirdiği hakikatler gerçek muhatabını buluncaya kadar na ehillerin el

Kader kapısından giriş

Kader, olacağın değil olmuş olanın yazılmasıdır. İlm-i ilahide her şey olmuştur. Olmayan bir şeyin ilm-i ilahide var olmasından söz edilemez. Tasavvuf dilinde bu oluşa bu oluşlara ayn-ı sabit, çoğulu ayan-ı sabide, denilir. Olmuş şeylerin hariçte vücuda gelişleri, ilminazari kaderin kudret kalemiyle yazılışı, bedihi kader haline gelişidir. Öyleyse

Namazın hakikati üzerine

Namazın hakikati nurdur. Kulluktan kaynaklanan bütün nurlar namazın hakikatinde tek nur haline gelir, çok özellikli nur olur. Namaz kulun miracıdır. Hadiste, kulun Allah'a en yakın olduğu yerin secde olduğu bildirilir. Secde namazın en önemli rüknüdür. Secde, kulun hiçliğini idrakle sonsuzlaştığı, baş ile ayakların aynı çizgide buluşarak arşiye ya

Bütün çeşitleriyle kâfirler veya Heniyye için taziye

İman-küfür mücadelesi kıyamete kadar devam edecektir. Öyleyse müminlerin hem maddi cihadı hem de irşat ve tebliğ adına yürütecekleri manevi cihatları da kıyamete kadar sürecek demektir. Bu açıdan da hem maddi cihat hem de manevi cihat adına donanımlı olmak; ehl-i küfre karşı galebe çalmanın ön şartıdır, fiili dua hükmündedir. Kur'an-ı Kerim, Tur S

Kendilerini unutanlar

Kırk sene önce dinlediğim ibretlik bir vakayı sizlerle de paylaşayım: Vaaz vermek üzere kürsüye oturdum, diyor başından bu olay geçen dostum ve şöyle devam ediyor: Anlatacağım konuyu anlatırken, bir kelimenin çağrışımıyla tasavvufi alana girdim. Halbuki teorik bilgiler ötesinde o gün için tasavvufla hiçbir ilgim yoktu. Hatta biraz da karşıt düşünc