Şahlanış
LATİF ERDOĞAN
"Ayet-i kerimede: Muhakkak ki Allah kendi yolunda duvarları kurşunla birbirine tutturulmuş sağlam bir bina gibi duruş sergileyerek savaşanları sever" (Saff, 4) buyrulur.
Öncelikle savaşçı Allah için ve Allah yolunda savaşmalıdır. Malını, canını, namusunu, dinini, vatanını korumak adına yapılan savaşlar Allah içindir, Allah yolunda yapılmıştır.
İkincisi, savaşçılar kendi aralarında birlik ve beraberlikte kurşunla tutturulmuş duvarlar gibi sağlam duruşlu olmalıdır. Düşmanın hiçbir taarruzu onları sarsamamalı, düşmanın hiçbir oyun ve tuzağı onları bozamamalıdır. Saflarını öylesine sık tutmalılar ki, aralarına fitne ve fesat girmesin; öylesine irtibatları güçlü olmalı ki, düşman onlardan hiçbirini devşirmeye cesaret edemesin, kendi safına çekmeye güç yetiremesin. Ve yine birbirleriyle öylesine kenetlenmelidirler ki, yakın temasın verdiği sinerji ile her bir nefer kendini bir ordu kadar güçlü hissetsin; bir ordu kadar güçlü hale gelsin
Hadis-i Şerifte: "Cihat, kıyamet gününe kadar devam edecektir" buyrulur. Cihat yeryüzü istikrarının denge unsurudur. Cihat durduğunda dünya istikrarını kaybeder. Zalimler durdurulamaz olur. Cihat, ilahi bir kanundur. Bütün varlık gibi insanlık da bu kanuna tabidir. Cihat terkedildiğinde adetullah denen ve kimse için değişmesi mümkün olmayan bu ilahi kanuna muhalefet edilmiştir. Adetullaha muhalefetin cezası daha dünyada iken verilir. Bu ceza cihadı terk eden milletlerin kıyameti demektir.
Cihadımız fetret devrini yaşıyor. Allah ve resulünün cihat çağrısına icabet edenlerin sayısı azlardan daha az. Ölüm korkusu, dünya sevgisi, yaşama tutkusu bize ömrün en rezilini yaşatıyor: Çok yönlü tutsaklığın serbest oyunlarını oynuyoruz. Oynuyor ve oyalanıyoruz. Hakikatler karşısında deve kuşu refleksiyle karşılık vermemizin sebebi de bu olsa gerek. Oynamak ve oyalanmak Çocuksuyuz. Fakat masum değiliz. Olamayız. Gırtlağa kadar battığımız gafletin kefaretini ödemek zorundayız. Bu kefaretin küffar eliyle olması zorumuza gitmiyorsa, gafletimizin üzerinde bile kalın bir örtü var demektir. Yazık ki çok yazık.
7 Ekim 2023, cihada yeniden uyanışımızın miladı. İzzeddin el- Kassam Tugayları tarafından gerçekleştirilen Aksa Tufanı İsrail'in yüzünde şaklayan ilk sarsıcı tokat. HAMAS yiğitleri direnişlerini çok zor şartlar altında sürdürüyor. Açlığı, susuzluğu, ölümü sıradanlaştıran cesaret ve korkusuzluk, korkak zalimlerin kâbusu oldu. Kurtuluş Savaşının yedi düvele dünyayı dar eden kahramanlarının şahlanışını tekrar görür gibiyiz. Her kıyam, her diriliş bu kıyamdan cesaret emeceğe benziyor.
Suriye'de son günlerde yaşanan şahlanışı da böylesi bir cesaret besliyor. Muhalif Gruplar tek vücut olarak müşterek düşmanları olan emperyalist güçlere karşı yeni bir kıyamın destanını yazdılar. Halep istirdad edildi, geri alındı. Şam, yeni bir fethe kapılarını aralamış, bekliyor. Bilad-ı Şam'ın feth-i mübini muhteşem olacak
"Bilad-ı Şam; Suriye, Lübnan, Filistin'i içine alan bölgenin ismidir. Kuzeyinde Toros dağları, güneyinde Sina yarımadası, doğuda Irak, batıda Lazkiye ve Akdeniz sahiline kadar olan kısma Bilad-ı Şam denirdi, Osmanlı buradan elini eteğini çekinceye kadar...

91