Latif Bozdoğan

Milat

Mürekkep kururken

Oturduğum bu asırlık çınarın gölgesinde, bazen gözlerimi kapatıp sadece dinliyorum. Hayır, kuşların veya rüzgârın sesini değil. Daha derinden, daha içeriden gelen bir şeyi… Katkısız, aracısız, sadece insana ait olan düşüncenin o el değmemiş, o analog ritmini dinliyorum. Tıpkı eski bir el yazması eserde, kâtibin ruh halini, yorgunluğunu, hatta nefes

Bir gölgelik hayat

İnsan hayatı, önümüzü göremeyeceğimiz kadar sisli bir patikaya benzer. Doğduğumuz andan itibaren bu patikanın çevresinden süzülen sesler, fısıltılar, çağrılar bizi kendi yolumuzdan saptırır. Kiminin sesi babasının gençlik hayalleri, kimininki annesinin temkinli öğütleri, kimininki de çağın ruhunu yansıtan o bitmek bilmez "meşguliyet" korosudur... P

Zulmün ardındaki korkak maskesi

Nefret, buzdağının sadece suyun üzerindeki tepeciktir. Asıl dehşet, suyun altında, akıl sır ermez derinliklerde gizlenen o devasa kütledir: Korku. Çoğu insan nefreti öfkeyle, ön yargıyla açıklar. Oysa bunlar, fırtınanın sadece yüzeydeki köpükleridir. Asıl mesele, derindeki o ilkel korkuyla, kendine benzemeyenle, "öteki" ile başa çıkmaktaki o derin

Mavi tik almak artık ücretsiz!

Dünya, dijital çağın getirdiği yeni bir güç dengesine tanıklık ediyor. Elon Musk'ın X'i, Donald Trump'ın Truth Social'ı gibi platformlar, küresel çapta güçlü isimlerin kendi seslerini doğrudan duyurma, kamuoyunu şekillendirme ve etki alanlarını genişletme arayışının somut örnekleri. Bu önemli dijital dönüşümde, Türkiye de kendi milli ve yerli adımı

Mürekkebin bestekarı irfan hattatı

Bugün sizlere, ruhumuzu okşayan, kalbimizi gururla dolduran ve medeniyetimizin derinliklerinden yükselen bir şaheserden bahsetmek istiyorum. Hattat Hüseyin Kutlu Hocaefendi'nin o müstesna sözleri, adeta bir hakikatin ilanı gibi yankılanıyor: "Dünyada bizim yaptığımız kağıttan daha iyisi yok." Bu, kuru bir teknik ifade değil; asırlar süren bir irfan

Yol kenarındaki hayatlar

Motorunuz yol ortasında söndüğünde hissettiğiniz o çırpınışı anımsıyor musunuz Dünya hızla akarken siz öylece kalakalmışsınızdır. Bir çekici telefonu sizi kurtarır. Peki ya hayatınızın motoru sustuğunda İşte o viraj, insanı yol kenarına bırakıverir: İşten atılma, sevdiğini toprağa verme, biten aşklar, boğucu borçlar, anlamını yitiren kariyer... Ki

Belirsizliğin kanatlarında

Gözlerimizi kapatalım. Geçmişin tozlu raflarından indirdiğimiz verilerle geleceği kurguladığımızı düşünelim. Uzmanların sözleri kulaklarımızda ninni. "Kontrol yanılsaması" diye fısıldıyor içimizdeki ses. "Riskleri denkleme sığdırabilir, rastlantıyı susturabiliriz!" O fısıltı hepimizi uçuruma sürükleyen bir serap. Çünkü hayat, matematiğin çözemediği

Zihnin jailbreak anı

Bugün sizlere, hızla değişen bu çağın rüzgârlarında ayakta kalmakla kalmayıp, yelkenlerini açıp ilerlemek isteyen her ruhun kulağına fısıldamak istediğim bir sırrı açacağım. Etrafımızdaki dünya, özellikle de yapay zekânın her köşeyi sarmasıyla, baş döndürücü bir hızla dönüşüyor. Eskinin alışkanlıkları, o bildik düşünce kalıpları, artık birer pranga

Ateşin gölgesinde yeşeren umut

Haziran ve Temmuz 2025… Sanki bir kâbusun içinden geçiyorduk. Ülkemizin ciğerleri yandığı, gökyüzünü kaplayan dumanın, toprağın feryadının yüreğimizde derin yaralar açtığı aylardı. Ekranlara yansıyan alevler, İzmir'den Bilecik'e, Manisa'dan Sakarya'ya kadar birçok şehrimizde yükseldi, her bir kıvılcım içimize bir kor düşürdü. Bu alevler, sadece ağa

Dur durak bilmeyen hayat

Hayatın durmadan akan ırmağında bazen kürekleri bırakır, rüzgârın bizi sürüklemesine izin veririz. Oysa bazıları vardır, o ırmağın akışına meydan okur, fırtınalara direnir ve kendi rotasını çizer. Onların sırrı, sihirli bir değnekte değil, içlerindeki o sarsılmaz iradede saklıdır. Hayatın dehlizlerinde yıllarca aradım bu sırrı. Kimi zaman felsefe k