İsmail Müftüoğlu

Milli Gazete

Ağabey diyor ki söylemekten söz uzar

Yazdığımız makalelerin hemen hemen tamamında, dostluğa dikkat etmeye çalıştık. Elbette istisnası da olmuştur. Ancak dostluk gösterene de düşman olmadık. Dilimizi de kalemimizi de asla hor kullanmadık. Cevrî İbrahim Çelebi'nin dediği gibi: "Âşnâyâ âşnâ, bî-gâneye bî-gâneyiz Âlem-i fânide resm-i rind-gânî böyledir." Yani, bize dostluk gösterene biz

Ağabey diyor ki; kula kul olunmaz

Günümüzde, insanlarımızın birçoğu menfaati gereği, kendisi gibi kul olanlara temenna etmektedir. Oysa insan için en büyük zillet, kula kul olmaktır. Kula kul olmak, tevhid akidesini bozmak demektir. Siyasi veya ekonomik menfaat temin etmek için doğrudan sapmak, yanlışa evet demek, kahr-u perişanlıktır. Geçici bir dünya için siyasi liderlerin emirl

Ağabey diyor ki anlamayanlara, yanlış yapanlara yuh olsun

Memleketime, milletime zarar veren, kim olursa olsun, defolsun. Yıllardan beri rejimi arkasına alıp, milletimize eziyet edenlere ve bunları görmezden gelenlere yazıklar olsun. Mazlum Müslümanlara, bilhassa Gazze'de yaşananlara seyirci gibi duranlara, lanet olsun. Milletin ahlâkını bozan uygulamaları icra edenlere, ar ve hayâ anlayışımızı yerle bir

Ağabey diyor ki; herkes aklını kullansın, nefsini şımartmasın

Gururlu ve azametli yürüyenlere, insanlara tepeden bakanlara, zaman zaman olsa da milleti azarlayanlara oy vererek, onları şımartma. Yalan konuşan, çalan, soyan, sömüren insanların peşinde koşup yorulma. Zira onlardan fayda değil, zarar görmek mukadderdir. İşte, siyasette, bürokraside ehliyetsizleri taşımaya çalışanların, onları makam sahibi yapan

Ağabey diyor ki; iblisin yolu yol değil

Yıllardan beri şikâyet edip duruyoruz. Ama şikâyetlerimize cevap alamıyoruz. Zira ülkeler ehliyetsiz insanlar tarafından yönetilmektedir. Bu konuda Müslüman(!) ülkeler perişanlık içindedir. Kendilerini koruma altına aldırabilmek için ABD Başkanı Trump'a dört trilyon dolar haraç verdiler. Ayrıca kadınlarını da Trump'a peşkeş çektiler. Ama milletleri

Ağabey diyor ki mümin safdildir kolayca inanır

Siyasilerin kahir ekseriyeti, milletini aldatmak için konuşur. Oysa Allah, "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol"(Hûd/112) emrinden hemen sonra da, "Doğru söz söyleyin" (Ahzâb/70) buyurmuş, akabinde de, "Verilen sözü tutun" (Mâide/1) emri İlâhîsiyle inanan insanlara, yöneticilere, akademisyenlere, meslek erbabına, gazeteciye hülasa herkese talimatını ver

Ağabey diyor ki; kimseye kül yutturmayın

Yıllardan beri ülkemiz insanlarını, askerini öldürmekten vazgeçmeyen, anaları, babaları, eşleri, çocukları ağlatan zalim ve gaddar olan birini affetmeye yönelik çalışmaları yapanları, bunun için kurulan komisyona üye veren partileri hayret ve ibretle seyredip duruyoruz. Maalesef onu yönlendirenlere ve kurdukları partilere barış eli uzatanlardan da

Ağabey diyor ki; dünya berbat, ahiret berbat olmasın

Yıllarca vatandaşlarımızı korumak için, hudut bekleyen askerlerimizi, haince ve hunharca şehit eden PKK ve onların uzantısı olan DEM Partisi yetkilileriyle "terörsüz Türkiye" aldatmacasıyla tokalaşanların ellerini, seçim sandıklarında milletimiz mutlaka oylarıyla kıracaktır. Bunların tamamı, milletin kararlarıyla mutlaka tasfiye edilmelidir. Çünk

Ağabey diyor ki; önce biz aptal olmaktan vazgeçelim

Ülkelerin yönetilmesinde arif insana ihtiyaç vardır. Malum, arif, bilen, bilgide ileri olan, Hakk'ı ve işini hakkı ile bilen, sabırlı ve mütekâmil, anlayan, yönetimde adil olan demektir. Akıl da insanlara hayırlı olanı, şer olanı anında tespit edebilme aracıdır. Aptal ise safdil, ahmak, bön demektir. Hz. Ali buyuruyor ki: "Aptallığın en büyüğü övme

Ağabey diyor ki; neden uyanmıyoruz

Ülkeleri yönetenlerin gaflet içinde olmaları, o ülkeler için son derece tehlikelidir. Çünkü gafil, pişmiş aşa su katar. Ayrıca, gafil kuşun avcısı çok olur. Gafil baş, her zaman düşmana aş olur. Onun için bilhassa da yöneticiler hâb-ı gafletten uzak durmalı, işinde temkinli hareket etmelidir. Uyanmayı ölüm anına ertelemek, aklın alacağı iş değildir